Biz bu makamlarda çok kavga gördük!

Türkiye’de tarih bir kez daha tekerrür ediyor, Cumhurbaşkanı ile Başbakan yine anlaşamıyor.

Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı birlikte yaptığı, Cumhuriyeti birlikte kurduğu İsmet İnönü ile ömrünün son yıllarında görüş ayrılığına düşmüş ve onu Başbakanlıktan uzaklaştırmıştı.

Celal Bayar, DP’yi Adnan Menderes’le birlikte kurdu, yıllarca omuz omuza siyasi mücadele verdi. Ne var ki DP iktidarının son yıllarında aralarına kara kedi girdi. 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin ardından Yassıada’da yargılanırken birbirlerinin yüzüne bir kez bile bakmadılar, tek bir kelime bile konuşmadılar.

++

Daha yakın tarihlere gelecek olursak, ANAP’ın kurucusu Turgut Özal, Cumhurbaşkanı olduktan sonra yerine Başbakan yaptığı Yıldırım Akbulut’la olduğu gibi ondan sonra Başbakanlık koltuğuna oturan Mesut Yılmaz’la da anlaşamadı.

Süleyman Demirel, DYP Genel Başkanı ve Başbakan iken Cumhurbaşkanı seçildi ve yerini Tansu Çiller’e bıraktı. Ama Demirel siyasete kendi soktuğu Çiller’le bir türlü uyumlu çalışamadı.

++

Ahmet Necdet Sezer, Cumhurbaşkanlığı makamına Bülent Ecevit sayesinde oturdu. Ama iki liderin arası sonraki yıllarda açıldı, bir Bakanlar Kurulu toplantısında Sezer, Başbakan Ecevit ve bakanlara Anayasa kitapçığı fırlattı.

++

Ak Parti’yi birlikte kurup iktidara taşıyan Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan’ın, Gül’ün Cumhurbaşkanlığı, Erdoğan’ın Başbakanlığı sırasında yaşadıkları uyum sorunu, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra iyice su yüzüne çıktı, Başbakanlık bekleyen Gül, Erdoğan’ın manevrasıyla adeta “erken emekli” olmak zorunda kaldı.

++

Şimdi de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu arasında ipler gerginleşti.

++

Zirvedeki makamlar egoya da zirve yaptırır, bir zamanlar can ciğer kuzu sarması olan insanları bile karşı karşıya getirir.

Ak Parti’de şu anda yaşanan da bu.

Türkiye’nin kaderine bakın!

Muhalefet bile Ak Parti’nin içinden çıkıyor.

Biz bu makamlarda çok kavga gördük!