Pages - Menu

31 Ekim 2018 Çarşamba

Boza içmek anne sütünü artırıyor

Boza içmek anne sütünü artırıyor • http://bit.ly/2PAcvEg • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

KIŞ mevsimiyle beraber gelen grip, nezle, soğuk algınlığı gibi hastalıklara etkisiyle bilinen boza, anne sütünü de artırıyor. Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Özyaral, bozanın içinde bulunan vitaminlerin sinir ve sindirim sistemine de iyi geldiğini söyleyerek, “Boza enerji verir ve anne sütünü artırır” dedi.



Bozanın mayalı bir kış içeceği olduğunu söyleyen İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oğuz Özyaral, “Bozanın içinde bol miktarda demir, fosfor, niyasin, sodyum, A, B1, B2 ve E vitamini bulunur” diye konuştu.



CİLT VE SAÇ SAĞLIĞINI DA KORUYOR



Üzerinde tarçın ve yanında leblebi ile tüketilmesinin daha da faydalı olacağının altını çizen Özyaral, “Boza içerdiği B12 vitamini ve diğer mineraller ile cilt ve saç sağlığını da korur” ifadelerini kullandı.



Bozanın vücudu güçlü kılarak direncini de artırdığını dile getiren Özyaral, “Mide yanmalarını giderir ve hazmı kolaylaştırır. Zihin açar ve yorgunluk giderir. Grip, nezle, soğuk algınlığı ve boğaz enfeksiyonları ile mücadele ederek tedavi eder ayrıca öksürük kesici etkisi de vardır” dedi.



KANSERLE MÜCADELE EDER VE KEMİK SAĞLIĞINI KORUR



Probiyotik özelliğinin de olmasıyla bilinen bozanın faydalarını sıralayan Özyaral, “Kanserojen maddelerin vücutta oluşumunu engelleyerek kanserle mücadele eden bir içecektir. Aynı zamanda kemik sağlığını korur ve gelişimini güçlendirir” diye konuştu.



Prof. Dr. Özyaral, bozanın kalp ve damar sağlığını da güçlendirdiğini dile getirerek, “Bozanın içerdiği asitler bağırsağın temizlenmesini sağlar, hazmı kolaylaştırır ve sindirim sistemini destekler. Stresle baş etme özelliği de vardır ve sakinleştirici özelliği bulunur” diye konuştu.




http://bit.ly/2PAcvEg

Cenk Ergün: "Galatasaray maçın favorisi"

Cenk Ergün: "Galatasaray maçın favorisi" • http://bit.ly/2Pu7GfU • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Cenk Ergan, “Benim favorim bu iç sahada olduğu için Galatasaray” dedi.





Galatasaray’ın eski sportif direktörü Cenk Ergün, Spor Toto Süper Lig’in 11’inci haftasında oynanacak Galatasaray- Fenerbahçe maçı öncesinde iki takımın son durumu ve maçın favorisini değerlendirdi.



Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan derbilere yıllardır alışık olduklarını dile getiren Cenk Ergün, İki takımın da şu an sıkıntılı olduğunu dile getirdi.



İki kulübün de son dönemde bu kadar sıkıntılı olarak yaklaştığı bir derbi olmadığını ifade eden Cen Ergün, Demirören Haber Ajansı’na Genelde her iki takım da çok hazır olurdu ya da birinin daha bariz bir sıkıntısı olurdu. Galatasaray’ın son dönemlerde yaşadığı ciddi bir sıkıntısı var. Sakat oyuncuların bazılarının derbiye yetişeceğine dair haberler geliyor.



Sağlık heyetinin çok yoğun çalışması var. Basında da gördük, bütün beklentiler sağlık ekibi ve doktorun üzerine. Fenerbahçe’de hem puan açısından, hem de en son kaybettiği MKE Ankaragücü maçından sonra teknik direktörü ile yollarını ayırması açısından o da bir sıkıntı içerisinde. Bu kadar kısa vadede, derbiye kadar bir teknik direktörün geleceğini tahmin etmiyorum.



Dolayısıyla ya Cocu’nun yardımcıları ya da alt yapı veya akademilerde görev yapan teknik adamlar nezaretinde yola çıkacaklar. Tabii ki takımın handikapları var ama her ne olursa olsun o derbi günü geldiği zaman, o formalar üzerlerine giyildiğinde, o stadyum dolduğu zaman, maç Galatasaray ve Fenerbahçe ise bütün bunlar bir kenara bırakılır. O sahadakilerin performansı tahmin ediyorum yine bize çok keyifli bir maç izlettirecektir” diye konuştu.



“GALATASARAY MAÇIN FAVORİSİ”



Galatasaray’ın özellikle iç sahada oynadığı oyunla Fenerbahçe maçında favori olacağına değinen Ergün, DHA’ya yaptığı açıklamada, “Elbette kağıt üzerinde hem performans, hem konum, hem de sıkıntıları birazcık mukayese edersek Galatasaray maçın favorisi.



Sakatların da ciddi bir kısmının iyileşmesi bekleniyor. Fenerbahçe’nin teknik adamsız ve moralsiz geliyor olması bir sıkıntı. Galatasaray’ın iç saha performansına da baktığımız zaman; tahmin ediyorum ki maça Galatasaray’ın kazanması çok büyük bir sürpriz olmayacaktır. Beraberlik böyle maçlarda bozulmadığı vakit maçın sonucunu tayin edebilir.



Fenerbahçe’nin de galibiyeti de sürpriz olur. Benim favorim bu iç sahada olduğu için Galatasaray. Dış saha performansına da gelirsek, Galatasaray iç sahada taraftarıyla, atmosferiyle, hırsı, iştahı ve arzusuyla çok farklı bir oyun sergiliyor. Artık deplasmanda büyük takımlar için eskisi gibi kolay değil.



Çünkü deplasmana gittiğiniz vakit o şehir, o stadyum, o takım ve kapanan makasla zaten o farklar da kapanmaya başladı. Eskiden büyük diye adlandırılan takımların deplasmanda bu galibiyetleri alması daha kolay olurdu. Şimdi bütün bunların üzerine bir de son senelerde yerleşmiş bir deplasmanda sürekli kazanamama sendromunun da birleşmesiyle birlikte deplasman maçları herkes için zor oluyor. Sadece Galatasaray için değil, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor da başta olmak üzere bütün takımların deplasman performansı görece daha düşük. Zaten bu da ligde diğer takımların içerde topladıkları puanlara takımların arasındaki birbirine yakın kalite ve puan durumumun ortaya çıkmasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.



“TÜRK TEKNİK ADAMLAR DAHA BAŞARILI”



Süper Lig’de yer alan hocalara bakıldığında yerli isimlerin daha başarılı olduğuna değinen Ergün, “Hollandalı teknik adamlar hep gündem olmuştur. Hollandalı teknik adamlarla benim de tecrübem oldu. Benim şahsi yorumum bu kadar büyük değişikliklerin olduğu bir ortamda o mantalitenin bu değişikliğe ayak uyduramamasıdır.



Yani yeni bir başkan, yeni bir yönetim, yeni bir sportif direktör, yeni bir teknik direktör, neredeyse yepyeni bir takım, bütün bunların içerisinde ben bu değişimi sağlarken Hollanda futbolu mantığından ziyade daha disipline edecek daha başka mantıklar aramalı ancak bu yurt dışından bir teknik adam düşünülürse. Elbette Türkiye’deki en büyük başarı Türk teknik adamlardan gelmiştir.



Ligimizin Süper Lig olmasından itibaren son döneme bakarsak zaten ya Türk ya da Türkiye’de çok uzun yıllarını geçirmiş olan teknik adamların şampiyonluğa ulaştığını görüyoruz. Onun dışında böyle yeni gelmiş ve kazanmış bir yabancı bir teknik adam yok. Tabii orta ve uzun vadede bunların dönüşümleri olabiliyor. Beşiktaş’ın Bilic ile atmış olduğu adımları nasıl toparladın? Çok tecrübeli teknik adam; mesela Şenol Güneş de bunları topladı. Mesela şahsi yorumum burada Cocu zaten biraz geriden başladı. Başarı şansı bu kadar işin içinde zordu. Bizim yaşadığımız gibi aksiyonlara reaksiyon verebilme,  bu coğrafyada, o coğrafyanın teknik adamları için biraz sınırlı olduğunu düşünüyorum.



Dolayısıyla çok da başarılı olamadı. Zaten başarısızlık ve o kaybetme psikozuna girdiğiniz zaman o bir girdap gibidir, kazanacağınız maçı da kaybedersiniz, berabere kalacağınız maçı da kaybedersiniz, alacağınız puanları da alamazsınız, top da girmez, penaltı da kaçar. Çok da basit goller de yersiniz. Dolayısıyla bu bir psikoza dönüşüyor, bunu kesmek gerekiyor, sonuçta Fenerbahçe yönetimi ve başkanı da bunu yaptılar. Dolayısıyla bundan sonra ne karar alacaklar, Türk kamuoyu ciddi bir şekilde ne olacağını bekliyor, göreceğiz. Onlarda yaşadıkları tecrübelerle en iyisini yapacaklardır. Hem hali hazırda, mevcutta bulunan teknik adamlar, yerli-yabancı durumu, hem de Galatasaray-Fenerbahçe maçının bu kadar yakın olması ve bir hafta sonrasında milli maç arasının olması, tamamen şahsi yorumum bu teknik adam tayininin bir sonraki milli maç arasına kadar gerçekleşmesinin biraz zor olduğunu yönünde” dedi.



“SPORTİF DİREKTÖR MANTIĞI OTURMADI”



Türkiye’deki futbol kulüplerinin yönetim şeklinden kaynaklanan yapı nedeniyle, sportif direktörlük görevinin tam anlamıyla yapılamadığına vurgu yapan Ergün, “Daha önce başka örnekleri de olmuştu. Bizim ülkemizde şu andaki spor kulüplerimizin ve futbol kulüplerinin bölümleri ya da futbol kulüplerinin organizasyon yapısı gereği bir sportif direktör mantığı henüz oturmuş vaziyette değil.



Çünkü genelde kulüplerimizin büyük çoğunluğu dernekler kanununa tabii olarak iki ya da üç senede bir yapılan seçimle yönetimler ve başkan değiştiren ve bu yönetimle başkan değişmesi ile birlikte kulübün içerisinde birçok taşı yerinden oynatan yapılar olduğu için orta ve uzun vade planlamanın sıkıntılı olduğu kulüpler. Dolayısıyla bir sportif direktör dediğinizde gelip, elinde bir sihirli değnekle onu aldım, bunu aldım, şunu aldım, bu oyuncuyu aldım bunu gönderdim, şunu alt yapıdan çıkarttım, hocanın emrine verdim ve takım böyle kuruldu demek çok zor. Bunun zamana yayılması lazım. Kaldı ki bu sportif direktörler yabancı ise bizim yaşantımızı, bizim algımıza, bizim tercihlerimize, bizim beğenilerimizin ne olduğuna alışması da zaman alacaktır. Şimdi bu Avrupa’da artık bir bütün olmuş vaziyette. Orada artık bir Fransız sportif direktör İtalya’da ya da İngiltere’de çok çabuk adapte olabiliyor. Algılar birbirine benziyor. Biz biraz farklı bir coğrafyayız.



Dolayısıyla buraya alışmak için zaten gelen bir yabancının alışma dönemi olacaktır. Teknik adam da yabancı. Yani burada kim kimi nasıl yönetecek. Teknik adam şu anda gittiği bir Konyaspor deplasmanını, mütalaa etmekte zorluk çekebilir. Buna en büyük yardımı yapabilecek kişi yanındaki sportif direktördür ya da o adamın yerli yardımcısıdır. Her ikisi de olmayınca, her ikisi de yabancı olunca bu sefer zaten siz sıkıntıyla başlıyorsunuz. Bizdeki kulüp yapıları oturulup uzun vadeli programlar yapılmadığı sürece de sportif direktör müessesi biraz zor oturacaktır. Çünkü onlarda da bugün şimdi gazetelerde görüyorum yetki sınırları diye bir konu var. Bu da çok önemli.



Bu sportif direktör nereye kadar yetkili. Yani oyuncuyu takip edecek, bulacak, pazarlığını yapacak, kime raporlayacak, kararı kim verecek. Yanlış ya da doğru yaptığı zaman doğrusunun gururunu ya da yanlışının cezasını ne kadar çekecek. Bunlar şu anda birazcık muallakta. Ben, kulüp yapılarının değişimi ve oturmasıyla beraber önümüzdeki yıllarda bu sistemi daha net oturabileceğini düşünüyorum” açıklamasını yaptı.




http://bit.ly/2Pu7GfU

Feyzioğlu: Kaşıkçı"nın failleri Türkiye"de yargılanmalıdır

Feyzioğlu: Kaşıkçı"nın failleri Türkiye"de yargılanmalıdır • http://bit.ly/2ER9QlB • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

TÜRKİYE
Barolar Birliği Başkanı (TBB) Metin Feyzioğlu, Kayseri
Barosu’nun düzenlediği ‘Meslekte Vefa’  etkinliğine katıldı.
Cemal Kaşıkçı cinayetinin faillerinin Türkiye’de yargılanması
gerektiğini ifade eden Feyzioğlu, “Türkiye, cinayeti 10 günde
ortaya çıkardığı için batılılar tarafından hedef
gösterilmektedir. Failler mutlaka Türkiye’de yargılanarak, adalete
hesap vermelidir” dedi.



TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Kayseri’de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bir Kayserili olarak burada , Erciyes’in gölgesinde olmaktan her zaman mutluluk duydum. Kayseri’nin ve Kayseri Barosu’nun yeri hep kalbimde” diye sözlerine başladı.

‘Meslekte Vefa’ etkinliğinde konuşan Feyzioğlu, İstanbul’da öldürülen Suudi gazeteci Kaşıkçı cinayetinin faillerinin Türkiye’de yargılanması gerektiğini belirterek, “Kaşıkçı failleri mutlaka burada yargılanmalıdır. 10 gün içinde bu vahşi cinayeti çözen Türkiye ahkaksızca  ve anlamsızca  suçlanmaya çalışılıyor. Bunu iki yüzlülük olarak görüyorum. Türkiye, Suudilere şantaj falan yapmıyor. Toprağında yaşanan cinayeti ortaya çıkardı. Bunu batı devletleri beklemiyordu. Ama Türkiye 10 günde ortaya çıkardı. Batı basını da bundan dolayı Türkiye’yi suçlamaya başladı. Cumhurbaşkanımız üzerinden ülkemiz hedefe konuyor. Türkiye üstüne düşeni yapmıştır. Üstüne düşeni yapmayanların ülkemize laf sokma hakkı yoktur. Suudilerin mazeretlerine kargalar bile güler. ‘Arbede çıktı’ tabiri ucuz pavyon cinayetlerinde bile yok. Böyle bir savunma ülkemizdeki ağır ceza mahkemelerinde yapılsa herkes güler. Kesinlikle olayla alakası olan kişiler burada yargılanmalıdır” ifadelerini kullandı.



”ETNİK YAPIDAKİ VATANDAŞLARIMIZIN ANDIMIZLA SIKINTISI YOK’



Andımız ile ilgili tartışmalara da değinen Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, “Andımıza karşı çıkmak yerine sahiplenmek gerekir. Andımızla ilgili Doğu ve Güney Doğu’da yaşayan vatandaşlarımızın ya da farklı etnik yapıdaki vatandaşlarımızın andımızla ilgili sıkıntısı yoktu” diye konuştu.

Andımız tartışmalarını yapanların yurt dışında eğitim gördüklerini de iddia eden Feyzioğlu, “Eğitimini özel burslarla, özel yerlerde yurt dışında alan bir takım sosyolog ve bilim insanları Türkiye’yi nasıl ayrıştırırız diye düşünerek,  açılım sürecinde andımızın da kaldırılmasını gündeme getirdiler. Bütün ırkları millet çatısında birleştirecek tabire ihtiyaç var. O da Türk milleti.Türkiye’de tek bir millet vardır o da Türk milletidir. Andımıza karşı çıkmanın doğru olmadığı kanaatindeyim.  Andımız kararı ne bir zafer ne de hezimettir.  Ama, kamu yararını gözeten bir karar olduğunu hepimiz göreceğiz. Çünkü andımızın kaldırılmasına ilişkin idari işlemin, Türk milletinin bağını zayıflattığı için kamu yararından yoksun olduğunu düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.



‘TORBACILARDAN ELDE EDİLEN GELİR PKK’YA GİDİYOR’



Af yasasına karşı olduklarını da dile getiren Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, “Torbacıların elde ettiği gelir PKK’ya gidiyor. PKK bu bölgede dünyanın en acımasızca uyuşturucu ticaretini yapan örgüt.  Uyuşturucu gelirini okul önlerindeki torbacılardan elde ediyor. 50 bin torbacının sokağa salınacağı bir düzenleme riski var. O da çok büyük bir risk. FETÖ’nün can yaktığı on binlerce insanın konuşulması lazım. FETÖ’den dolayı savcı, hakim içerde bunların el birliği ile mahkum ettiği kişi de içerde bunun çözümü gerekiyor. Çocuğunu aç bırakan kişi aftan yararlanıyor. Üzerinde yeteri kadar düşünülmemiş atlanmış bir sürü husus Anayasa Mahkemesinin önüne giderse, istisnaları iptal eder, kapsamı inanılmaz şekilde genişler kaygımız bundandır” şeklinde konuştu.




http://bit.ly/2ER9QlB

TSK: 11 terörist etkisiz hale getirildi

TSK: 11 terörist etkisiz hale getirildi • http://bit.ly/2ESGvXV • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Türk
Silahlı Kuvvetleri (TSK), üs bölgelerine saldırı hazırlığında
olan 11 teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu.



Türk
Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) yapılan açıklamada, Şırnak
kırsalı ve Irak kuzeyi Gara, Zap, Metina bölgelerine 30-31 Ekim
2018’de düzenlenen hava harekâtları neticesinde bölücü terör
örgütüne ait barınak ve mühimmat depolarının imha edildiği; üs
bölgelerine saldırı hazırlığında olan 11 teröristin etkisiz
hale getirildiği belirtildi.




http://bit.ly/2ESGvXV

Şehitlerin hakkını ararken ben suçlanıyorum 

Şehitlerin hakkını ararken ben suçlanıyorum  • http://bit.ly/2PA29UU • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tunceli’de 2 askerin donarak şehit olması ile ilgili, “21’inci yüzyıldayız. Elin oğlu eksi 40 derecede denize giriyor. Ekim ayındayız, ben buna isyan ediyorum. Şehitlerin hakkını ararken ben suçlanıyorum, ağrıma giden bu” dedi.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Tunceli’de 2 askerin donarak şehit olmasıyla ilgili iktidarı eleştiren Kılıçdaroğlu, “Şehidin babasıyla konuştuğumda şu bilgiyi aldım: Hiç kimse aramamış, mezarlıklar müdürü arıyor ‘oğlunuz donarak öldü, mezarını hazırladık’ diye. İçimde derin bir acı hissettim. Nasıl oluyor da böyle bir şey olabilir.



‘Bunun hesabını birilerinin vermesi lazım’ dedim. Yanlış mı söylüyorum? Ben şehidin hakkını savunuyorum. Annenin, babasın hakkını savunuyorum. ‘Sen şehadetten ne anlarsın’ diyor sevgili Erdoğan. Ben çok şey anlarım. Bu ülke için hayatını verenlerin, hangi koşullarda askerlik yaptıklarını çok iyi bilirim ben. Senin gitmediğin yerlere gittim. Eksi 35-40 derecede nöbet bekleyen askerlerle beraber oldum. Onlarla yemek yedim ben. Afrin’e gidenlerle beraber oldum ben. Senin bilmediğin bir şey yaptım ben. Bu ülkenin kahraman ordusunun rütbesini benim oğlum giydi, ya senin oğlun ne yaptı? Ben ve partim CHP şehitler arasında ayrım yapmaz. Ama sen şehitler arasında ayrım yaptın. 15 Temmuz şehitleri için para toplandı. Ne oldu bu para? Niye şehit yakınlarına verilmiyor. Ne oldu bu para sevgili Erdoğan? Bak ben şehitlerin hakkını ve hukukunu savunuyorum. 15 Temmuz’dan bu yana ne oldu bu para? Bir uyku tulumu da veremediniz mi bu askere? 21’inci yüzyıldayız. Elin oğlu eksi 40 derecede denize giriyor. Ekim ayındayız, ben buna isyan ediyorum. Şehitlerin hakkını ararken ben suçlanıyorum, ağrıma giden bu” diye konuştu.


‘KATİLLERİN YURT DIŞINA GİTMESİNE NİÇİN İZİN VERDİN?’


Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi ile ilgili de eleştirilerde bulunan ve zanlıların yurt dışına çıkışına neden izin verildiğini soran Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:


“Bu katillerin elini kolunu sallayarak yurt dışına gitmesine niçin izin verdin? Ben bu soruyu sorum geçen hafta. Üstelik bunların hiçbirinin dokunulmazlıkları yok. Neden ve hangi gerekçe ile izin verdin? Bir cevap yok, beni suçluyor. Şimdi diyor ki, ‘Onları bize gönderin, biz burada yargılayacağız.’ Onlar da diyor ki ‘Göndermiyoruz’. Türkiye Cumhuriyeti’nin onuru, haysiyeti incinmiştir. Katillerin serbest bırakılması affedilecek bir şey değildir. Türk milletinin onuruyla oynayan kişinin o makamdan derhal ayrılması gerekiyor.”


‘HAKKIMIZI TESLİM EDİN, DİYORLAR’


Kılıçdaroğlu, emeklilikte yaşa takılanlar için verilen önergenin Meclis’te reddedilmesini de hatırlattı ve şöyle dedi:


“Emeklilikte yaşa takılanlar ‘Bizim de hakkımız var’ diyorlar, ‘hakkımız elimizden alındı, hakkımızı teslim edin’ diyorlar. Erdoğan ‘Maliyet 750 milyar lira’ diyor. Tamamen uydurma. ‘Ekonomik kurtuluş savaşı verdiğimiz dönemde fırsatçılar ve bunlar türedi’ diyor. Sen 46 yaşında emekli oluyorsun o da diyor ‘Ben de 46 yaşında emekli olayım’ diye. Kendi vatandaşına ‘türedi’ diyen tek kişi var, o da Erdoğan’dır. Suriyelilere 35 milyar lira harcarsın, hak arayana da ‘türedi’ dersin. Senin yazlık, kışlık, uçan sarayın var. Garibanın nesi var? SGK bunu kaldıramazmış. Sosyal Güvenlik Kurumu’nu batıranlar bunlar.”


ERDOĞAN’A HAVALİMANI İÇİN 3 SORU YÖNELTTİ


CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün açılışı yapılan İstanbul Havalimanı’yla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sorular yönelterek, konuşmasını şöyle tamamladı:


“Yapılan her yatırımın arkasında bir alın teri vardır. Ve o emeğin de hakkını vereceksin. Burada kaç kişinin çalıştığını, kaç kişinin iş kazası sonucu öldüğünü kimse bilmiyor. Kaça mal olduğunu da kimse bilmiyor. Bir şeyi çok iyi biliyoruz; burada çalışıp, hak arayan 31 işçi şu anda hapiste. Burada bir tereddüt yok. Bu işçiler ‘Maaşlarımızı tam ödeyin, sigortamızı yapın, tahta kurularını engelleyin, servis olsun, işimize zamanında gelelim’ diyorlardı. Erdoğan’ın cevaplaması için 3 soru soracağım. Hangi gerekçeyle sözleşme hükümleri değiştirilerek 4.5 milyar avro finansman garantisi verilmiştir? İkinci soru; En genç Haziran 2013’te havalimanı yeri müteahhitlere teslim edilecekti. 2 yıllık gecikmede 2 milyar 90 milyon avro zarar; bu para ödendi mi? Şartnameye göre havalimanının kotu denizden 90 metre yükseğe olması lazım, 60 metreye düşürdüler. Şirketin bundan elde ettiği 1.3 milyar avroluk kazanç devlete geri ödendi mi?”




http://bit.ly/2PA29UU

Ekonomik güven endeksi Ekim’de yüzde 4.8 geriledi

Ekonomik güven endeksi Ekim’de yüzde 4.8 geriledi • http://bit.ly/2EPZgLp • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Ekonomik güven endeksi Eylül’deki 71 puan düzeyinden Ekim’de yüzde 4.8’lik bir düşüşle 67.5’e geriledi.



Ekonomik güven endeksinin 100’den büyük olması, genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100’den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösteriyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ekonomik güven endeksindeki düşüş tüketici, hizmet ve perakende ticaret sektörü güven endekslerindeki düşüşten kaynaklandı.

Ekim ayında tüketici güven endeksi 57.3 düzeyine, hizmet sektörü güven endeksi 75.7 düzeyine ve perakende ticaret sektörü güven endeksi 87 düzeyine geriledi.



Ekim ayında reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi ise 91.1’e ve inşaat sektörü güven endeksi 58.7’ye yükseldi.



Tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bir bileşik endeks olan Ekonomik güven endeksi, tüketici güven endeksi ve mevsim etkilerinden arındırılmış reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörleri güven endekslerinin alt endekslerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşuyor.

 Ekonomik güven endeksi hesaplamasında, her bir sektörün ağırlığı o sektörün normalleştirilmiş alt endekslerine eşit dağıtılarak uygulanmakta, güven endekslerine doğrudan uygulanmıyor.

Bu kapsamda tüketici, reel kesim, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerine ait toplam 20 alt endeks hesaplamada kullanılıyor.

Ekonomik güven endeksinin hesaplamasında kullanılan alt endeksler her ayın ilk iki haftasında derlenen veriler kullanılarak hesaplanıyor.




http://bit.ly/2EPZgLp

Üreticilerin fındıkta alım heyecanı

Üreticilerin fındıkta alım heyecanı • http://bit.ly/2ES7ouV • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete



TOPRAK Mahsulleri Ofisi’nin (TMO), 1 Kasım itibariyle alımlara başlayacak olması, fındığını henüz satmayan üreticileri umutlandırdı. TMO levant kalite fındığı 14 lira, Giresun kalite fındığı ise 14,50 liradan satın alacak. Üreticilerin yarıdan fazlası fındığını sezon başında erkenden satarken, bazı üreticiler de depolarında bekletiyordu.



Fındık üreticileri, TMO’dan internet üzerinden randevu almaya başlarken, serbest piyasada da fiyatların artmasını bekliyor. Serbest piyasada sezon başında 13 lira olan fındık, TMO’nun müdahale alımıyla ilgili belirsizliği nedeniyle 12 lira seviyesine kadar inmişti.



TMO’nun 1 Kasım itibariyle devreye gireceğinin açıklanması üzerine, serbest piyasadaki fiyatlarda da artış yaşanmaya başladığı belirtildi. 12-13 lira arasında serbest piyasa fiyatı işlerken, TMO’nun alıma başlamasıyla fiyatların 14 liranın üzerine çıkacağı ifade edildi. TMO’nun levant kalite fındığı 14, Giresun kalite fındığı ise 14,50 liradan satın alacağı belirtiliyor.



‘ARACILAR KAR EDECEK’



TMO’nun randevu almaya başlaması fındığını henüz satmayan ve elinde tutan üreticileri de heyecanlandırdı. Ordu’nun Altınordu ilçesinde fındık üreticisi Yusuf Sarı, TMO’nun alımdaki belirsizliği nedeniyle bu yıl 3,5 ton fındığını erkenden ucuza sattığını söyleyerek, “Ağustosta bu fiyat açıklansa daha iyi olurdu. Burada aracılar kar edecek. Fındığını halen satmayıp elinde tutanlar için iyi. Hiç değilse TMO gelecek sezonda bu fiyattan fındığı alsın. Bundan sonra fiyat olsa ne olacak. Burada kim kazandı onu sormak lazım, fındıktan başka geçimimiz yok. Hayvancılık var ama yem fiyatları arttı oda yok. Elimizde bir tek fındık var. Bin 200 rakımda başka bir şeyde olmuyor” dedi.



‘ÜRETİCİNİN ÇOĞU 12 LİRADAN FINDIK SATTI’



Numan Hekim ise serbest piyasada fındık fiyatlarının sezon başında 14 lira seviyesine kadar yükseldiğini, TMO’nun alım yapmayacağını açıklamasıyla fiyatların 12 liraya kadar gerilediğini, bu nedenle bir çok üretici gibi kendisinin de fındığını ucuzdan sattığını vurgulayarak, “Ben de 12 liradan sattım, bundan sonra fındık dursa ne olacak. 14 liraya sezon başında satılıyordu. TMO fındığı o zaman 15 lira deseydi de almasaydı, bu millet 13 liradan satsaydı keşke” diye konuştu.



‘ERKEN SATTIĞIMDAN MEMNUNUM’



Orhan Kara ise geçen yıldan tecrübe edindiğini ve hasadın hemen arkasında fındığı sattığını anlatarak, “Ben kendime kızdığım için erkenden sattım, hesabımı yapamadım. Beklesem yine iyi değildi. TMO’ya şu ana kadar verdim ama çokta uğraştım. Erken sattığımdan memnunum. Satmayanlar içinde TMO iyi olur inşallah” diye konuştu.



TMO 1 KASIM’DA ALIMA BAŞLIYOR



TMO 1 Kasım itibariyle fındık alımına başlayacağını açıklarken, üreticilerde fındığını halen evlerinde ve serenderlerde bekletiyor. Serbest piyasada fiyatların 14 lira seviyesinin üzerine çıkması halinde fındığını manavlara satmaya hazırlanan bazı üreticilerde, rekolte durumuna göre fiyatların 15 lira seviyesine çıkabileceğinden de umutlu.




http://bit.ly/2ES7ouV

30 Ekim 2018 Salı

Çavuşoğlu"dan Soçi süreci ve İdlib açıklaması

Çavuşoğlu"dan Soçi süreci ve İdlib açıklaması • http://bit.ly/2PwC1ub • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov ve İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ile ortak basın toplantısı düzenledi.



Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde gerçekleşen toplantıda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na “4’lü zirvede Rusya Devlet Başkanı Putin, bölge ağır silahlardan arındırılmazsa, radikal gruplar temizlenmezse ve Rus askerlerine yönelik herhangi bir saldırı olursa müdahalede bulunacağı imasında bulundu. Böyle bir müdahale durumunda Soçi süreci sekteye uğrar mı?” şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:


“Tam bir felaket senaryosu çizdiniz. Biz de zaten bu amaçla Soçi mütabakatını imzaladık. Bu sürece her zaman en çok katkı sağlayan ülkelerin başında da İran gelmektedir. Birlikte bu süreci yürütüyoruz. Astana ve Soçi süreci. Bizim tüm mutabakatlarımızda, deklarasyonlarımızda, bir taraftan Suriye’de ateşkesin sürdürülebilir olması için, diğer taraftan da Suriye sınırları toprak bütünlüğü için de siyasi bir çözüm için güçlü mesajlar görürsünüz. Diğer taraftan da terörle ve terörün her türlüsüyle mücadeleye devam. O yüzden biz Suriye’de siyasi süreç için çaba sarf ederken, PKK’sı, YPG’si, DEAŞ’ı tüm terör örgütleriyle mücadele konusunda kararlıyız. Bugüne kadar önemli adımlar attık.”



“AYKIRI BİR DURUM SERGİLERLERSE İLK ÖNCE BİZ MÜDAHALE EDERİZ”



Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu sözlerine şu şekilde devam etti:

“İdlib bölgesi için söyleyecek olursak, defalarca Rus ortaklarımızla bu memorandum imzalandıktan sonra atılan adımlardan çok memnun olduklarını söylediklerini duymuşsunuzdur. Dolayısıyla şu anda İdlib üzerinde böyle bir sorun yok. Ağır silahların çekilmesi, radikal grupların çekilmesi, radikal gruplar terör örgütleriyle ne yapacak bunların konuşmamız lazım. Şu anda bu memorandumun uygulanması konusunda bir sıkıntı yok. İki tane yolun Halep’i Hama’ya ve Lazkiye’ye bağlayan M4 ve M5 yollarının da açılması yıl sonuna kadar gerçekleşecek. Şu anda her şey seyrinde gidiyor. Zaten teröristler ve radikal gruplar aykırı bir tutum sergilerse ilk önce biz müdahale ederiz”




http://bit.ly/2PwC1ub

Cumhuriyetin 95’inci yıl dönümü Almanya Ettlingen’de kutlandı

Cumhuriyetin 95’inci yıl dönümü Almanya Ettlingen’de kutlandı • http://bit.ly/2ESO012 • Emre Yılmaz • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 95’inci yıldönümü, Almanya’nın Ettlingen kentinde Karlsruhe Başkosolosu Nevzat Arslan’ın ev sahipliğinde Ettlingen Sarayı’nda verilen resepsiyonla büyük bir çoşkuyla kutlandı.



Kutlamaya kalabalık davetlilerin arasında, Federal Anayasa Mahkemesi Başkan Yardımcısı Dr. Peter Frank, Dr. Stefan Freuding, Karlsruhe Emniyet Müdürü Yardımcısı Jochim Pfirrmanm, Ettlingen Belediye Başkanı Thomas Fedrow, Karlsruhe Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Albert Käuflein, Baden Eyalet Müzesi Müdürü Dr. Eckart Köhne, İHK (Ticaret Odası) Başkanı Udo Götschel ve çok sayıda Türk ve Alman davetli yer aldı. Resepsiyona Pforzheim Klasik Türk Müzüği Topluluğu İstiklal Marşı ve Alman milli marşının çalması ile başlandı.



Resepsiyonun açılış konuşmasını yapan Karlsruhe Başkonsolosu Nevzat Arslan, şöyle konuştu:



“Almanya’daki Türkler ve Türk kökenliler olarak sizler büyük bir çeşitliliği yansıtıyorsunuz. Bu çeşitliliği bir zenginlik olarak gördüğümüzü, bizleri birleştiren ortak paydaları asla unutmamız gerektiğini çeşitli vesilelerle ifade ediyorum. 95 yıl önce Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti, bugün her açıdan güçlü bir devlet konumundadır.”




http://bit.ly/2ESO012

Kreş öğrencileri Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı

Kreş öğrencileri Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı • http://bit.ly/2PuGayz • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Altındağlı
minikler, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ün huzuruna çıktı. Altındağ Belediyesi’ne bağlı
Aydınlıkevler Kreşi öğrencileri Cumhuriyet Bayramı’nda
Ata’larını unutmadı, Anıtkabir’i ziyaret etti. Minik kalpler
Cumhuriyet Bayramı’nı coşkuyla kutladı.



Gelecek
emin ellerde…



Milli
bayramların hiçbirini kaçırmayan ve bu özel günler için
özverili bir şekilde hazırlanan Altındağlı minikler, Cumhuriyet
Bayramı’nı yine unutmadı. Aydınlıkevler Kreşi’nden yaklaşık
70 öğrenci, önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü kabri başında
ziyaret etti. Daha sonra Anıtkabir’i gezen çocuklar, Atatürk ve
Kurtuluş Savaşı Müzesi’ni de gördü. Kreş öğrencilerine
eşlik eden öğretmenler ise Milli Mücadele Dönemi hakkında
çocuklara bilgi verdi.



Altındağlı
minikler, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına kreşte devam etti.
Kreşlerinde vatan ve Cumhuriyet konulu şiirler okuyup, Atatürk’ün
sevdiği şarkıları söyleyen öğrenciler, günün anlam ve
önemini yansıtan bir de resim sergi hazırladı. Altındağlı
minikler, Türk bayrağı önünde fotoğraf çektirerek,
kalplerindeki Cumhuriyet sevgisini herkese gösterdi.




http://bit.ly/2PuGayz

""Organ nakli bekleme listesi gün geçtikçe uzuyor""

""Organ nakli bekleme listesi gün geçtikçe uzuyor"" • http://bit.ly/2Pu3sVj • Emre Yılmaz • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

ORGAN nakli bekleyen hasta listesinin gün geçtikçe uzadığına dikkat çeken Prof. Dr. K. Yalçın Polat, “Türkiye’de maalesef kadavradan organ bağışı sayısı oldukça az. Geçen yıl 2 bin 500 kişinin beyin ölümü bildirimi yapılmış ancak bunların sadece 500 tanesinden organ onayı alınabilmiş ve bu oran çok düşük. İnsanları bilinçlendirerek nakil sayılarını artırmalıyız” dedi.



Organ naklinin son dönem hastalara uygulanan bir tedavi olduğunu ve dünyada son 30 yıldır bununla ilgili yoğun çalışmalar yapıldığını söyleyen Memorial Ataşehir Hastanesi Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. K. Yalçın Polat, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası öncesi önemli açıklamalarda bulundu. En büyük problemin yeterli sayıda organı bulabilmek noktasında yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. K. Yalçın Polat, “Her geçen gün böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği olan hasta sayısı artıyor ancak bu talebe cevap verecek sayıda organ bağışımız yok” diye konuştu.



KADAVRA NAKİLLERİ YETERLİ OLMADIĞI İÇİN CANLIDAN DA NAKİL YAPILIYOR



Organ naklinin kadavradan yapıldığını ancak artık bu durumun yeterli olmadığı için canlıdan nakillerin de yapıldığını dile getiren Prof. Dr. Polat, “Organ nakli hem canlıdan hem de kadavradan yapılabiliyor. Kadavradan olduğu zaman karaciğer için ikiye bölünüp biri çocuk hastaya diğerini de erişkin bir hastaya takabiliyoruz. Temelde canlı vericili veya kadavra vericili organ nakilleri diye iki gruba ayırabiliriz” ifadelerini kullandı.



Türkiye’de geçen yıl tüm branşlarda toplam 5 bine yakın organ nakli yapıldığını ve bunun 3 bin 500’ünü böbrek nakli olduğunu söyleyen Polat, “Bin 400’e yakın kısmına da karaciğer nakli yapılıyor. Diğerlerini de kalp, akciğer, kornea nakilleri diye sıralayabiliyoruz. Türkiye’de maalesef kadavradan organ bağışı sayısı oldukça az. Geçen yıl 2 bin 500 kişinin beyin ölümü bildirimi yapılmış ancak bunların sadece 500 tanesinden organ onayı alınabilmiş ve bu oran çok düşük. Nüfusumuza göre oranladığımızda ise bu oran 7, ancak batılı ülkelerde bu oran 25 ya da 30” dedi.



ORGAN BAĞIŞI EĞİTİMLERLE ARTIRILABİLİR



Organ bağışını artırmanın 1 günlük ya da 1 senelik bir durum olmadığını dile getiren Polat, “Bu ilkokuldan başlanarak yapılan eğitimlerle olabilir. Bu konuyu gündemde tutmak, bizlerin halkı aydınlatmak için yapacağı bilgilendirmelerle olabilir” ifadelerini kullandı.



EN ÇOK BÖBREK NAKLİ YAPILIYOR



Prof. Dr. Yalçın Polat, Türkiye’de ve dünyada en çok böbrek nakli yapıldığını, ikinci sırada da karaciğer naklinin geldiğini söyledi. Polat, “Türkiye’de 55 bine yakın diyalize giren hasta var ama yıllık yaptığımız organ nakli sayısı 3 bin 500, bu yüzden çok daha hastaya nakil yapmamız gerekecek. Yeterli organ olmadığı için bu nakilleri gerçekleştiremiyoruz. Karaciğer nakli için bekleme listesinde olan hasta sayısı 2 bin 400 ama bu reel düşünüldüğünde 10 ile 15 bin karaciğer sirozu olup nakil olması gereken hasta var Türkiye’de ve bunların bir kısmı kendilerinin farkında değiller. Böbrek hastalarını diyalizden dolayı tespit edebiliyoruz ama karaciğer nakli olması gereken hastalar bize ancak son dönemde ulaşabiliyorlar” dedi.



“KALP NAKLİNDE 3’ÜNCÜ SIRADAYIZ”



Türkiye’de kalp naklinin de yavaş yavaş oturmuş durumda olduğunu ifade eden Polat, “Böbrek ve karaciğer kadar yüksek değil belki ancak Türkiye’de artık 3’üncü sırada yapılan nakiller içerisinde kalp var. Sayı olarak az da olsa akciğer nakli gündeme geliyor” dedi.



“İNSANLARA YENİDEN HAYAT VERİYORSUNUZ”



Kadavradan olan nakiller için bir yaş sınırı olmadığını hatırlatan Polat, “Bir insan beyin ölümü olduktan sonra eğer organlarını bağışladıysa mutlaka o organların son durumunu değerlendirebiliyoruz. 80 yaşındaki bir hastadan alıp karaciğer taktığım hastalarım oldu. Ancak canlıda bir yaş sınırının olması gerekiyor. Hukuken canlı verici olmak için bir insanın 18 yaşın üzerinde olması gerekiyor. Üst yaş sınırı da 50-55 kabul ediliyor. İleri yaşlarda canlı vericili karaciğer nakillerinin başarı oranları düşük olabiliyor. Organ nakli siyah ve beyaz gibidir. Ölümün eşiğine gelmiş bir insana nakil yapıldığı zaman yeniden hayat vermiş oluyorsunuz. Bu elbette çok farklı bir boyut bizim ve hasta için” diye konuştu.



“Bir hastaya karaciğer nakli yapmadığımız zaman onun ön görülebilir yaşamı ne diye sorulduğunda bu hastaların yüzde 60 ile 70’i 1.5-2 yıl içerisinde kaybedilebilir” diyen Polat, “Nakil yapıldığı zaman ise kaybettiğimiz hasta oranı yüzde 10 ile 15 arasında oluyor. Dolayısıyla çok büyük bir popülasyona daha uzun bir yaşam beklentisi sağlamış oluyoruz” dedi.



TÜRKİYE’NİN EN ÇOK NAKİL YAPAN MERKEZLERİNDEN BİRİYİZ



Hastaların nakil merkezlerinde başarı, sayı, deneyim ve alt yapısına bakmaları gerektiğini dile getiren Polat, “Bunların hepsi merkezlerde ön plana çıkmalı. Biz Türkiye’nin en çok nakil yapan merkezlerinden birisiyiz. Son 5 yılda İstanbul’da her yıl en çok nakil yapan merkezlerden biri olduk. Tek başına ben geçen sene ekibimle beraber 160 karaciğer nakli yaptım. Bu Almanya’dan daha fazla. Bu yüzden nakil merkezlerinde deneyim oldukça önemli” diye konuştu.



Organ bağışının insandan insana verilebilen en güzel sadaka olduğunu söyleyen Prof. Dr. Polat “Organ bağışıyla biz birçok hayata dokunabiliyoruz. Organlarımız ölümden sonra toprak olacağına başkalarında hayat bulacak ve mutlu bir hayata başlangıç yapacaklar. Bir gün herkese organ nakli gerekebilir. O yüzden hayattayken organlarımızı bağışlayalım” dedi.




http://bit.ly/2Pu3sVj

Cumhuriyetin 95’inci yılı Kiev’de kutlandı

Cumhuriyetin 95’inci yılı Kiev’de kutlandı • http://bit.ly/2ESQhJt • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 95’inci yıldönümü, Türkiye Cumhuriyeti Kiev Büyükelçiliği’nin düzenlediği resepsiyonla kutlandı.





Ukrayna başkentindeki Kiev Hilton Otel’de düzenlenen resepsiyona, aralarında Ukrayna Başbakan Birinci Yardımcısı Stepan Kubiv, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Eski Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, KTMM Başkanı Rıfat Çubarov, AGİT Ukrayna Özel Gözlem Misyonu Başkanı ve Dışişleri Bakanlığı eski Müsteşarı Ertuğrul Apakan’ın da aralarında bulunduğu, Kiev’de görev yapan yabancı diplomatlar ve Türk iş insanları katıldı.



Türkiye Cumhuriyeti Kiev Büyükelçisi Yönet Can Tezel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Ekim Mesajı’nı okuduktan sonra, kendisinin Ukrayna’ya geldiği dönemden bu yana Ukrayna’nın pek çok alanda iyiye gittiğini ve Türkiye’nin her dönemde Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne destek verdiğini belirtti.



Etkinlikte konuşma yapan Ukrayna Başbakan Birinci Yardımcısı Stepan Kubiv ise, Türkiye’yle Ukrayna arasındaki ticaretin artmasını umduklarını ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko’nun önümüzdeki günlerde Türkiye’yi ziyaret edeceğini belirterek, Türkiye’ye Ukrayna’ya verdiği destekten ötürü teşekkür etti.




http://bit.ly/2ESQhJt

TP-Link"ten sesi ve görüntüyü takip eden kamera

TP-Link"ten sesi ve görüntüyü takip eden kamera • http://bit.ly/2ESLO9F • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

TP-Link’in NC450 model IP kamerası, ses ve harekete duyarlı olarak yatay ve dikey hareket edebiliyor.



Hem gündüz hem gece çekim yapabilen kamera bir ses ya da hareket algıladığında o yöne yönelerek sesi ve hareketi takip ediyor, anlık olarak görüntü alıyor ve uyarı gönderiyor.



TP-Link’in ürün grupları arasında IP kameralar da yer alıyor. Gelişmiş özellikli bu IP kameralardan biri olan NC450, aşağı-yukarı ve sağa-sola hareket edebiliyor ve hem gündüz hem de gece çekim yapma özelliğine sahip.



NC450’in en önemli özelliklerinden biri ise ses ve harekete duyarlı olması. Bir ses ya da hareket algıladığında o yöne dönerek takip eden, anlık çekim yapan ve kullanıcıya uyarı e-postası gönderen NC450, çocuklu aileler başta olmak üzere pek çok ev ve ofisin güvenliği için gerekli bir ürün.



Çalışan anne-babalar ya da tatile gidenler, evde hastası olanlar gibi pek çok aile için evde olunmayan zamanlarda evin ve içindekilerin güvenliği, sorun olduğunda haberdar olma ve gerektiğinde müdahale edebilme çok önemli.



TP-Link NC450’nin ses ve hareketi takip özelliği, tüm bunları sağlıyor. Herhangi bir ses ya da hareket algıladığında PAN ve tilt (yatay ve dikey kaydırma) yapabilme özelliği ile ses ve hareket yönüne dönen NC450, bu ses ve hareketi takip ederek çekimler yapıyor. 300/110 dereceye kadar yatay ve dikey kaydırma yapabilen kamera, anlık olarak bu çekimleri kullanıcıya raporluyor.



Bu sayede evde oluşan durumdan anında haberdar olunabiliyor ve eğer güvenliği ilgilendiren bir sorun varsa kolluk kuvvetlerine başvurulabiliyor. Ayrıca iki yönlü ses iletim özelliği olan kamera sayesinde evden uzakta olan kullanıcının ses ile evdeki duruma müdahale etmesi de mümkün. Örneğin, evde yalnız olan çocuk yapmaması gereken bir eylem gerçekleştiriyorsa ebeveynler sesli bir uyarı ile çocuğu bu eylemden vazgeçirebilirler.

NC450’ye akıllı telefon ve tablet bilgisayarlardan kolayca erişilebiliyor. TP-Link’in ücretsiz TpCamera uygulaması sayesinde (Android ve iOS destekli) her yerden, her zaman kamera görüntülerine erişmek, video kaydı almak mümkün oluyor. Ayrıca kameranın uyarı mesajlarını ileteceği adresten görüntü kalitesine değin her tür ayar da bu uygulama ile kolayca yapılabiliyor.



Kızılötesi LED aydınlatması sayesinde gece görüşü elde edebilen kamera, yaklaşık 8 metreye kadar (26 fit) karanlıkta çekim yapabiliyor.




http://bit.ly/2ESLO9F

Cumhuriyet"in 95"inci yılı Haluk Levent"in şarkıları ile kutlandı

Cumhuriyet"in 95"inci yılı Haluk Levent"in şarkıları ile kutlandı • http://bit.ly/2PtPL8N • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Bursa’da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, ünlü sanatçı Haluk Levent’in şarkıları ile sona erdi.



Nilüfer Belediyesi’nin ‘Cumhuriyet herkes için’ sloganıyla düzenlediği 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında ünlü sanatçı Haluk Levent sahne aldı.



Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda bulunan Hasta Alanı’nda gerçekleşen konsere Bursalılar yoğun ilgi gösterdi. Alanın tamamını dolduran Bursalılar, ünlü sanatçının şarkılarına ellerindeki Türk bayraklarıyla eşlik etti. Işık ve havai fişek gösterilerinin renk kattığı gecede Haluk Levent, geçmişten günümüze sevilen şarkılarını seslendirdi. Sahneye Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’i de davet eden Haluk Levent, İzmir Marşı’nı Başkan Bozbey ile birlikte söyledi. Konserin sonuna doğru bir kez daha İzmir Marşı’nı bu kez Bursalılarla birlikte seslendiren ünlü sanatçı bu özel gece için Bursalılara teşekkür etti.






http://bit.ly/2PtPL8N

Asgari ücretin yüzde 20"si vergiye gidiyor

Asgari ücretin yüzde 20"si vergiye gidiyor • http://bit.ly/2PsqdJw • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

GELİR vergisinin kişilerin elde ettiği kazançlar üzerinden ödendiği dolaysız vergiler olduğunu söyleyen Yeminli Mali Müşavir (YMM) Mustafa Tan, “Maaş artıkça ödenen vergi de artıyor. Örneğin, asgari ücret ile çalışanın yıllık kazancı 19 bin 200 lira bunun yüzde 20’sini yani 960 lirasını gelir vergisi olarak ödüyor” dedi.



Çin’in kişisel gelir vergisinde indirime gitmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Mazars Denge İstanbul Vergi Lideri Yeminli Mali Müşavir (YMM) Mustafa Tan, “Türkiye’de sadece gelir vergisi indirimi ekonomiyi canlandırmak için yeterli olmayabilir fakat geçici süreliğine özellikle alt ve orta gelir grubunda satın alma gücünü artıracaktır. Türkiye’de yıllık ödenen gelir vergisi oranlarına baktığımızda 2018’de yıllık 14 bin 800 liraya kadar olan kazançtan yüzde 15, sonraki 19 bin 200 lira için yüzde 20, sonraki 86 bin lira için yüzde 27 ve sonrasında yüzde 35 oranında gelir vergisi ödenir” ifadelerini kullandı.



“VERGİ YÜKÜ AZALIŞI TÜKETİME POZİTİF YANSIR”



Dünya ticaretinde çok büyük bir paya sahip olan Çin’in gelir vergisinde indirime gitmesinin gayrisafi yurtiçi hasılasında yılın üçüncü çeyreği itibariyle görülen yavaşlamanın etkili olduğuna dikkat çeken Tan, “Bu yavaşlama Çin hükümetini önlem almaya yöneltmiş gözüküyor. Gayrisafi yurtiçi hasılanın büyütülmesinde hane halkı tüketiminin de etkisi büyük olduğu için kişilere nakit gelir sağlanması alınacak önlemler arasında. Bu noktada, gelir vergilerindeki yük azalışı hane halkı gelirlerine pozitif etki edeceğinden tüketime de olumlu yönde yansıma olacaktır. Özellikle düşük gelir grubuna yönelik vergi yükü azalışının tüketime pozitif yansıması daha yüksek orandadır” diye konuştu.



“SADECE GELİR VERGİSİ İNDİRİMİ YETERLİ OLMAZ”



Ekonomiyi canlandırmada vergi politikalarının etkili araçlardan biri olduğunu belirten Tan, “Türkiye ekonomisi açısından vergi indirimini tek başına değil, diğer başka yapısal tedbirlerle birlikte ele almak gerekir. Son dönem yaşanan ekonomik dalgalanma ve fiyatlardaki artışlar da ister istemez kişilerde tüketimin azalmasına neden oldu. Maliyet endeksli fiyat artışları satın alma gücünü azaltarak, talep ve tüketimi daralttı. Özellikle alt ve orta gelir grubunun vergi yüklerindeki azalma tüketim talebinin artmasına pozitif katkı sağlayabilir. Bütçe dengeleri dikkate alınarak geçici dönem yapılan vergi indirimlerinin ekonomide canlılık sağladığını gözlemliyoruz” ifadelerini kullandı.



“ŞİRKETLERİN MALİYETLERİNE OLUMLU ETKİ EDER”



Kur, faiz ve fiyatlardaki ani yükselişler üreticilerin fiyat artışına gitmesine, tüketicilerin ise satın alma gücünün azalmasına neden olduğunu söyleyen Tan, “Bu dönemde de bireylerin satın alma gücünün artırılması için gelir vergisi oranlarındaki süreli indirim, asgari geçim indirim tutarlarının artırılması gibi önlemler düşünülebilir. Gelir vergisinin çok büyük ölçüde ücretliler tarafından kesinti yoluyla ödenmesi dolayısıyla vergi yükündeki azalışın ekonomiye hızlı ve olumlu yansıyacağını düşüyorum. Net maaş ile çalışanlar açısından ise vergi yükü azalışı şirketlerin maliyetlerine olumlu etki sağlayacaktır” dedi.



YILLIK 19 BİN 200 LİRA KAZANÇ İÇİN YÜZDE 20 VERGİ ÖDENİYOR



Gelir vergisinin Türkiye’de ikamet eden gerçek kişilerin elde ettiği kazançlar üzerinden ödediği dolaysız vergi olduğunu belirten Tan, “Gelir vergisinin ödenmesinde beyan ve tevkifat sistemi geçerli. Türkiye’de tevkifat yani kesinti yoluyla ödenen verginin payı beyana göre ödenen verginin payından çok daha yüksektir. Maaşlar özelinde baktığımızda beyan sisteminde de tevkifat sisteminde de aynı tarife üzerinden vergileme yapılmaktadır. 2018 yılı için yıllık 14 bin 800 liraya kadar olan ücret geliri yüzde 15, sonraki 19 bin 200 lira için yüzde 20, sonraki 86 bin lira için yüzde 27 ve sonrasında yüzde 35 oranında vergi ödenir” diye konuştu.



“MAAŞ ARTTIKÇA VERGİ DE ARTIYOR”



Maaş miktarı arttıkça kişinin ödediği verginin de arttığını belirten Tan, “Net maaş anlaşması olan çalışanlarda bu vergi artışları işveren üzerinde yük olurken, brüt maaş anlaşması olanlarda ise çalışan üzerinde yük oluşturmaktadır. Yapılacak vergi indirimlerinde bütçe dengeleri çok önem taşımaktadır. Tüketimin canlandırılması için düşük ve orta gelir grubunun vergi yükünün azaltılmasının ekonomide olumlu etki yaratacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.




http://bit.ly/2PsqdJw

Dolar 5.52, euro 6.28 ve sterlin de 7.07 lirada

Dolar 5.52, euro 6.28 ve sterlin de 7.07 lirada • http://bit.ly/2PsAhlE • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Dolar, yeni haftanın ilk iş gününde 5.51 liraya kadar gerileyerek üç ayın en düşük düzeyine indi.



  – Dolar en düşük 5.5125 lira ve en yüksek 5.5631 lirayı gördükten sonra 5.52 – 5.53 lira aralığında,



  – Euro en düşük 6.2759 lira ve en yüksek 6.3330 lirayı gördükten sonra 6.28 – 6.29 lira aralığında,



   – Sterlin en düşük 7.0624 lira ve en yüksek 7.1269 lirayı gördükten sonra 7.07 – 7.08 lira aralığında hareket ediyor.




http://bit.ly/2PsAhlE

Gökçek’ten Bahçeli’ye yanıt

Gökçek’ten Bahçeli’ye yanıt • http://bit.ly/2ESt8qz • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Melih Gökçek’in MHP’den belediye başkan adayı olup olmayacağı iddialarına ilişkin bir soru üzerine, “‘MHP’den gönül rızası ile belediye başkanı olmak istiyorum’ diyorsa o da ayrı bir konu. MHP’ye şeref kazandırır” demişti, Gökçek’ten Bahçeli’ye yanıt geldi.



Melih Gökçek, Twitter’dan yaptığı açıklamada;



“Sayın Bahçeli, Türkiye’nin başı sıkıştığı her anda, ülkenin düze çıkışında anahtar rolü oynamış bir vatanseverdir… Sayın Bahçeli, sözleriyle beni inanılmaz şekilde onore etmiştir… Sözleri bana şeref vermiştir… Teşekkür ediyorum…” ifadelerini kullandı.



Bahçeli, “MHP’den gönül rızası ile belediye başkanı olmak istiyorum’ diyorsa o da ayrı bir konu. MHP’ye şeref kazandırır” diye açıklamada bulunmuştu.






http://bit.ly/2ESt8qz

Bahçeli"den Melih Gökçek açıklaması

Bahçeli"den Melih Gökçek açıklaması • http://bit.ly/2ESfHXO • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Melih Gökçek’in MHP’den belediye başkan adayı olup olmayacağı iddialarına ilişkin bir soru üzerine, “‘MHP’den gönül rızası ile belediye başkanı olmak istiyorum’ diyorsa o da ayrı bir konu. MHP’ye şeref kazandırır” dedi. 



MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,açıklamarda bulundu. Bahçeli, Melih Gökçek’in MHP’den belediye başkan adayı olup olmayacağı iddialarına ilişkin bir soru üzerine, “‘MHP’den gönül rızası ile belediye başkanı olmak istiyorum’ diyorsa o da ayrı bir konu. MHP’ye şeref kazandırır” dedi.



EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR 



Emeklilikte yaşa takılanlara ilişkin bir soruya Bahçeli, “Emeklilik konusu ile ilgili MHP’nin seçim beyannamelerinde olan bir konu. Ancak bu konunun bugün yaşanan ekonomik şartlar altında Cumhurbaşkanının ifadesi ile 700 milyara ulaşan bir miktarı karşılayabilecek bir durum içerisinde ısrarcı olmamak, olgun dönemi ve şartları beklemek daha hayırlı olur kanaatindeyiz” diye yanıt verdi.




http://bit.ly/2ESfHXO

Trabzonspor, kupada tur hedefliyor

Trabzonspor, kupada tur hedefliyor • http://bit.ly/2ESb2Fi • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Ziraat Türkiye Kupası 4’üncü Tur’unda yarın deplasmanda 2’nci Lig ekibi Bugsaşspor ile karşılaşacak olan Trabzonspor, bu maçı kazanarak adını bir üst tura yazdırmak istiyor.



Ligde iki maçlık galibiyet serisinin ardından son iki maçından beraberlikle ayrılan ve zirve yarışında önemli kayıplar yaşayan Trabzonspor, kupada moral bulmak istiyor. Ziraat Türkiye Kupası’na 4’üncü Tur’da dahil olan bordo-mavililer, yarın deplasmanda konuk olacağı Bugsaşspor’u mağlup ederek bir üst tura yükselmeyi hedefliyor. Saat 13.00’de Ostim Stadyumu’nda oynanacak karşılaşmayı hakem Serkan Çınar yönetecek.



KADRODA ÖNEMLİ DEĞİŞİM BEKLENİYOR



Trabzonspor’da bu maç öncesi Kamil Ahmet, Mustafa, Nwakaeme ve Yusuf Yazıcı’nın sakatlıkları bulunuyor. Bordo-mavililerde teknik direktör Ünal Karaman’ın Bugsaşspor karşısında ligde fazla forma şansı bulamayan oyunculardan ağırlıklı bir 11 ile sahaya çıkması, ayrıca takımdaki genç oyunculara da forma vermesi bekleniyor.



8 SEZONDUR KUPAYA HASRET



Türkiye Kupası’nda 8 yıllık özlem çeken Trabzonspor, bu sezon mutlu sona ulaşmak istiyor. İlk olarak 1976-77 sezonunda kupayı müzesine götüren ve toplamda 8 kez kupayı kaldıran bordo mavili ekip, son olarak 2009-10 sezonunda Ziraat Türkiye Kupası’nı kazandı. Söz konusu sezondan bu yana Ziraat Türkiye Kupası’nda mutlu sona ulaşamayan Trabzonspor, bu süreçte sadece 1 kez finale yükselebildi. Bordo mavililer, 2010-11’de grup aşamasında, 2011-12’de 4’üncü turda, 2012-13’te finalde, 2013-14’te 4’üncü turda, 2014-15 ve 2015-16’da son 16 turunda, 2016-17’de grup aşamasında ve 2017-18 sezonunda ise son 16 turunda kupaya veda etmişti.



TRABZONSPOR’UN BUGSAŞSPOR MAÇI MUHTEMEL 11’İ ŞU ŞEKİLDE:



Uğurcan- Zeki, Hüseyin, Batuhan, Ibanez, Kucka, Murat Cem, Abdülkadir Parmak, Abdülkadir Ömür, Amiri, Ekuban



SAKAT: Kamil Ahmet, Mustafa, Nwakaeme, Yusuf



CEZALI: Yok




http://bit.ly/2ESb2Fi

Real Madrid"de Lopetegui dönemi sona erdi

Real Madrid"de Lopetegui dönemi sona erdi • http://bit.ly/2ERNuAs • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Real Madrid Futbol Kulübü, teknik direktör Julen Lopetegui’nin görevine son verildiğini açıkladı.





Dün oynanan El Clasico mücadelesinde Barcelona’ya karşı 5-1’lik mağlubiyet alan Real Madrid’de yönetim, Lopetegui’nin geleceği ile ilgili kararını verdi. Bugün toplanan yönetim kurulu, sezon başında takımın başına geçen Julen Lopetegui ile yolların ayrılması kararını aldı. Kulüpten yapılan açıklamada, Julen Lopetegui ve tüm teknik ekibine çabaları ve çalışmaları için teşekkür edildi.



Bu sezona iyi bir başlangıç yapan ve ligdeki ilk 3 maçını kazanan Real Madrid, daha sonra ligde çıktığı 7 maçta yalnızca bir galibiyet alabilirken, 2 beraberlik ve 4 mağlubiyet tattı. Madrid ekibi 10 maçta topladığı 14 puanla La Liga’da 9’uncu sırada yer alıyor.



EN BÜYÜK ADAY CONTE



Real Madrid Kulübü teknik direktör arayışlarına başlarken, bu süreçte geçici olarak takımın başında Santiago Solari görev alacak.



Madrid ekibinde teknik direktörlük koltuğunun en büyük adayı olarak son olarak Chelsea’yi çalıştıran ve sezon başından bu yana boşta olan İtalyan teknik adam Antonio Conte’nin ismi geçiyor.




http://bit.ly/2ERNuAs

Duvar ve zeminde çatlaklar oluştu! Okul boşaltıldı

Duvar ve zeminde çatlaklar oluştu! Okul boşaltıldı • http://bit.ly/2ESir7p • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Samsun’un Vezirköprü ilçesindeki bir anaokulunda sabah öğretmenlerin ve öğrencilerin içeriye girdiği sırada derin çatlaklar oluştu. Bina, yıkılma tehlikesine karşı tahliye edildi.





Vezirköprü ilçesi Esentepe Mahallesi’ndeki Zübeyde Hanım Anaokulu’na sabah gelen öğretmen, öğrenci ve veliler, saat 07.50 sıralarında tek katlı binada çatırdama sesleri duydu. Binadaki bir sınıfta, mutfak kısmında ve kalorifer kazanı dairesinde duvarlarda derin çatlaklar oluşunca panik yaşandı. O sırada okulda bulunan öğretmen, az sayıdaki öğrenci ve velileri dışarı kaçtı. Okul yıkılma ihtimaline karşı tahliye edilirken, polise ve itfaiyeye haber verildi. Gelen polis ekipleri, emniyet şeridi ile çevirdiği binaya girişe izin vermedi. İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Demircan da olay yerine gelerek bilgi aldı. Binanın zeminin de ise çökmeler meydana geldiği iddia edildi.




http://bit.ly/2ESir7p

Şirinevler"de bir kişi aracında vurularak öldürüldü

Şirinevler"de bir kişi aracında vurularak öldürüldü • http://bit.ly/2EUGHWz • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

İstanbul’un en yoğun noktalarından biri olan D-100 Karayolu, Şirinevler mevkiinde trafikte seyreden bir otomobilden sıkılan kurşunun hedefi, seyir halindeki başka bir otomobilin sürücüsü oldu. Kafasından isabet alan ve ismi bilinmeyen sürücü, olay yerinde hayatını kaybetti. Çevredekiler, kanlı infazın gerçekleştiği noktadaki çalışmaları adeta film izler gibi izledi.



Olay, şehrin en işlek karayolu olan D-100 Karayolu’nun Şirinevler mevkii, Ankara istikametinde saat 23.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yan yolda seyreden bir otomobilde bulunan kişi ya da kişilerce, seyir halindeki beyaz bir otomobile doğru açılan ateş sonucunda otomobilde yalnız olan ve ismi bilinmeyen sürücü, sıkılan tek kurşunun hedefi oldu. Metrobüs ve metro duraklarının yakınında, otobüs durağının ise hemen önünde yaşanan olayı görenler, büyük panik yaşadı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve asayiş ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine ulaşan 112 Acil Servis  ekibi silahlı saldırıya uğrayan sürücünün olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. 



SEYİR HALİNDEKİ SÜRÜCÜNÜN KAFASINA TEK KURŞUN



İnfazı gerçekleştiren kişi ya da kişilerin bulunduğu otomobilin olaydan saniyeler sonra Ankara istikametine doğru hızla kaçtığı ve PTS kayıtlarına göre otomobilde ‘çift plaka’ sahteciliği uygulandığı olduğu ortaya çıktı. Cinayet mahalline gelen Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri, cinayete kurban giden sürücünün cansız bedeni üzerinde incelemede bulundu. Sürücünün kafasından tek kurşun isabet alarak infaz edildiği bilgisine ulaşıldı.



CİNAYET MAHALLİNİ FİLM İZLER GİBİ İZLEYEN VATANDAŞLAR



Olayın gerçekleştiği yan yol çalışmalar boyunca trafiğe kapatılırken, metrobüs üst geçidinden geçen yayalar ve ana yolda seyir halindeki araçlarda bulunanların, cinayet mahallindeki çalışmaları adeta film izler gibi izlediği görüldü. Bazılarının olayı görüntülediği de gözlemlenirken, polis ekipleri bekleme yapan kişileri sık sık ikaz etti.



Hayatını kaybeden kişinin cansız bedeni, Cumhuriyet savcısının da inceleme yapmasının ardından, otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Polis, trafikte kanlı infaz hakkında soruşturma başlattı.




http://bit.ly/2EUGHWz

Balıkesir"de 2.5 milyon dolar değerinde Tevrat ele geçirildi

Balıkesir"de 2.5 milyon dolar değerinde Tevrat ele geçirildi • http://bit.ly/2EMgsBA • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Balıkesir’de polisin ihbar üzerine durdurduğu araçta, piyasa değeri 2.5 milyon dolar olduğu değerlendirilen İbranice altın yaldızlı Tevrat ele geçirildi. Polis memuru, muhtar ve müteahhit olduğu belirtilen 3 kişi gözaltına alındı.



Balıkesir İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İzmir’den Balıkesir’e gelen bir araç içerisinde tarihi eser bulunduğu ihbarını aldı. İzmir yolu üzerindeki uygulama noktasında araç durduruldu. Yapılan kontrollerde, piyasa değerinin 2.5 milyon dolar olduğu değerlendiren İbranice altın yaldızlı Tevrat olarak bilinen obje ele geçirildi.



Araç içerisinde bulunan ve gözaltına alınan polis memuru M.K., mahalle muhtarı F.E. ve müteahhit A.E. hakkında, 2863 sayılı kanuna muhalefet suçundan işlem başlatıldı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.




http://bit.ly/2EMgsBA

29 Ekim 2018 Pazartesi

Aksaray"da plastik geri dönüşüm fabrikasında yangın

Aksaray"da plastik geri dönüşüm fabrikasında yangın • http://bit.ly/2ESlk8l • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Aksaray’da plastik geri dönüşüm fabrikasının depo kısmında elektrik aksamında çıkçtığı belirtilen yangında maddi hasar meydana geldi.


Yangın, saat 21.00 sıralarında merkez Yeni Sanayi Mahallesi 2040 sokakta Deniz Başbuğ’a ait plastik geri dönüşüm fabrikasının deposunda meydana geldi. Elektrik tesisatından sıçrayan kıvılcımlar, iddiaya göre plastik atıkları tutuşturdu. Kısa sürede hızla yükselen alevleri fark eden çevredeki fabrikalarda çalışanlar itfaiyeye haber verdi. Fabrikayı saran ve metrelerce yüksekliğe ulaşan alevlere, ola yerine gelen itfaiye alevleri müdahale etti. Yangın, itfaiyenen yoğun çabasıyla güçlükle söndürdü. Fabrikanın bir kısmı ile fabrika içinde fark halindeki 68 BV 657 plakalı kamyonet zarar gördü. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.




http://bit.ly/2ESlk8l

27 Ekim 2018 Cumartesi

Manisa"da belediye başkanlıklarına CHP"den 19 aday adayı

Manisa"da belediye başkanlıklarına CHP"den 19 aday adayı • http://bit.ly/2D6l7gf • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Manisa’da, Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı aday adaylığı için sadece Manisa Mimarlar Odası Başkanı Ferdi Zeyrek başvuru yaparken, ilçe belediye başkan aday adaylıkları için ise CHP’ye toplam 18 başvuru yapıldı.



Manisa’da CHP’liler 31 Mart 2019 yerel seçimleri için aday adaylık başvurularını yaptı. Son gün yapılan başvurulara göre Manisa Büyükşehir Belediye Başkan aday adaylığı için sadece Manisa Mimarlar Odası Başkanı Ferdi Zeyrek görevinden istifa ederek resmi başvuruda bulundu.



İlçelerden Gördes, Köprübaşı, Şehzadeler, Kula, Ahmetli, Demirci, Selendi ve Soma belediye başkanlıkları için CHP’den herhangi bir başvurunun yapılmadığı öğrenilirken; Salihli, Turgutlu, Yunusemre, Kırkağaç, Saruhanlı, Akhisar, Alaşehir, Sarıgöl ve Gölmarmara ilçelerinde ise CHP’den belediye başkan aday adaylığı için toplam 18 başvuru yapıldı. 26’ncı Dönem Manisa eski Milletvekili Mazlum Nurlu ise Salihli ilçesinden, CHP Yunusemre İlçe Başkanı Serdar Bozyaka ise görevinden istifa ederek Yunusemre ilçesinden aday adaylığı başvurusu yaptı.



Manisa ilçelerinde, CHP’den belediye başkan aday adayı olmak için başvuruda bulunanların isimleri şöyle:



Salihli: Mazlum Nurlu, Saniye Ağgül, Mehmet Şanver



Turgutlu: Çetin Akın, Hüseyin Tekin



Yunusemre: Serdar Bozyaka



Kırkağaç: Ozan Şerif İren



Saruhanlı: Zeki Bilgin



Akhisar: Bülent Sağlam, Adnan Selvi, Besim Dutlulu, Engin Erdem, Alkan Tavlı, Aynur Üngün



Alasehir: Ahmet Öküzcüoğlu



Sarıgöl: Emrah Eroğlu



Gölmarmara: Birol Bak, Özgür Yıldırım




http://bit.ly/2D6l7gf

Ekim"de doğan personellere kutlama

Ekim"de doğan personellere kutlama • http://bit.ly/2D9RCdx • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Ekim ayında doğan belediye personellerinin doğum gününü kutlayarak, diğer personelleri temsilen en büyük ve en küçük belediye personeliyle pasta kesti.



Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, içerisinde bulunulan ayda doğan personellerin doğum gününü kutlama geleneğini devam ettirerek, Ekim ayında doğan belediye personellerinin doğum gününü kutladı. Personellerin dayanışma ve birlikte çalışma anlayışını kuvvetlendirmeyi amaçlayan doğum günü programında personellere hediyelerini veren Başkan Ak, Ekim ayında doğan 220 personeli temsilen en yaşlı personellerden Asiye Yanıkoğlu(57) ve en genç personellerden Yusuf Durak(18) ile pasta kesti. Keçiören Belediyesi hizmet binasında gerçekleştirilen programda personellerin mutluluğu gözlerine yansıdı.



“İNSAN DEĞERLİDİR”



Programa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Ak, “İnsan değerlidir anlayışıyla geleneksel hale getirdiğimiz doğum günü kutlamalarında, içerisinde bulunduğumuz ayda doğan personellerimizin doğum gününü kutlayarak personellerimizin her birinin özel olduğunu hissettirmek istedik. Çeşitli etkinliklerle insanların gönlüne dokunan ve onları özel hissettiren etkinlikler düzenliyoruz. Çalışma arkadaşlarımızdan başlayarak sevgi ve huzur ortamının ilçemize yayıldığını görmekten büyük mutluluk duyuyorum. Bu vesileyle Ekim ayında doğan arkadaşlarımıza hayırlı uzun ömürler diliyorum” dedi. ​




http://bit.ly/2D9RCdx

Çankayalı çocuklardan erken kutlama

Çankayalı çocuklardan erken kutlama • http://bit.ly/2EL9KMh • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Çankaya Belediyesi Cumhuriyet Bayramını çeşitli etkinliklerle kutlamaya hazırlanırken belediyenin kreşlerinde eğitim gören çocuklar bayram coşkusunu erken yaşadı.



Çankaya Belediyesi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını meşaleli yürüyüş ve ardından Anıtpark’ta düzenleyeceği Nilüfer konseriyle kutlamaya hazırlanırken belediyenin kreşlerinde eğitim gören çocuklar bayram coşkusunu erken yaşadı.



Gerçekleştirdiği yatırımlar ve hizmetlerle büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ilçesi Çankaya’yı örnek belediyecilik anlayışı ile tanıştıran Çankaya Belediyesi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını meşaleli yürüyüş ve konserle taçlandıracak. Milli Kütüphaneden başlayıp Anıtpark’a kadar sürecek meşaleli yürüyüşün ardından ünlü sanatçı Nilüfer’in seslendireceği şarkılara eşlik edecek Ankaralılar, Çankaya’yı bayram yerine çevirecek.



Cumhuriyet Bayramı coşkusunu kreşlerinde erken kutlayan Çankayalı minikler Atatürk tişörtlerini giyip ellerinde Türk bayraklarıyla Cumhuriyetin 95. yılını coşkuyla kutlamanın mutluluğunu yaşadı. 




http://bit.ly/2EL9KMh

Türkiye"nin ilk enfeksiyon riski en düşük hastanesi

Türkiye"nin ilk enfeksiyon riski en düşük hastanesi • http://bit.ly/2EMEXyD • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Yeditepe Üniversitesi Laboratuvarları’nda geliştirilen tamamen yerli ve milli özel molekülle inşa edilen dünyanın ilk antimikrobiyal hastanesi hasta kabulüne başladı. Sıfır hastane enfeksiyonun hedeflendiği Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi, 675 milyon lira yatırımla hizmete sunuldu.



İlk hastanesini 2005 yılında açan Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri, Koşuyolu’nda yeni bir hastane yatırımı gerçekleştirdi. Yeditepe Üniversitesi Laboratuvarları’nda geliştirilen, patenti alınan ve dünyada bir ilk olan özel molekül ile sıfır hastane enfeksiyonu hedefleniyor. Dünyadaki hijyen ve teknoloji standartlarının üzerinde olan ve 675 milyon lira yatırımla hizmete sunulan Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi; yaklaşık 35 bin metrekare kapalı alanda, 6’sı yoğun bakım olmak üzere 180 yatak kapasitesi, dokuz ameliyathanesi, 100’e yakın uzman ve akademisyen hekim kadrosuyla, Türkiye’nin ilk antimikrobiyal hastanesi olma özelliğini taşıyor.



Yüzyılın beyin cerrahı olarak adlandırılan Prof. Dr. Gazi Yaşargil, Prof. Dr. Uğur Türe ve ekibinin hizmet verdiği Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi, özellikle nörolojik bilimler ve onkoloji alanında ihtisas merkezi konumunda. Beyin cerrahisi, kanser cerrahisi, medikal onkoloji, çocuk kemik iliği nakli, erişkin kemik iliği nakli, ortopedi, göğüs cerrahisi, KBB, genel cerrahi, gastroenteroloji, nükleer tıp, girişimsel radyoloji gibi alanlar, yüksek teknolojiyle donatılmış güçlü branşlar arasında yer alıyor.



“MR ÇEKİMİ 4 DAKİKAYA İNİYOR”



Hastanenin beyin cerrahisi ameliyathanesinde bulunan ve Türkiye’nin ilklerinden biri olan, Magic yazılıma sahip 3 Tesla İntraoperatif MR cihazı; ameliyat esnasındaki MR çekimini 24 dakikadan 4 dakikaya indiriyor. Onkoloji hastalarına multidisipliner yaklaşımla tanı, tedavi, psikolojik destek, diyet eğitimi, ağrı tedavisi, tamamlayıcı tıp hizmeti sunuluyor. Yüksek teknolojiye sahip Girişimsel Radyoloji ünitesinde, beyindeki anevrizmadan, diyabetik ayağa kadar pek çok hastalık tedavi edilebiliyor.



BEDRETTİN DALAN: TÜRKİYE VE DÜNYA’DA İLKLERİN HASTANESİ



Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nin hem Türkiye’de hem de dünyada birçok ilki gerçekleştirdiğini belirten Yeditepe Üniversitesi Kurucusu ve Onursal Başkanı Bedrettin Dalan, “1996 yılında Yeditepe Üniversitesi’nin kuruluşu ile sağlık yatırımlarımızı önceliklendirdik. Üniversite hastanelerimiz üzerine çalışmaya başladık. Her zaman son teknolojiyi takip ederek yüksek kalitede sağlık hizmetini halkımıza ulaştırmayı hedefledik. Mevcut yedi şubemizde birçok yeni teknoloji ve uygulamayı hayata geçirdik. Bugün de dünya standartlarının üzerinde bir hastaneyi ülkemize kazandırmanın gururu içerisindeyiz” dedi.



“AMELİYAT SONRASI ÖLÜMLERİN YÜZDE 50’Sİ HASTANE MİKROBUNDAN”



Antimikrobiyal hastane kavramı ve Yeditepe Üniversitesi tarafından geliştirilen ilk antimikrobiyal molekül hakkında da bilgi veren Dalan, “Araştırmalar gösteriyor ki, ameliyat sonrasında yaşanan ölümlerin yaklaşık yüzde 50’si hastane mikrobundan kaynaklanıyor. Bu sorunu çözmeye odaklandık. Tamamen yerli ve milli bir molekül geliştirdik. Bor esaslı bu molekülle mikropları hastanemizde barındırmıyoruz. Hastane enfeksiyonunusıfıra indiren dünyadaki tek hastaneyiz” ifadelerini kullandı.



Antimikrobiyal dendiği zaman antibakteriyel ile karıştırıldığını belirten Dalan, “Bunu daha net anlatmak gerekirse; bakteriler mikropların sadece yüzde 5’ini oluşturuyor, geriye yüzde 95 mikrop kalıyor. Üniversitemizin laboratuvarlarında, tamamen yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz molekülle mikropların tamamını etkisiz hale getiriyoruz” şeklinde konuştu.



“HASTANEMİZ DEVASA BİR STERİLİZASYON CİHAZI GİBİ”



Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nin sağlık sektöründe, uluslararası arenada da kılavuz niteliğinde bir hastane olduğunu belirten Bedrettin Dalan şöyle devam etti:



“Mikropları öldüren ve hiçbir insan hücresine zarar vermeyen bu molekülü kapı kollarından yer döşemesine, elektrik prizlerinden duvar boyalarına kadar demirbaş ekipmanlarımıza uygulattık. Geliştirdiğimiz molekülün yanı sıra, hastanemizde sıfır enfeksiyon istediğimiz için daha inşaat aşamasında çalışmaya başladık. Örneğin, hastanemizde hiçbir duvar köşeli değil. Çünkü köşeli duvarlarne kadar temizlenirse temizlensin mikrop barındırır. Buradan hareketle tüm duvarları, iç bükey veya dış bükey, köşesiz olarak tasarladık. Sağlık alanında bu defa çıtayı daha da yükselttik. Bütün dünyadaki hastaneler Koşuyolu hastanemizi örnek almak zorunda, çünkü artık sıfır hastane enfeksiyonuyla hizmet veren bir hastane var. Bu anlamda da kılavuz biz olduk.”



Yeditepe Üniversitesi’nde 200 laboratuvar, 500’ün üzerinde akademisyenin görev aldığını belirten Dalan; laboratuvarların toplam büyüklüğünün iki futbol sahası kadar olduğunu, birçok ciddi hastalıkla ilgili çalışmaların devam ettiğini, biyoteknoloji ve genetik bilimler bölümlerindeki altyapının dünyadaki sayılı üniversitelerden daha güçlü olduğunu söyledi. Bedrettin Dalan, bilimsel çalışmalar için kaynaklarının sınırsız tutulduğunun ve bugüne kadar 100’ün üzerinde ülkeden hasta kabul ettiklerinin altını çizdi.



YALNIZCA YATAKLAR İÇİN EKSTRA 30 MİLYON LİRA YATIRIM



Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri’nin uluslararası sağlık derecelendirme kuruluşu olan JCI (JointCommission International) tarafından sertifikalı olduğunu belirten Dalan, “Koşuyolu’nda hayata geçirdiğimiz hastanemiz, JCI’ın kriterlerinin çok üzerinde. Her detayında emeğimizin olduğu, mimarisinden teknolojik ekipmanına kadar dünyada birçok ilki gerçekleştiren bir hastane. Türkiye’de bir ilk olarak Yeditepe Üniversitesi’nin her iki hastanesinde de yıkanabilir yataklar bulunuyor. Hasta odadan çıktıktan sonra yatak yüksek sıcaklıkta suyla yıkanıyor, özel bir maddeyle dezenfekte ediliyor ve yeni hasta tertemiz, mikrop barındırmayan yatağına geliyor. Yalnızca bu dezenfeksiyon ve mikrobu kırmak için ekstra 30 Milyon lira yatırım yaptık. Her iki hastanemizde de, havalandırmalarda antimikrobiyal filtreler bulunuyor” ifadelerini kullandı.




http://bit.ly/2EMEXyD