Bir kadın eşittir bir ülke ve insan

Gazeteci arkadaşım olan Buket Akgüner Karakaya Facebook da, ’’KIRDIĞINIZ KADINLA, ASLA KALDIĞINIZ YERDEN DEVAM EDEMEZSİNİZ’’diye bir anlamlı ve duygu yüklü bir  yazı kullandı. Bu bende kadın-erkek diye bir çağrışım yapsa da çok geniş bir yelpazede çağrışım yaptı ve Türkiye adına ilham verdi. Çok güzel bir söylem. Ancak ben ona katılmıyorum. Seven kadın, eğer gerçekten seviyorsa, bu bir bahanedir, geçiştirmedir.

TÜRKİYE İLE NE İLGİSİ VAR?

Bunun Türkiye ile ne ilgisi var derseniz. Türkiye’yi de bir büyük aşka benzetiyorum. Özellikle futboldaki kulüp taraftarlarının bitmeyen aşkına benzetiyorum. Kar da, yağmur da en iyi günde de en kötü günde de keder de neşe de hep el ele hep kol kolalar.

Türkiye’de böyle bir süreçten geçerken, Türkiye’de de yukarıdaki söylenmiş gibi kadınlara yönelik kırılmalar yok mu? Var elbette. Peki, bu yolu devam etmeyecek miyiz?

Tabii ki ulusça devam edeceğiz. Türk’ü-Kürt’ü ile. Aramıza giren bir terör örgütü, kan akıtsa da, can alsa da, Türkiye aşkı kaldığı yerden yeniden hiçbir şey olmamış gibi devam etmeli. Yaralar sarılmalı, barış gelme.

Barış yemekleri birlikte yenip tekrar, Türk-Kürt düğünlerinin olduğu kardeşçe ve dostça bir Türkiye özlüyorum.

BU ÖZLEM TÜRKİYE’NİN ÖZLEMİ

Bütün, Türkiye bu konuda yıllardır yaza yaza bitiremedi. Konuşa, konuşa bitiremedi. İşte bir Facebook’a konan duyarlı yazıdan bile yola çıkarak, barış mesajları için etkileniyoruz. İlham alıyoruz.

Bütün aşklarımız, sevdalarımızı artık kadın üzerine, aşk üzerine değil. İnsanlar ölmesin diye kuruyoruz. Biz böyle iken, İmralı ve Kandil niye aynı duyarlılıkta değil. Bugüne kadar akan kan, gözyaşına bir cara oldu mu?

Her gün Şehit haberleri geliyor, ailelerine evlerine Türkiye’ye ateş düşüyor, hüzün basıyor.

Bu insanlar da vicdan, insanlık kalmadı diye düşündürüyor.

Türkiye ne yapıyor?

Terörün kökünü kazıyacağım diyor. Yani biri kazıyacak, öteki de var olma savaşı verecek. Ama dünyada hiçbir terör örgütünün kazanamadığı gibi PKK asla kazanamayacak.

KALDIĞIMIZ YERDEN BAŞLAMAK O KADAR ZOR DEĞİL

Bakın, insanlar küs olur, kavgalı olur, hatta kan davalı olur. Ancak bir arada yaşamak gibi bir sevgi ve aşk hala varsa bu aşılır.

Nitekim bunun tersi düşünülmez. Aynı topraklarda birlikte asırlardır yaşamış bir millet, kaldığı yerden geçmişi hiç irdelemeden, yeni bir yaprak sayfası ile bu aşklarını sevdalarını çok iyi de sürdürebilirler.

Barışa giden yol işte bu noktada var. Birlikte eskisi gibi kaldığımız yerden yaşamak  için her şeye değer. Tabii ki bu taşın altına samimiyetle, sevgi ve aşkla birbirimizi kandırmadan koyabilirsek. Bu konuda hassas olan Türk, Kürt kadınlarımıza da büyük görevler düşüyor. Onlar, aslında insanlığın dinamizmidir. Onların, katkı ve yönlendirmesi ile her yarım kalan aşk tekrar kaldığı yerden devam eder.

Ne demişler atalarımız, yuvayı dişi kuş yaparmış. Hadi Türk ve Kürt kadınları bu anlamsız, bitmeyen savaşı sonlandırmak için siz de bir tuğla koyun ki artık acılar, ağıtlar, gözyaşları sona ersin. Son çare sizlerde.

Bu arada bu yazıma ilham kaynağı yazıyı Facebook sayfasında paylaşan sevgili arkadaşım Buket’e de çok teşekkürler.

Bir kadın eşittir bir ülke ve insan