Pages - Menu

31 Mayıs 2019 Cuma

Vaşak, bu kez Tunceli merkezde

Editör •


Türkiye’de vaşak popülasyonunun en yoğun olduğu Tunceli’de, daha önce kırsalda görülen vaşak, bu kez kent merkezinde görüntülendi.





Nesilleri tükenmek üzere olduğu için dünyada ve Türkiye’de birinci derecede koruma altında olan ve ‘nesli tükenme tehlikesi altında olan türler’in (IUCN) kırmızı listesinde yer alan vaşak, Tunceli merkezdeki Batman Mahallesi’nde görüntülendi. Mahalle sakini İlhan Polat tarafından görüntülenen vaşağın, ağaçlıklar arasında av aradığı tahmin edildi. Vaşağı uzun süre izlediğini ve daha sonra cep telefonu kamerasıyla kaydettiğini anlatan Polat, “Çok heyecanlandım. Evimizin yakınına kadar geldi. Ben de görüntüledim, mutlu oldum. Bir süre izledim sonra ormanlık alana girerek kayboldu” dedi.








http://bit.ly/2JOsnk7 • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Otomobil çarpan kamyonetteki bebek yola savruldu

SmanchiAdmin •


Tayland’da bir otomobilin çarptığı kamyonet takla attı, içindeki bebek yola savruldu.





Tayland’da meydana gelen kazada, sürücüsü sollama yapan bir otomobil, önündeki kamyonete çarptı. Çarpma ile taklalar atan kamyonetteki bir bebek yola savruldu. Kazaya neden olan sürücü otomobiliyle olay yerinden hızla kaçarken, çevredekiler yola savrulan bebek ve araç sürücüsüne yardım etti. Kaza anı ve sonrasında yaşananlar ise arkadan gelen otomobilin kamerasına yansıdı.








http://bit.ly/2JPOmY4 • SmanchiAdmin • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Bursa'ya model fabrika

Editör •




BURSA’da kurulan Model Fabrika, mühendisleri ve mühendis adaylarını Endüstri 4.0’a hazırlıyor. Pilot olarak belirlenen 8 sanayi kuruluşunda eğitimlerin başladığını söyleyen Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, “Hedefimiz, işletmelerimizi çok daha verimli hale getirmek. Rekabetçiliğini artırmak. Ardından da dijitalleşmeye dönmek ve robot eğitim sistemine geçmek” dedi.





Bursa’da, sanayinin kalite ve verimlilik artışını sağlayacak, firmalara rehberlik edecek olan Model Fabrika, Bilim Sanayi ve Tekonoloji Bakanlığı ile Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) işbirliğiyle hayata geçirildi. Ankara’dan sonra ikinci olarak Bursa’da hayata geçirilen Model Fabrika’nın amacının, sanayi kurluşlarının nitelik ve verimliliğini artırmak olduğunu söyleyen BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, pilot olarak belirlenen 8 sanayi kuruluşundaki mühendis adaylarının eğitimlerine başlandığını belirtti. Model Fabrika’da kurulan üretim bandında, mühendislerin tecrübelerini yeni modellerle geliştirip, bağlı olduğu şirketin verimliliğini artırmak için eğitim görmeye başladığını vurgulayan Burkay, “Bursa sanayinin, ekonominin, ihracatın önemli bir merkezi. Bursa bugüne geldiyse, geçmişten gelen sanayi kültürüyle geldi. Biz geleceği oluşturmak istiyoruz. Geleceği oluşturmak da yeni teknoloji ve yeni iş modelleriyle mümkün. Dünya endüstri 4.0’ı konuşuyor. Mevcut klasik sektörlerimizde model fabrika projemiz vardı. Bunu Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Birleşmiş Milletlerle birlikte bir proje ortaya koydu. Biz de bakanlığımız ile birlikte Türkiye’de 10 merkezde bulunan Model Fabrika projesine ortak olduk. İlki Ankara ve Bursa’da açıldı” dedi.





‘AMAÇ İŞLETMELERİ DAHA VERİMLİ HALE GETİRMEK’





Model Fabrika’nın kurulma amacından bahseden Burkay, “Buradaki amaç sanayi ve üretimdeki klasik üretim metodlarını yeni proseslerle, geliştirmelerle yalın yönetim mantığıyla şirketlerimizin verimliliğini artırmak. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Eğitim Vakfı (BUTGEM) yanında işletmelerin eğitimini yapacağımız Model Fabrika’yı oluşturduk. Bu işletmeleri daha verimli ve Endüstri 4.0’a, dijital üretime geçişin nasıl sağlarız diye düşüneceğiz. Başta üst yönetimler olmak üzere öğren-dönüş programlarıyla sektörlerimize yönelik ciddi programlar düzenliyoruz. Eğiticilerin eğitim evresini tamamladık. Şu anda pilot olarak tespit ettiğimiz 8 firmamızda öğren-dönüş programlarına başlıyoruz. Bunlar yaklaşık 6-9 aylık programlar. En üst yönetimden işletme içerisindeki profesyonellere kadar eğitim süreci var. 30 saatlik eğitimlerimiz de var, 3 buçuk saatlik eğitimlerimiz de var. Bu eğitimler neticesinde hedefimiz işletmelerimizi çok daha verimli hale getirebilmek. Rekabetçiliğini artırmak. Ardından da dijitalleşmeye dönmek. Robot eğitim sistemine geçmek” ifadelerini kullandı.





‘BURSA, TÜM TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLACAK’





Sanayisiyle ön plana çıkan birçok kentteki sektör temsilcilerinin Model Fabrika’yı ziyaret ettiğini belirten İbrahim Burkay, “Bursa Model Fabrika’nın bire bir aynısı birçok kentimizde hayata geçirilecek. Ben bu konuyu önemsiyorum. Çünkü üretmek, ihracat yapmak, dünya piyasasında ürünlerimizin mutlaka bir yer edinmesi çok önemli bir konu. Bunun için de bizim üretici sektörlerimizin rekabet gücünü artırmamız gerekiyor. Model Fabrika, şirketlerin rekabet gücünü artıracak en önemli projelerden biri diye düşünüyorum. Bu konuda da Bursa, tüm Türkiye’ye rol model olacak” diye konuştu.




http://bit.ly/2QDNs17 • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Ramazanda fiyatı en fazla düşen ürün, salatalık oldu

Editör •




 TÜRKİYE Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Ramazan ayında 15- 29 Mayıs tarihleri arasında marketlerde ve üreticide fiyatı en fazla düşen ürün salatalık olurken, fiyatı en fazla artan ürün markette Antep fıstığı, üreticide ise kuru soğan oldu” dedi.





TZOB Başkanı Bayraktar, ramazan ayında üretici ve market fiyatlarındaki değişime ilişkin basın toplantısı düzenledi. Bayraktar, market fiyatlarına bakıldığında 15- 29 Mayıs tarihleri arasında, 5 üründe fiyat değişiminin yaşanmadığını, 17 üründe azalma, 14 üründe ise fiyat artışının gerçekleştiğini belirtti. Kuru fasulye, nohut, kuru incir, fındık ve zeytinyağı fiyatında değişim olmadığını kaydeden Bayraktar, fiyat düşüşünün markette yüzde 44,39 ile en fazla salatalıkta olduğunu bildirdi. Salatalıktaki fiyat düşüşünü yüzde 39,43 ile sivri biber, yüzde 36,70 ile domatesin izlediğini söyleyen Bayraktar, “Fiyat düşüşü patateste yüzde 32,11, kabakta yüzde 29,56, patlıcanda yüzde 23,53, havuçta yüzde 15,71, marulda yüzde 13,40, yumurtada yüzde 12,20, yeşil soğanda yüzde 10,29 oldu” dedi.





Markette en fazla fiyat artışının ise, yüzde 9,10 ile Antep fıstığı olduğunu söyleyen Bayraktar, “Antep fıstığındaki fiyat artışını yüzde 6,17 ile kuru üzüm, yüzde 5,43 ile süt takip etti. Fiyat artışı limonda yüzde 4,63, maydanozda yüzde 3,72, tavuk etinde yüzde 3,01, yeşil mercimekte yüzde 2,95, kuru kayısıda yüzde 2 düzeyinde gerçekleşti” diye konuştu.





‘FİYATI EN FAZLA ARTAN, ÜRETİCİDE KURU SOĞAN’





Üretici fiyatlarında 14 günlük süreçte 16 üründe fiyat değişimi görülmediğini ifade eden Bayraktar, şunları söyledi:





“9 üründe azalma, 3 üründe ise fiyat artışı meydana geldi. Kuru kayısı, havuç, marul, maydanoz, limon, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru incir, fındık, Antep fıstığı, zeytinyağı ve süt fiyatlarında değişim olmadı. Fiyat düşüşü üreticide yüzde 67,50 ile en fazla salatalıkta görüldü. Salatalıktaki fiyat düşüşünü yüzde 51,61 ile patates, yüzde 44,50 ile domates takip etti. Bu ürünleri, yüzde 44,40 ile patlıcan, yüzde 43,75 ile sivri biber, yüzde 40,52 ile kabak, yüzde 10,27 ile yeşil soğan, yüzde 7,46 ile yumurta izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 5,56 ile kuru soğanda meydana geldi. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 3,45 ile kuru üzüm, yüzde 0,29 ile kuzu eti takip etti.”





‘SALATALIK 5,4 KAT FAZLAYA TÜKETİCİYE SATILDI’





Üretici ve market fiyatları arasındaki farkın yüzde 444,36 ile en fazla salatalıkta görüldüğünü kaydeden Bayraktar, şunları söyledi:





“Salatalıktan sonra fiyat farkı sırasıyla, kuru kayısıda yüzde 360,39, kabakta yüzde 316,23, kuru incirde yüzde 299,78, sütte yüzde 279,33, yeşil mercimekte yüzde 268,19 oldu. Salatalık 5,4 kat, kuru kayısı 4,6, kabak 4,2, kuru incir 4, süt 3,8, yeşil mercimek 3,7 kat fazlaya tüketiciye satıldı. Üreticide 43 kuruş olan salatalığı tüketici markette 2 lira 36 kuruşa, 8 lira 50 kuruş olan kuru kayısıyı 39 lira 13 kuruşa, 58 kuruş olan kabağı 2 lira 39 kuruşa, 15 liraya alınan kuru inciri 59 lira 97 kuruşa, 1 lira 79 kuruş olan sütü 6 lira 79 kuruşa, 2 lira 40 kuruşa alınan yeşil mercimeği 8 lira 84 kuruşa alabildi.”





Bayraktar, gübre, mazot, zirai ilaç, tohum, sulama ücreti, elektrik, yem gibi girdi fiyatlarının makul düzeye çekilmesi gerektiğini belirtti.




http://bit.ly/2QzCE4i • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

THY ile bayram tatilinde 1 milyon 930 bin yolcu uçacak

Editör •


Türk Hava Yolları(THY) Genel Müdürü Bilal Ekşi,  Ramazan Bayramı tatilinde 930 bini iç hat olmak üzere 1 milyon 930 bin yolcunun THY ile seyahat edeceğini duyurdu.









Türk Hava Yolları Genel Müdürü Bilal Ekşi, twitter hesabından, “Bayram tatilinde sizleri sevdikleriniz ile buluşturmak için 1-9 Haziran’ da 129 ek sefer, 1 milyon 930 bin misafir. İç hat misafir 930 bin. 12 bin 624 sefer yapacağız. Bayram gidiş ve dönüşlerde yoğunluk beklenmektedir. Lütfen dikkate alınız. Emniyet ve mutluluk ile” açıklamasını yaptı. (Fotoğraflı)




http://bit.ly/2JR2PD8 • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Öğrencilerden karikatürle ‘birlik’ mesajı

Editör •


AYDIN Doğan Vakfı ile Yaratıcı Çocuklar Derneği iş birliğinde gerçekleşen 12’nci Karikatür Yarışması’nın ödül töreni yapıldı. 25 öğrencinin kendi kategorileri içerisinde ilk üçte yer aldığı ‘Sosyal Uyum’ konulu yarışmaya, 27 şehirden 563 öğrenci katıldı.









Aydın Doğan Vakfı ile Yaratıcı Çocuklar Derneği iş birliğinde 12’nci Karikatür Yarışması’nın ödül töreni gerçekleştirildi. Trump Kültür ve Gösteri Merkezi’nde yapılan ödül töreni, Çapa Atatürk Ortaokul çocuk korosunun gösterisi ile başladı.









Ödül töreninin açılış konuşmalarını yapan Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı, Yaratıcı Çocuklar Derneği Yürütme Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan ve Yaratıcı Çocuklar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Didem Çapa, öğrencilere madalya ve katılım belgelerini verdi. Programa İstanbul İl Milli Eğitim Proje Koordinatörü Derviş Çelik ve jüri üyeleri Aziz Yavuzdoğan, Kaan Saatçi, Piyale Madra, Raşit Yakalı ve Tan Oral katıldı.









563 ÖĞRENCİ YARIŞMA İÇİN 644 KARİKATÜR ÇİZDİ









Bu yıl ‘Sosyal Uyum’ teması ile 5 farklı yaş grubuna yönelik düzenlenen yarışmaya, 27 şehirden 143 okul, 563 öğrenci 644 karikatürle katıldı. 25 karikatür kendi kategorilerinde ilk üçe girerken 25 karikatür mansiyon ödülü aldı, 90 karikatür sergilenmeye değer bulundu.









“KARİKATÜR EN DEĞERLİ SANATLARDAN BİR TANESİ”









Karikatürün çok özel bir sanat olduğuna vurgu yapan Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı, “Bugün eski değerini kaybeden bir sürü şey olmasına rağmen, karikatür bugün en güncel, en değerli sanatlardan bir tanesi. Çünkü bir bakışta süratle size mesajı veriyor, duygu ve düşüncelerinizi ifade ediyor, karşısındakinin hatırında kalıyor ve hiç unutulmuyor. Mesela bir yazıyı okuyorsunuz, birkaç saat sonra başka yazılar geliyor, o yazıyı unutuyorsunuz ama o gördüğünüz imaj aklınızda kalıyor. İşte karikatür bu kadar kıymetli bir şey. Hepinizin istikbali çok parlak, çizmeye devam edin” dedi.









“ÇALIŞMALARIMIZIN SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMASINA ÖNEM VERİYORUZ”









Yaratıcı Çocuklar Derneği Yürütme Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan, “Biz dernek olarak yaptığımız çalışmaların sürdürülebilir olmasına önem veriyoruz. Bu yıl karikatür yarışmasında da 12’nci yılımız. Öncelikle Aydın Doğan Vakfına ve Doğan Egmont Yayıncılık’a çok çok teşekkür ediyorum. Bu yolculukta bizleri yalnız bırakmıyorlar ve inşallah önümüzdeki yıllarda da aynı şekilde devam edeceğiz” diye konuştu.









Yaratıcı Çocuklar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Didem Çapa ise “Bu yılki konumuz sosyal uyum. Siz çocuklar hep bir şeyleri anlamaya çalışıyorsunuz. Bu duyguyu hiç kaybetmemek lazım. Karşımızdakini anlamaya çalıştıkça bir şekilde anlaşmak mümkün. O zaman hep birlikte barış içinde daha güzel günlerde yaşamamız da mümkün olacak” ifadelerini kullandı.




http://bit.ly/2JOG2rq • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

7 yaşındaki Selin, annesine ilham oldu

Editör •


ÜRÜN yönetimi alanında Amerika’da uzun yıllar çalışan anne Öznur Aytekin,  ‘A Bunny Named May’ (Mayıs Adlı Bir Tavşan) isimli bir kitap yazdı. Kitabı basmak için kızının yaptığı illüstrasyonlardan cesaret aldığını ifade eden Aytekin, “Bazen hayat zorlaşır ve devam edebilmek için biraz ümit, biraz cesaret, biraz ilhama ihtiyaç duyarız. İşte bu kitap bu ihtiyacı duyan anneler ve çocukları için” dedi. Kız çocuklarının hayatına dokunabilmek ve hayallerini gerçekleştirmeleri için onları teşvik edebilmek amacıyla başlatılan kitap projesi ön talep toplama 28 Haziran’a kadar devam edecek.









Stanford Üniversitesi Yönetim Bilimi ve Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra Microsoft’ta ürün yönetimi alanında uzun yıllar çalışan anne Öznur Aytekin, Türkiye’ye döndüğünde kızının kendine verdiği motivasyon ile hayalini gerçekleştirmeye koyuldu. Geçirdiği panik atak sonrası ‘Eğer ölürsem kızıma ne bırakmak isterim?’ düşüncesiyle kızı için ‘A Bunny Named May’ (Mayıs Adlı Bir Tavşan) adlı isimli kitabı kaleme alan Öznur Aytekin, yayınlama kararını kızı Selin’e borçlu olduğunu belirtti.









CESARETİ KIZINDAN ALDI









Kitabın hikâyesini anlatan Aytekin, “Selin 7 yaşındayken, kitabın illüstrasyonlarını çizdiğini ve kitabi bastırmak arzusunu fark ettim. Ondan aldığım cesaretle kitabı yayınlamaya karar verdim. Kız çocuklarının hayatına dokunabilmeyi ve hayallerini gerçekleştirmeleri için onları teşvik etmeyi ümit ediyorum. Bazen hayat zorlaşır ve devam edebilmek için biraz ümit, biraz cesaret, biraz ilhama ihtiyaç duyarız. İşte bu kitap bu ihtiyacı duyan anneler ve çocukları için” dedi.









Kitabın çocuklara ‘Eğer bir tavşan hayallerinin peşinden gidebiliyor, 7 yaşındaki bir çocuk kitap illüstrasyonları yapabiliyorsa, sen de hayallerini gerçeğe dönüştürebilirsin’ mesajını vermesi hedeflendi.









Kitap için ön talepler Indiegogo kitlesel fonlama platformunda alınmaya başlandı. Açıklanan bilgilere göre, şu ana kadar Fransa, Hindistan, Amerika, Hong Kong ve Türkiye’nin de arasında bulunduğu birçok ülkeden kitap satın alındı. Talepler 28 Haziran tarihine kadar verilebilecek.




http://bit.ly/2JRB9xQ • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Kitabın toplatılması kararı çıkmasını bekliyorum

Editör •




KÜLTÜR ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, pedofili bölümler içerdiği için büyük tepki çeken ‘Zümrüt Apartmanı’ kitabına bandrol verildiği gerekçesiyle bakanlığın eleştirilmesinin yersiz olduğunu söyledi. Yavuz “Bandrolün içerikle ilgili bir kontrol mekanizması olması beklenemez. Bandrol verilirken eserin içeriği kontrol edilmez. Bu açıkça sansüre girer. Konu Adalet Bakanlığı’nın takibinde, kitabın toplatılması yönünde bir karar çıkmasını şahsi olarak bekliyorum” dedi.





Ankara’da, yazar Abdullah Şevki Yurtvermez tarafından kaleme alınan ‘Zümrüt Apartmanı’ adlı kitap, pedofili içerikli bölümleri nedeniyle büyük tepki çekti. Ankara Cumhuryiet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında kitabın yazarı Abdullah Şevki Yurtvermez ile yayıncısı Alaattin Topçu, gözaltına alındı. Yurtvermez ve Topçu, ‘müstehcenlik’ suçundan sevk edildikleri mahkemede, adli kontrol tedbiri uygulanarak, serbest bırakıldı.





‘KORSANIN ÖNLENMESİYLE İLGİLİ BİR FAALİYET’





Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, söz konusu kitaba bandrol verildiği gerekçesiyle bakanlığın eleştirilmesinin yersiz olduğunu söyledi. Yavuz, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kitaplara bandrol vermekle yükümlü bir kurum olduğunu hatırlatarak, bandrol vermenin korsan yayıncılığın önlenmesiyle ilgili bir faaliyet olduğunu kaydetti. Yavuz, “Bandrol o eserden kaç tane yayınlanacağının, kaç tane basılıp, satılacağının kayıt altına alınmasıyla ilgili bir şeydir. Bize ilgili yayınevi gelir; diyelim ki 5 bin tane kitaptan basılacak. Biz ona 5 bin adet bandrol veririz. Bu aslında korsan yayıncılığın önlenmesiyle ilgili bir faaliyettir. Bandrolün içerikle ilgili bir kontrol mekanizması olması beklenemez. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Kültür bakanlıkları bandrolü verirler. Sonuçta telif haklarını kontrol edebilmek, devletin vergi gelirlerini takip edebilmesi ve yayıncılık faaliyetinin istatiğinin bulunması anlamında kayıt altına alınması işlemidir. Kesinlikle içerikle ilgili bir şey değildir” dedi.





‘BANDROL VERİLİRKEN İÇERİK KONTROL EDİLMEZ’





Bakan Yardımcısı Yavuz, ülkede hiçbir kurumun hiçbir yayının içeriğini inceleyip buna göre herhangi bir izin vermek durumunda olmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:





“Çünkü bu açıkça sansüre girer. Dünyada da böyle bir uygulama yoktur. Birkaç ülkede farklı mekanizmalar olduğunu biliyoruz. İran’da böyle bir kontrol mekanizması var. Bazı yayınların, bazı komisyonlardan geçmesi gerekiyor. Çin’de, Vietnam’da, Kuzey Kore’de var. Bunun dışında hiçbir ülkede bandrol verilirken eserin içeriği kontrol edilmez. Eserle ilgili bir sorun olduğu zaman bu adli makamlara yansır ve savcılık tarafından eserin toplatılmasına karar verilirse bu işlem uygulanır. Bu iki konuyu birbirinden ayırt etmemiz gerekiyor. Bandrol işleminin içerik kontrolüyle bir ilgisi yoktur, olamaz olmamalıdır. Bu açıkça sansür uygulaması olarak yorumlanacak bir şeydir.”





‘KİTABIN TOPLATILMASI KARARI ÇIKMASINI BEKLİYORUM’





Sosyal medyada bu tür müdahale taleplerini şaşkınlıkla takip ettiğine işaret eden Yavuz, “Özellikle bakanlığımıza eserin içine müdahale edilmesi taleplerini bu anlamda şaşkınlıkla karşılıyorum. Acaba ‘sansür’ talep ettiklerinin farkındalar mı bu paylaşımları yazanlar? Zaten bu konu ortaya çıktığı zaman konuyu hemen yargıya taşıyan ve savcılığa ilk başvuru yapan kurum biz olduk. Konu artık Cumhuriyet Başsavcılığının görev alanında, Adalet Bakanlığı’nın takibinde, ben kişisel olarak kitabın toplatılması yönünde bir karar çıkmasını bekliyorum” diye konuştu.




http://bit.ly/2QEGzN9 • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Çocukları 'Anadolu Masalları' ile buluşturacak proje

Editör •




MİLLİ Eğitim Bakanlığı, çocukları Anadolu kültürünü yansıtan masallarla buluşturmak için harekete geçti. ‘Anadolu Masalları Projesi’ kapsamında akademisyenlerce seçilen 80 Anadolu masalı, güzel sanatlar liseleri öğrencileri tarafından resimlenirken, yıl sonuna kadar 15 bin öğretmene ‘Masal Anlatıcılığı’ eğitimi verilecek.





Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü ile UNESCO Türkiye Millî Komisyonu’nun ortaklığıyla hayata geçirilen ‘Anadolu Masalları Projesi’, çocukları kendi kültürel kodlarımızı taşıyan, onlara farklı evrenlerin kapısını aralayan ve hayal güçlerini geliştiren Anadolu masalları ile tanıştırmayı amaçlıyor. Proje kapsamında oluşturulan akademik heyet, önce en sevilen Anadolu masallarını derledi, ardından derlenen masallar uzman akademisyenlerce incelendi ve seçilen 80 masal çocukların seviyesine uygun şekilde yeniden düzenlendi. Sonraki aşamada Anadolu Masalları, Güzel Sanatlar Liseleri öğrencileri tarafından resimlendi. Öğrencilerin yaptığı resimlerden oluşan sergi de tanıtım toplantısı ile birlikte hizmete açıldı.





‘MİLLİ DEĞERLERİMİZLE BULUŞTURUYORUZ’





MEB Şura Salonu’nda düzenlenen tanıtım toplantısına Milli Eğitim Bakanı Selçuk’un yanı sıra, projeye katılan öğretmenler ve öğrenciler de katıldı. Müzik dinletisi ve öğretmenlerin anlattığı masallarla başlayan programda konuşan Bakan Selçuk, “Hep milli kültür, milli benlik diye konuştuğumuzda, bunun aslında sloganların çok ötesinde, hamasetin çok çok ötesinde, doğrudan doğruya yerli olan bu topraklarda büyümüş, yeşermiş olan, milli olan değerlerimizi, kıymetlerimizi hayata geçirmek ve çocuklarımızla buluşturmak vazifemiz var. Bu vazifemizi eğer yerine getirebilirsek, o zaman gerçekten sadece esef ettiğimiz, sadece şikayet ettiğimiz bir durum içerisinde değil, çocuklarımıza örnek olduğumuz, onlar için bir rol model ortaya koyduğumuz bir gayretin içerisinde olabileceğiz” dedi.





MASAL ANLATICILIĞI EĞİTİMİ VERİLECEK





Projenin ileriki aşamalarında masalların farklı ortamlara taşınabileceğine dikkat çeken Bakan Selçuk, “Hazırlanan bütün bu masalların daha ileri seviyelere taşınması, bunun dijital ortamlara taşınması, bazı sinema eserlerine mevzu olması, birtakım çizgi filmlerle tekrar buluşturulması vesaire devam çalışmaları noktasında da gayretlerimiz olacağını ifade etmek isterim. Bu şekilde biz, ‘bu topraklarla olan bağımızı, kökümüzle olan bağımızı, Türk kimliği ile olan bağımızı nasıl daha gerçekçi bir biçimde göstermiş oluruz’un da yanıtını vermiş olacağız. Bugün bir varmış bir yokmuş demeyeceğiz, bugün bir varmış, hep varmış diyeceğiz” görüşünü dile getirdi.





DİJİTAL ORTAMA DA TAŞINACAK





UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Öcal Oğuz, muhakemeli kültürün önemine işaret ederken, “Konuşmayan, anlatmayan, dinlemeyen bir topluma doğru gidiyoruz. Bana 5 tane Türk masal kahramanı adı söyleyin desem, söyleyemezsiniz. Ama yabancı masal kahramanlarını çoğumuz biliyoruz” diye konuştu.





Konuşmaların ardından Bakan Selçuk, proje katılımcıları ile birlikte fotoğraf çektirdi. Proje kapsamında resimlenen masallar, dijital ortamda da çocukların istifadesine sunulacak. Masal oyun kartları ve kitap basımı ile ilgili çalışmalar da sürüyor. Hazırlanan masal eğitim seti sayesinde çocukların kendi masallarını kurgulamaları ve oyunlaştırmaları da mümkün olacak. Masallar ayrıca görme ve işitme engelli çocukların da erişiminin sağlanabilmesi için sanatçılar tarafından seslendirilecek ve işaret diliyle okunacak.




http://bit.ly/2QBWb4b • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

İAÜ ‘Yüzde 100 Çevreci Üniversite’ seçildi

Editör •


İSTANBUL Aydın Üniversitesi (İAÜ) Florya Halit Aydın Yerleşkesi, ‘Sıfır Atık’ projesine yüzde 100 uyumlu vakıf üniversite kampüsleri arasında yer aldı.









Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İstanbul Valiliği tarafından geçtiğimiz yıl başlatılan ‘Sıfır Atık’ projesine, İAÜ tüm binalarıyla yüzde 100 uyum sağlayan 8 vakıf üniversite kampüsünden biri oldu.









7 BİN KİLODAN FAZLA ATIK TOPLANDI









Üniversite olarak Ağustos 2018’de dahil olunan proje kapsamında yerleşkede, Küçükçekmece Belediyesi ile entegre olarak geri dönüşebilir kağıt, karton ve karışık ambalaj atıklarının geri dönüşüme iletilmesi için 7 farklı yerde atık toplama noktaları oluşturuldu. Dokuz aylık zaman zarfında toplam 7 bin 650 kilogram geri dönüştürülebilir atık toplandı. Ayrıca atık pillerin kaynağında toplanması için atık pil kutuları her blokta her katta konumlandırıldı. Toplanan atık piller haziran ayında Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği’ne (TAP) ayında teslim edilecek.









TÜM ATIKLARI KAYNAĞINDA AYRIŞTIRACAKLAR









Kampüs genelindeki bütün katlarda ve tuvaletlerde harekete duyarlı armatürler kullanıldı. Kağıt israfının azaltılması ve kullanımın minimize edilmesi için kullanıcı kotalı yazıcı otomasyon sistemine geçildi. Bina ısıtma sisteminde kullanıcı kontrollü sıcaklık ayarlama modülleri kullanıldı. Başlangıç olarak yapılan bu çalışmaların devamlılığı için üniversite genelinde personel ve öğrenci eğitimleri ile duyarlı toplumun oluşmasında etkin çalışmalar planlanıyor. Ayrıca yine kampüs genelinde gıda kaplarından ıslak mendillere, gazete ve dergilerden sigara izmaritlerine kadar her türlü dönüştürülen ve dönüştürülemeyen atıkların kaynağında ayrı toplanarak çevre mevzuatına uygun atık yönetimi planlaması yapılması da üniversitenin hedefleri içerisinde.









‘SIFIR ATIK’ PROJESİ NEDİR?









Proje, doğal kaynakların tüketiminin azaltılması, çevrenin korunması ve atıkların ekonomiye yeniden kazandırılması amacıyla, Emine Erdoğan himayesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından valiliklerin koordinasyonuyla yürütülüyor. Proje, israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, oluşan atığın miktarının azaltılmasını, etkin toplama sisteminin kurulmasını, atıkların geri dönüştürülmesini kapsayan atık önleme yaklaşımı olarak tanımlanıyor.




http://bit.ly/2JVqG4D • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Bahçeşehir Koleji 'Imagineering Fuarı'nda Türkiye'yi temsil etti

Editör •


 Geleceğin mühendislerine ilham vermek amacıyla 20 yıldır İngiltere’nin Bath şehrinde düzenlenen, dünyanın önde gelen markalarının katıldığı Imagineering Fuarı’nda Türkiye’yi Bahçeşehir Koleji temsil etti.









Imagineering Vakfı tarafından her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen fuarda DHA’ya konuşan BUEK Başkanı Enver Yücel, ”Imagineering Fair’de yer alan ilk Türk markası olmaktan gurur duyuyoruz” dedi.









Royal Bath& West Show fuar alanında Bahçeşehir koleji standını ziyaret eden öğrenciler, stantta kodlama & robotik & stem istasyonları ve insansız hava aracı parkurunda mühendislik & mekanik biliminin ve yapay zekanın her şeklini deneyimliyorlar.









Bu yıl 28 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasında devam edecek olan fuarda, 30 binden fazla ziyaretçi bilişsel, matematiksel ve algoritmik becerilerini hayata geçirme fırsatı yakalayacaklar.









DÜNYACA ÜNLÜ MARKALAR FUARDA









General Electric ve Rolls Royce gibi dünyaca ünlü markaların yer aldığı fuarda Bahçeşehir Koleji, stem ve kodlama eğitim materyalleri standında öğrencileri buluşturuyor.









BUEK Başkanı Enver Yücel, ”Bahçeşehir Koleji olarak teknoloji fuarına katılmıştık. Bizim orada yaptıklarımızı gördüler. Buradaki etkinliği yapan vakıf, bizim de bu etkinliğe katılmamızı istedi. Biz de severek geliriz dedik. Şimdi buradayız. Dünün teknolojisi ile bugünün, geleceğin teknolojisinin bir arada anlatıldığı yer. Sadece mühendisliği sevdirebilmek, öğrencilere fen eğitimini anlatabilmek için bu etkinliğin içerisinde yapılan Imagineering Fuarı burada yapılıyor” dedi.









“TÜRKİYE’DEKİ EĞİTİM-ÖĞRETİMİ BURADA SERGİLEDİK”









Amaçlarının Türkiye’deki eğitim-öğretimi burada sergilemek olduğunu ifade eden Yücel, “Özellikle kodlama, robotik alanlarındaki ilgili çalışmalarımızı burada sergiledik. Tabii bize de ilginç geldi. Çünkü İngiltere’nin dışından ilk yabancı ülke olarak katıldık. Sadece okul olarak değil, Türk şirketi olarakta ilk kez katıldık. Buradaki etkinliklerimizi öğrencilerimiz ve hocalarımız ile birlikte anlatıyoruz. Çok etkilendiler. Türkiye’nin bu alanlarda eğitim-öğretimdeki yaptıkları işler. Biz STEM  konusunda 10 yıldır Türkiye’de çalışıyoruz. Geldiğimiz noktada artık görebiliyorum ki dünyadan geride değiliz. Tabii bunu yaygınlaştırmak lazım. İyi ki buradayız. Rolls Royce’dan General Electric’e, askeri savunma ve yazılıma kadar her alanda burada stand var” dedi.




http://bit.ly/2JOT8Vw • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

PKU Türkiye’de her 4 bin bebekten birinde

Editör • #Bebek, #Fenilketonüri, #Hastalık, #PKU


Dr. Öğr. Üyesi Nihan Çakır Biçer 1 Haziran Ulusal Fenilketonüri (PKU) Günü’ne dikkat çekmek için fenilketonüri hastalığı hakkında bilgi verdi.





“Ülkemizde her 4 bin yenidoğan bebekten birine PKU tanısı konuluyor. Ayrıca, her 40 kişiden biri bu genetik hastalığın taşıyıcısı. Türkiye, bu hastalığın en sık görüldüğü ülkelerden biri. PKU hastalığı, tamamen ortadan kaldırılamadığı için beslenme tedavisi ile kontrol altında tutulmaya çalışılıyor” dedi.





1990 yılından beri Ulusal Yenidoğan Tarama Programı’nda taranan bir hastalık olan fenilketonüriye dikkat çekmek için 1992 yılından itibaren her yıl 1 Haziran Ulusal Fenilketonüri (PKU) Günü olarak kutlanıyor. Bu hastalık diğer ülkelere oranla en sık Türkiye’de görülüyor. Akraba evliliklerinin tetiklediği bu doğumsal metabolik hastalığa, her 4 bin bebekten birinde rastlanıyor. ‘Ulusal Yenidoğan Tarama Programı’nın bu anlamda çok büyük önem taşıdığına dikkat çeken İstanbul Kültür Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Nihan Çakır Biçer, hastalığın tamamen ortadan kaldırılamadığını ancak erken tanı ile birlikte beslenme tedavisinin hastalığın olumsuz etkilerini önlediğini kaydetti.





ERKEN TANI HAYAT KURTARIYOR





Fenilketonüriyi doğumsal metabolik bir hastalık olarak tanımlayan Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğr. Üyesi Nihan Çakır Biçer, “Bu hastalıkta, karaciğerde çalışması gereken bir enzim tam olarak görevini yerine getiremez. Besinlerle alınan ve fenilalanin olarak adlandırılan bir amino asit de vücutta birikir ve kandaki değeri yükselir. Bu amino asidin, fenilalaninin vücut sıvılarında yükselmesi beynin olumsuz etkilenmesine yol açar. Bunun sonucunda uzun vadede tanı konulmazsa ve tedavi edilmezse, çocukta zeka veya davranış problemlerine, bilişsel fonksiyonlarda geriliklere neden olur. Eğer geç tanı konulursa ortaya çıkabilecek tablo, çocukta geri dönüşü olmayan bir hasar bırakabilir” dedi.





AİLELER GELEN ÇAĞRIYI ÖNEMSEMELİ





Bu hastalığın, ‘Ulusal Yenidoğan Tarama Programı’ kapsamında 1990 yılından beri tarandığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Çakır Biçer, “Her yeni doğan bebeğin, ilk beslenmesinden 1-2 gün sonra topuk kanı alınıyor ve bu kan örnekleri Sağlık Bakanlığı’nca inceleniyor. Şüphelenilen numuneler olduğunda, aileler hızlı bir şekilde aranarak gerekli uyarı yapılıp, ilgili beslenme ve metabolizma merkezlerine yönlendiriliyorlar” diye konuştu.





Burada amacın çok hızlı bir şekilde tanıya ulaşmak olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Biçer, “Bu sebeple yenidoğan döneminde tanı konması çok önemli. Türkiye’de ise her ne kadar taranan bebek oranı oldukça yüksek olsa da bazen işin ciddiyetinin farkında olmayan ailelerin geç geri dönüşleri nedeniyle yenidoğan taramasının mantığına aykırı olacak şekilde gecikmeler yaşanabiliyor” dedi.





Aileden kalıtım yoluyla geçebilen fenilketonüri ile doğan bebeklerin, besinlerde bulunan fenilalanin amino asidini metobolize edemediğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Biçer, “Buna bağlı olarak kanda ve diğer vücut sıvılarında artmış olan bu madde ve onun atıkları, çocuğun gelişmekte olan beynine zarar verir. Dolayısıyla çocuğun zihinsel gelişiminde geriliğe ve neden olur” dedi.





HER 40 KİŞİDEN BİRİNDE GENETİK PKU TAŞIYICILIK VAR





“Ülkemizde bu hastalığın görülme sıklığı ne yazık ki dünya ülkelerinden daha fazla” diyen Dr. Öğr. Üyesi Çakır Biçer, “Bunun temel nedeni de akraba evliliklerinin sık olması. Her 4 bin yenidoğan bebekten birinde PKU tanısı alınıyor. Ancak bu genetik hastalığın taşıyıcılığı her 40 kişiden birinde var. Dünyadaki durum ise ülkelere göre değişiyor. 100 binlerde bir gibi oldukça seyrek görülen veya 25 binde bir, 40 binde bir görülen ülkeler de var”





TEDAVİ FENİLALANİN ALIMI DÜŞÜK OLAN DİYET





Var olan tıp bilgileri dahilinde, günümüzde hala en etkili tedavi yönteminin ‘Tıbbi Beslenme Tedavisi’ olarak bilinen diyet tedavisi olduğunu da sözlerine ekleyen Dr. Öğr. Üyesi Biçer, konuşmasını şöyle sürdürdü:





“Fenilalanin kullanımında bir denge tutturmak gerekiyor çünkü vücut için gerçekten önemli bir yapı taşı. Fenilalanin içeriği çok yüksek olan hayvansal besinler, kuru baklagiller, buğday içeren ürünler (ekmek, makarna, pirinç gibi) tamamen diyetten çıkartılıyor ve ömür boyu bu ürünler hiç tüketilmiyor. Diyetten çıkartılan bu protein miktarını yerine koyabilmek için ise ‘Tıbbi Formüla’ dediğimiz özel ürünler, ömür boyu kullanılmak zorunda. Sebze ve meyveler düşük miktarda fenilalanin içermesine rağmen, sınırsız bir şekilde tüketilemiyor. Düşük proteinli makarna, şehriye, süt gibi özel ürünlerle çeşitli tarifler geliştirilebiliyor. Ancak, bu ürünlerin büyük çoğunluğu yurt dışından ithal ediliyor ve maliyetleri oldukça yüksek.”





“AİLELERİN, HASTALIK BELİRTİLERİNİ ERKEN DÖNEMDE FARK ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL”





Fenilketonürinin kandaki fenilalanin yüksekliğine göre sınıflandırıldığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Biçer, “Zihinsel hasar ortaya çıkmadan ve vücut fonksiyonları olumsuz etkilenmeden, bu hastalığın belirtilerini görmek, ayırt edebilmek mümkün değil. Aileler çocuklarının gelişiminde sorun fark ettiğinde, ne yazık ki iş işten geçmiş oluyor. Yenidoğan tarama programının amacı zaten tanı konulabilen ve erken tedavi ile ortaya çıkacak sorunları önleyebilecek hastalıkları taramaktır. Bu hastalık, genetiktir. Göz veya saç rengimizi nasıl kalıcı olarak değiştiremiyorsak, bu hastalığı da şu anki tıp bilgileri ile değiştiremiyoruz. Tamamen ortadan kaldırılamadığı için ancak beslenme tedavisi ile kontrol altında tutulmaya çalışılıyor. Bu noktada diyetin, yaş ilerledikçe yaşam kalitesini düşürmeden, bireyin yaşantısına göre düzenlenmesi önem taşıyor” diye konuştu.





Ayrıca fenilketonüri hastalarının okulda ve iş hayatında da problem yaşadığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Çakır Biçer, “Bu bireylere özel olarak besin hazırlamayı kabul etmediği için okul veya işyerleri bireyleri kabul etmiyor. Sosyal hayatta ise birçok sorunla karşılaşıyorlar. Yetişkin dönemde ailenin sigortasından yararlanamadıkları için beslenme tedavisinin en önemli parçalarından olan tıbbi formula ve düşük proteinli özel besinleri geri ödeme kapsamında temin edemiyorlar” dedi.




http://bit.ly/2QBcfmx • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Bayramda öğün miktarının artması risk

Editör •


Bayramda öğün miktarının artmasının ciddi hastalıkları da beraberinde getiriyor!





Ramazan bayramında artan yiyecek tüketimi hakkında uyarılarda bulunan Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğr. Üyesi Özgün Tütüncü, bayramda öğün miktarının artmasının ciddi hastalıkları da beraberinde getirdiğini söyledi.





Ramazan ayında günlük öğün sayısı azalıyor ve öğün miktarı değişiyor. Birçok kişi için öğün sayısı sahur ve iftar olmak üzere ikiye düşerken devamında gelen Ramazan Bayramında ise yiyecek tüketimi artıyor. Bayramda beslenme düzeninin ani değişiminin kişide obezite, diyabet, kalp-damar hastalıklarının gelişme riskini arttırdığını belirten Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğr. Üyesi Özgün Tütüncü, tatlı ve sıvı tüketimi hakkında uyarılarda bulundu.





“BESLENME DÜZENİNİZİ DEĞİŞTİRMEYİN”





Ramazan ayında günlük öğün sayısının azaldığını ifade eden Öğr. Üyesi Tütüncü, şöyle konuştu:





“Ramazanda birçok kişi için öğün sayısı ikiye düşürüyor ve öğün saatleri gündüz saatlerinden gece saatlerine kayıyor. Ramazan Bayramının gelmesi ile birlikte ise kişiler özellikle kahvaltıyı atlayıp, öğlen ve akşam saatlerindeki öğün sayısını arttırma eğiliminde bulunuyor. Ayrıca bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlar ile birlikte bireylerin öğün yoğunlukları da artıyor. Beslenme düzeninin bu şekilde hızlı değişimi bireylerin vücut ağırlıklarında artışa, kan şekerlerinin ve tansiyonlarının ani yükselip alçalması gibi düzensizliklere sebep olarak obezite, diyabet ve kalp-damar hastalıklarının gelişme riskini arttırabiliyor. Özellikle diyabet, tansiyon, kalp-damar hastalıkları ve böbrek hastalıkları olanların ve vücut ağırlığı kontrolüne dikkat edenlerin bayram süresince diyetlerine dikkat etmeye devam etmeleri çok önemli. Kronik hastalıkları olan bireylerin uyguladıkları beslenme programını bayram temposuna adapte edebilmeleri için bir diyetisyenden yardım alabilirler.”





“BAYRAMDA ÖĞÜN MİKARINA DİKKAT, SIVI TÜKETİMİNİ ARTTIRIN”





Bayram süresince sağlıklı beslenmek için yeterli ve dengeli beslenmenin önemini belirten Öğr. Üyesi Tütüncü, “Kahvaltı öğünü atlanmamalı ve kahvaltıda kızartma kavurma yöntemi ile pişirilmiş börek gibi hamur işi gıdalar tüketilmemeli. Bayram ziyaretlerinde geleneksel olarak tatlı ikramı olacağı için kahvaltıda şeker, bal gibi şekerli besinlerin bulundurulmaması faydalı olacaktır. Domates, salatalık, maydanoz, taze biber gibi çiğ sebzeler bolca tüketilmeli, az tuzlu peynir tercih edilmeli. Sucuk, salam, sosis gibi yağlı besinler, börek gibi hamur işi gıdalar tüketilmemeli” dedi.





“Tüketilen öğünlerin miktarı aniden arttırılmamalı” diyen Öğr. Üyesi Tütüncü, “Öğün aralarında en az 2, en fazla 4-5 saat olacak şekilde öğünler düzenlenmeli. Ramazan ayında oluşan gece yemek yeme alışkanlığı kırılmalı, en son öğün uyku saatinden 2-3 saat önce tüketilmeli. Ramazan ayı boyunca su ve sıvı tüketimin azalmasından dolayı vücutta oluşabilen sıvı kaybının yerine konması için günde en az 2-2,5 litre su içilmeli. Çay, kahve, meyve suları, kompostolar gibi tüketilen diğer sıvıların su yerine geçmeyeceği unutulmamalı. Yine çay, kahve gibi kafeinli içecekler ile gazlı içecekler yüksek miktarlarda tüketilmemeli”





“TATLI PORSİYONLARINA DİKKAT EDİN, MEYVEYİ TERCİH EDİN”





Öğr. Üyesi Tütüncü, şerbetli tatlılar ve hamur işleri gibi yiyeceklerin küçük porsiyon şeklinde alınmasının daha doğru olacağını belirtti. Tütüncü, “İkram edilen şerbetli tatlılar, hamur işlerinin yüksek enerji içerdiği unutulmamalı. Bu yüzden porsiyon kontrolü sağlanmalı. Bunun için her ikramdan az az tüketmek, eğer mümkünse şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları, taze veya kuru meyveleri, hamur işleri yerine zeytinyağlıları tercih etmek daha doğru bir tercih olacaktır. Misafirlerimize yapacağımız ikramları da sütlü tatlı veya meyve olarak değiştirmemiz ve yaptığımız ikramlarda ısrarcı olmamamız daha uygun olacaktır” dedi.




http://bit.ly/2JP4gld • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Süper Lig çok güzel bir kulüp kazandı  

Editör • #Kulüp, #SüperLig


Spor Toto Süper Lig’in yeni takımı Gazişehir Gaziantep’in önemli isimlerinden Oğulcan Çağlayan, Hatayspor’u mağlup ederek kazanılan şampiyonluk hakkında Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulundu. 





“SÜPER LİG ÇOK İYİ BAŞKAN VE ÇOK İYİ BİR KULÜP KAZANDI”





İyi bir yapılanmayla büyük bir başarı elde ettiklerini dile getiren Oğulcan Çağlayan, “Çok mutluyuz, onurluyu ve gururluyuz. Geçen sene penaltılarda kaybeden bir takım vardı. Bu sezon yeni bir ekip kuruldu. Ben de kiralık olarak bu kadroya katıldım. 17 yaşında Gaziantep forması giymiştim ve ilk golümü atmıştım. Antep şehri benim için çok özel. Bugün de bu şampiyonluğu yaşamak nasip oldu. Şampiyonluk Antep şehrine, taraftarına ve camiasına armağan olsun. Umarım seneye de bu destek devam eder. Takımda kim kalır kim gider önemli değil, başkanıyla yönetim kuruluyla, hocasıyla ve personeliyle Süper Lig’de söz sahibi olacaktır. Çok iyi bir yapılanma ve çok iyi bir başkan var. Verilen her söz tutuluyor. Süper Lig çok iyi başkan ve çok iyi bir kulüp kazandı. 





“HAKKIMDA HAYIRLISI OLSUN”





Çağlayan, kendisi için yeni sezon planlaması yapmadığı belirtirken, “Çaykur Rizespor ile kontratım devam ediyor ve durumumu hiç bilmiyorum. Rizespor da çok büyük ve iyi bir camia. Bu sezon Avrupa kupasına katılma hakkını kaçırdılar. Bu konuyu hiç düşünmedim çünkü şampiyonluğa konsantre olmuştum. Şampiyonluk nasip oldu, şimdi tatilimi yapacağım. İlerleyen günlerde ne olur bilmiyorum, hakkımda hayırlısı olsun” dedi. 





“BU TAKIM ÇOK İYİ YERLERE GELECEK”





Takımda iyi bir planlamanın olduğuna dikkat çeken Çağlayan, “Gelecek yıl bu takımda kimin olup olmayacağı çok önemli değil. Bu takım çok iyi yerlere gelecek. Bunu başaracak yönetim kurulu ve başkan var” açıklaması yaptı. 




http://bit.ly/2QAxoxa • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Heyecanını yendi, Avrupa Şampiyonu oldu

Editör • #AvrupaŞampiyonu, #Heyecan


İZMİR’de Wushu sporcusu Yiğit Yağız (17), Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen turnuvada Avrupa şampiyonu oldu. İlk defa milli olan ve şampiyonaya milli takım kafilesiyle beraber giden Yağız, “Salgıladığım adrenalin tüm enerjimi tüketti ve finalde çabuk yoruldum. Ancak profesyonel bir sporcu olarak kendimi toparladım ve yapmam gereken şeyi yapıp Avrupa şampiyonu oldum” dedi.





Yiğit Yağız, Kung Fu’nun bir dalı olan Wushu sporunda gösterdiği başarılarla hem ailesinin hem de tüm İzmir’in göğsünü kabartıyor. Wushu sporu yapan ağabeyini örnek alıp, küçük yaşlardan itibaren bu sporla ilgilenen ve birçok kez Ege Bölgesi şampiyonu olan, 2017 ve 2018’te de Türkiye üçüncülüğü derecelerini elde eden genç sporcu, 24 Nisan- 2 Mayıs tarihleri arasında, Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda, finalde Çek rakibini yenerek, 80 kilogram kategorisinde Avrupa Şampiyonu oldu.





Bu başarıyı yakalamak için çok çalıştığını söyleyen Yiğit Yağız, “Kulübüm Ayyıldız’a ve hocalarıma, özellikle de Davut Gençtürk’e çok teşekkür ederim. Hayatta emek vermeden hiçbir başarının kazanılmayacağını düşünüyorum. Okuldan çıkıp antrenman yaptım. Kimi zaman vaktim olmadı, vakit yarattım. Ancak çalışmalarımın karşılığını aldım. Bana güvenen ve beni seven insanları yüz üstü bırakmadığım ve onları gururlandırdığım için çok mutluyum” dedi.





İlk defa milli olan ve şampiyonaya milli takım kafilesiyle beraber giden Yağız, “İlk defa yaşadığım bu deneyim beni heyecanlandırdı. Salgıladığım adrenalin tüm enerjimi tüketti ve finalde çabuk yoruldum. Ancak profesyonel bir sporcu olarak kendimi toparladım ve yapmam gereken şeyi yapıp, Avrupa şampiyonu oldum” diye konuştu. Yiğit Yağız, bundan sonra da hem kendisi hem de ailesi için yeni başarılar elde etmek için çalışacağını söyledi.




http://bit.ly/2JOfart • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Bakan Kurum, Mamaklılarla iftarda buluştu

Editör • #İftar, #Mamaklı


Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Aşık Veysel Mahalle sakinleri ile iftar açtı. Mamak Belediyesince düzenlenen mahalle iftarı programında vatandaşlarla bir araya gelen Bakan Kurum’a, bakan yardımcıları, Mamak Kaymakamı Ziya Polat, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, AK Parti Mamak İlçe Başkanı Mehmet Ali Demir eşlik etti.





4 bin kişinin katıldığı iftar programında konuşan Kurum, “Engelli kardeşlerimize uygun projelendirilmemiş hiçbir binaya ruhsat ve iskân verilmeyecek” dedi.





İlk defa Mamaklılarla paylaştı





Engelliler için yapılan düzenlemeyi ilk defa Mamaklılarla paylaştığını ifade eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Bakanlık olarak yapı denetimde yeni bir düzenlemeye gittik. Bu düzenlemeyle bundan böyle; engelli kardeşlerimize uygun projelendirilmemiş hiçbir binaya ruhsat ve iskân verilmeyecek. Bu çalışmamız sadece küçük bir adım, bunun devamı gelecek. Şehirlerimizi, binalarımızı engellilere uygun hale getireceğiz. Camiye, okula, hastaneye giremeyen, sosyal hayata entegre olamayan hiçbir engelli kardeşimiz kalmayacak” dedi.





Akla ilk gelen kentsel dönüşüm





Mamak’a hizmet etmek denince, akla ilk gelenin ‘kentsel dönüşüm’ olduğunu belirten Bakan Kurum, “Kentsel dönüşümle yegane amacımız, bu ülkenin evlatları daha güvenli, daha sağlıklı, daha kimlikli ve yatay mimariye uygun şehirlerde yaşasın. Mamak’ta da aynı ruhla çalışıyoruz” dedi. Mamak’ta TOKİ Başkanlığı eliyle yaklaşık 10 bin konutluk projeyi tamamladıklarını ifade eden Bakan Kurum, “İnşallah Mamak’a, yine TOKİ eliyle 200 yataklı bir hastanede kazandıracağız. Ayrıca Mamak ilçemiz için hazırladığımız ticaret merkezi, cami, anaokulu, ilkokul, lise ve otopark projelerimizin çalışmaları devam ediyor” dedi.





Köse’den Bakan Kurum’a teşekkür





Bakan Kurum’un Mamak’taki kentsel dönüşüm projelerine çok ciddi katkılarda bulunduğunu ifade eden Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, “Sayın Bakanımız bugün olduğu gibi defalarca güzel Mamak’ımıza teşrif etti. Kendilerine verdiği destekleri için teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Değişik vesilelerle vatandaşlarla bir araya geldiğini kaydeden Köse, “Bugün yine çok güzel bir vesile ile sizlerle bir aradayız. Ramazan’ın ruhunu yaşattığımız bu sofralara katılarak bizleri yalnız bırakmadığınız ve soframıza şeref verdiğiniz için teşekkürlerimi sunuyorum. Bu birliktelikten aldığımız güç ile Mamak’ta gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyoruz. Verdiğimiz sözleri gerçekleştirmek için 24 saat çalışıyoruz” dedi. 




http://bit.ly/2QCQUZQ • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Başkan Yaşar, Gazililerle iftar yaptı

Editör • #Gaziler, #İftar


Ramazan boyunca mahalle iftarları düzenleyerek mahalle sakinlerini bir sofrada buluşturan Yenimahalle Belediyesi, Gazi Mahallesi’nde 2 bin kişiye iftar verdi.





Mahalle sakinleri büyük ilgi gösterdi





Tüm mahalle sakinlerini aynı sofrada buluşturarak birbirleriyle tanışmasını, kaynaşmasını, birlik ve beraberlik duygularının pekişmesini sağlayan iftar yemeğine, mahalle sakinleri büyük ilgi gösterdi.





Esat Aydoğan ve Fazlı Çoban’ın seslendirdiği ilahiler ve Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda, mahalle sakinlerinden Elif adlı minik kız ilahisiyle vatandaşları mest etti.





Yenimahalle’de yaşamak bir ayrıcalıktır





Ezanın okunmasıyla dualar eşliğinde oruçlarını açan vatandaşlar, çorba, kavurma, pilav, yoğurt ve hurmadan oluşan menüyü afiyetle yedi.





Konuşmasında tüm İslam aleminin Kadir Gecesini ve Ramazan Bayramını kutlayan Başkan Yaşar, “İftarıyla, teravisiyle, sahuruyla Ramazan bereket demektir, sevgi demektir, paylaşım demektir, kardeşlik demektir. Ramazan edeceğimiz duaların, hayırların Allah katında en yüksek değer bulduğu aydır. Bugün sizlerle iftar sofrasında olmaktan mutluluk duydum. Yenimahalle’de yaşamanın bir ayrıcalık olduğunu vatandaşlarımıza hizmet ederek göstermeye çalışıyorum. Ramazan’ın sonu bayram, bayramda da ailenizle huzurlu bir bayram geçirmenizi diliyorum” dedi.




http://bit.ly/2JOHkCQ • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

TUBİL’in minik balerinleri şov yaptı

Editör • #HALKDANSLARI, #TUBİL


Yenimahalle Belediyesi TUBİL Gençlik ve Çocuk Halk Dansları Topluluğu’nda eğitim gören Yenimahalle’nin minik balerinleri, Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nde sergiledikleri yılsonu bale gösterisi ile izleyicilerden tam not aldı.





Bale alanında yeteneklerini sergileyen ve öğrendiklerini uyum içerisinde sahneye yansıtan küçük dansçıları aileleri de yalnız bırakmadı. Heyecanla çocuklarının sahneye çıkmasını bekleyen anne ve babalar Yenimahalle Belediyesi’ne teşekkür etti.





Aileler mutluluk gözyaşlarını tutamadı





145 çocuğa dans eğitimi veren TUBİL eğitmenlerinin hazırladığı “Uyuyan Güzel” adlı gösteride Çaykovski’nin muhteşem müzikleri ile Pembe Periler, Altın Periler, Beyaz Kediler, Leylak Periler, Mavi Kuşlar,İyilik Perileri isimleriyle bale yapan 4-9 yaş arası minikler, izleyenlere keyifli anlar yaşattılar.Çocuklarının sergiledikleri performanslara alkışlarla eşlik eden aileler, günün anısını saklamak için telefonlarını bir an olsun ellerinden bırakmadı. Çocuklarının sahnedeki danslarını gören aileler zaman zaman mutluluk gözyaşlarını tutamadı.





“Sanat denilince ilk akla gelen ilçeyiz”





Minik balerinlerin gösterisine sürpriz ziyarette bulunan Yenimahalle Belediyesi Başkanı Fethi Yaşar, miniklerin sevgi gösterisiyle karşılandı. “Fethi Dede” diye sarılan miniklerle bol bol fotoğraf çektiren Yaşar, belediyeciliğin sadece asfalt, yol ve alt yapı yapmak olmadığını bunun yanında kültüre, sanata, spora önem verilmesi gerektiğini ifade etti. 9 yıldır farklı bir Yenimahalle yaratmayı asıl çabası olarak belirten Yaşar, “Çocukların birbirleriyle kaynaşmaları, sanatın ve sporun her dalında başarılı olmaları için bu salonları yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Sanat denilince Ankara’da ilk akla gelen ilçeyiz” dedi.





Etkinlik sonunda Başkan Yaşar minik dansçılara yılsonu sertifikalarını tek tek takdim etti.




http://bit.ly/2JOvRmB • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Büyükşehir'den çocuklara bayram hediyesi

Editör • #BasketbolTopu, #VoleybolTopu


Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın talimatıyla, Başkent genelindeki ilkokullara bayram hediyesi olarak futbol, basketbol ve voleybol topu dağıtıldı.





         Büyükşehir ekiplerinin okulları tek tek dolaşarak bıraktıkları toplar, okul müdürleri ve öğretmenler eşliğinde öğrencilerin tamamına verildi.





TOP DAĞITIMI DEVAM EDECEK





         Başkent’teki okulların bahçelerine oyun çizgileri yapan, basket potaları ve kale direkleri kurarak destek sağlayan Büyükşehir Belediyesi, ilkokullara yönelik top dağıtımına önümüzdeki süreçte de devam edecek.




http://bit.ly/2QAQwet • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Siirt'te PKK mayını imha edildi  

Editör • #Mayın, #PKK


SİİRT’te PKK’lı teröristler tarafından kayalık alana yerleştirilen mayın bulunarak imha edildi.





İl Jandarma Komutanlığı’nca Siirt merkez ilçesi Yazlıca köyü kırsalında terörle mücadele harekatına yönelik yürütülen operasyonlar kapsamında, 30 Mayıs 2019 Çarşamba günü ‘Kurt Kapanı 2019-03’ operasyonu düzenlendi. Operasyon bölgesinde yapılan arama ve tarama esnasında, kayalık alanda PKK’lı terörislere ait olduğu değerlendirilen M15 anti tank mayını, 2 kilo gri renkli toz madde, 100 gram beyaz renkli toz madde ve sırt çantası ele geçirildi. Ele geçirilen anti tank mayını operasyon bölgesinde imha edildi.




http://bit.ly/2JPObfk • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Yeni mezunları bekleyen tehlike; işsizlik

Editör • #İşsizlik, #ÜniversiteMezunu


Gürer: “Üniversite mezunu ya işsiz, ya kadrosuz, ya düşük ücretle çalıştırılıyor”







CHP
Niğde Milletvekili ve CHP Emek Büroları Merkez Yöneticisi Ömer
Fethi Gürer, yeni mezun olacak üniversite öğrencilerine
yaşamlarında başarı diledi. AKP iktidarının işsizlik rakamları
ile yeni mezunların zor bir sürece adım attıklarını da ifade
eden Gürer, “Bu yılda Üniversitelerden yeni mezunlarla mezun
sayısı artıyor. Binlerce öğrencinin okul yaşamı sona ererken
mezun oldukları branşlara göre iş arayışına başlayacaklar.
Ülkede ekonomik sorunlar nedeni ile kamuda uygulanan tasarruf
tedbirleri kapsamında yeni istihdam olanaklarında azalma  daralma
olurken, özel sektörde daralma iş sorununu oldukça sıkıntılı
hale taşıdı” dedi.






TÜİK
verilerine göre Cumhuriyet tarihinin en yüksek işsizlik sayısına
ulaşıldığına dikkat çeken Gürer, “Yeni mezun gençleri zor
ve sorunlu bir süreç bekliyor. Keşke mezun oldukları gün eğitim
aldıkları branşlara uygun iş bulup çalışma yaşamı içinde
olsalar ama mevcut gerçeklerle zorlu bir sürece adım attıkları
görülüyor. Düşündürücü olan ise AKP iktidarının  sorunlara
çözüm üretecek ciddi politikasının olmaması” dedi.






MESLEĞE
UYGUN İŞ BULMAK SORUN






CHP
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer her yıl üniversitelerden
mezunların belirli meslekler dışında iş bulma sorunu yaşadığını
ve her mezun ile sorunun arttığını ifade etti.







CHP
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, İŞKUR’a başvuran
binlerce üniversite öğrencisinin yanında, iş bulma umudunu
yitirmiş ya da mezun olduğu branş dışında çalışan üniversite
mezunu sayısının  farklı araştırmalarla bir buçuk milyonu
aştığına dikkat çekti.






TÜİK
verilerine göre; işsiz sayısının 2019 yılı Şubat döneminde
geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 376 bin kişi artarak,
4 milyon 730 bin kişi kişi olmasının kaygı verici  olduğunu
söyleyen Gürer, “İşsizlik oranı 4,1 puanlık artış ile %14,7
seviyesinde gerçekleşmiştir ancak yine farklı araştırmalar ile
geniş tanımlı işsizlik 8 milyonu aşmış durumdadır. TÜİK’e
göre genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 7,1 puanlık artış
ile %26,1 olurken, 15-64 yaş grubunda bu oran 4,1 puanlık artış
ile %15,0 olarak gerçekleşmiştir. Veriler genç ve kadın
işsizliğinin artığını göstermektedir. Üniversite mezunu işsiz
sayısındaki artış kaygı vericidir” dedi.






SORULARIMIZ
YANITSIZ






Üniversite
mezunlarının branşlarına göre dağılımlı olarak İŞKUR’a
başvurularının  2016 yılı sonuna göre durumunu sorduğu
yazılı soru önergesinde, Çalışma ve Sosyal Hizmetler
Bakanlığının verdiği yanıta dikkat çeken Gürer,  “Sayın
Bakan önergeme verdiği yanıtta, yalnız İŞKUR’a  509.536
Üniversite mezununun iş için başvurduğunu,  en çok iş
başvurusunu 82.375 ile  İşletme ve ilgili İşletmecilik 
Bölümlerinin aldığını, 21.342 Muhasebe, Vergi Uygulamaları
ile İktisat mezunu, 20.475 kişinin iş için başvuru yaptığı
listede,  Bilgisayar  Teknolojileri, Programcılığı,
Operatörlüğü ve ilgili bölüm mezunlarından başvuruda
bulunanların sayısının ise  19.615 kişi olduğunu yazılı
olarak tarafıma iletmişti” dedi.






Çok
farklı branşta işsiz üniversite mezunu genç olduğuna dikkat
çeken Gürer, “Bu bağlamda Bakanlıktan güncellemeye yönelik
sorularımız yanıtsız kaldı. İş aramaktan vazgeçen ya da mezun
olduğu branşa yönelik bir işte çalışmayanlar ile mesleğini
icra edemeyen üniversite mezun sayısı bir buçuk milyonu aştı.
TÜİK işsizlik verileri genç işsiz oranları dikkate alındığında,
oluşan sorun daha da açık görülecektir. Ekonomik kriz ile iş
bulamayanların yanında, işsiz kalanların varlığı sorunu daha
da kapsamlı kılmaktadır. Bu yıl üniversitelerden mezun
olacaklarla üniversiteli işsiz mezun sayısı daha da
katlayacaktır. İş aslanın ağzındadır. Kamuda daralma ve
özelleşme ile üniversiteli işsiz sayısında artış artmıştır.
Kamuda boş bulunan kadrolara, bütçe kaynakları gerekçe
gösterilerek atama yapılmaması, üniversiteli işsizliğini
tetiklemektedir” dedi.






ÜNİVERSİTE
MEZUNU ÇALIŞANLARDA MUTSUZ..






CHP
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kamu kuruluşlarında
‘daimi işçi statüsünde’ istihdam edilen üniversite
mezunu personelin, statüleri nedeni ile mutsuz olan kesimde
bulunduğunu belirterek, “Bizlere mektup ve e-mail yolu ile
başvurup, yasal statülerinde düzenleme istiyorlar. Kamu
kurumlarında daimi işçi statüsünde çalışan
üniversite mezunu personel, aynı işi yapmalarına rağmen 657’ye
tabi üniversite mezunu personel ile maaş, tayin ve özlük hakları
bakımından aralarında ciddi farklar bulunmakta. Bugüne kadar AKP
iktidarı bu talepleri görmezden geldi” diye konuştu.






İşçi
statüsünde çalışan üniversite mezunu personelin, kurumlar arası
geçiş hakkı, tayin hakkı, imza yetkisi ve derece yükseltme
 hakkında gereken düzenleme sağlanarak bir an önce gereken
adımların atılması gerektiğini söyleyen Gürer, “Bu statüdeki
personel; atama, nakil, görevlendirme, seçilme, terfi, yükselme,
görevden alınma ve emekliye sevk usul ve esaslarına ilişkin daha
önce yapılan düzenlemelerden faydalanamamıştır. Bir an önce
mağduriyetleri giderilmelidir” dedi. 






Gürer,
Üniversite mezunu işçilerin, kamu kurumlarında aynı işi
yaptıkları ve üniversite mezunu memurlar ile aralarındaki hak
mağduriyetinin giderilmesi gerektiğini de ifade ederek işsizi
mutsuz, çalışanı. mutsuz.Bunun başlıca nedeni sorunlara karşı
iktidarın duyarsızlığı ve yanlış politikalarıdır.Çok
üniversite açmış olmak kadar buradan mezuna iş istihdamı
yaratmak, mesleğini yapabilir kılmak ve ayni zamanda yaptığı ile
göre kadro ve ünvan düzenlemek iktidarın başlıca
sorumluluğundadır” dedi. 




http://bit.ly/2QyORWQ • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Bayramda yola çıkacaklara hayat kurtaracak uyarılar

Editör • #Bayram, #Hayat


Trafik ve Yol Güvenliği Uzmanı Dr. Suat Sarı, Ramazan Bayramı’nda uzun yola çıkacaklar için uyarılarda bulundu.  Sarı, “Sürücüler 3 saatten fazla araç kullanmasın, yorgunluk yapan ve uyku getiren yiyecek ve içeceklerden uzak dursunlar” dedi.





Her bayramda Türkiye’de yaklaşık 100 kişinin öldüğünü bine yakın kişinin de yaralandığını söyleyen Dr. Suat Sarı, “Büyükşehir belediyelerinin birçok üst geçidi ve billboardları var. Bayramdan bir hafta önce buralara ‘kurban siz olmayın’ gibi yazılar, bilgilendirici afişler asılabilir. İstanbul’da 5 yıl önce böyle bir uygulama yaptık, kazalar yüzde 5 azaldı” diye konuştu. 





ARAÇ KULLANIRKEN TELEFONLA KONUŞMAYIN





Gece araç kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Suat Sarı, “Yorgunluk yapan ve uyku getiren yiyecek ve içeceklerden uzak durmak gerekiyor. Araç kullanırken kesinlikle telefonla konuşmasınlar. Düzenli aldıkları ilaç varsa uyku yapıp yapmadığını mutlaka kontrol etsinler” ifadelerini kullandı.  





UZUN YOLLARDA MOLA ŞART





Sarı, “Trafik yönetmeliğine göre bir sürücünün 4,5 saatten fazla araç kullanmamalıdır.  Ama bayramlarda yoğunluk çok oluyor. Benim önerim, 3 saatten fazla araba kullanmasınlar. Yarım saat dinlensinler, dinlendikleri yerde de uyku getiren gıda ürünlerinden uzak dursunlar” diye konuştu. 





9 GÜNLÜK TATİL İÇİN 9 UYARI





Emniyet kemerinin mutlaka takılı olması gerektiğini aktaran  Sarı, “Her defasında emniyet kemeri takılı olsun. Emniyet kemeri takılı olması ile 50 kişinin bu bayramda hayatta kalması mümkündür. Çocukları emniyete alın. Hız yapmayın. Alkol almayın, etkisini bilmediğiniz ilacın etkisi altında araç kullanmayın. Acemi sürücülerin yanlarında arkadaşı ile uzun yola çıkmasına izin vermeyin. Aracın güvenlik donanımlarını öğrenin ve nasıl kullanılması gerektiğini bilin. Aracın servis bakımını yaptırın. Hem kendiniz hem araç için ekstra su alın. Yola çıkmadan önce iyi uyuyun. Yolda yorgunluk için belli aralıklarla mola verin” dedi. 




http://bit.ly/2JOxy3C • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Bayramda ulaşım ücretsiz

Editör • #Bayram, #Ulaşım


Ankara Büyükşehir Belediyesi, Başkentlilerin, dini ve milli bayramlarını huzur ve güven içinde geçirebilmeleri için her türlü önlemi alırken, EGO Genel Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren toplu taşıma araçları da Ramazan Bayramı’nda ücretsiz hizmet verecek.  






  Üç
gün sürecek Ramazan bayramı boyunca EGO Otobüsleri, Metro,
Ankaray ve Teleferik, Başkentlileri ücretsiz olarak
taşıyacak.






7’DEN
70’E HERKESE ÜCRETSİZ ULAŞIM






   Vatandaşlar; 4
Haziran Salı, 5 Haziran Çarşamba ve 6 Haziran
Perşembe” 
günü Büyükşehir
Belediyesi’nin toplu taşıma araçlarını ücretsiz olarak
kullanabilecek.






  7’den
70’e tüm vatandaşlar; Ankarakart ve kredi kartlarını
kullanmadan 4 Haziran Salı günü saat 06.00’dan 6 Haziran
Perşembe saat 23.59’a kadar EGO Otobüs, Metro, Ankaray ve
Teleferik ile ücretsiz seyahat edebilecek.






MEZARLIKLARDA
RİNG SEFERİ   






        
Büyükşehir Belediyesi,
Başkent’te mezarlık ziyareti yapmak isteyen vatandaşların
yakınlarını rahatlıkla ziyaret edebilmeleri için arife günü
dahil olmak üzere bayram süresince kabristanlara da kolaylıkla
ulaşım sağlayabilmesi için düzenlemeler yaptı.






Çimşit
Mezarlığı’na gitmek isteyen vatandaşlar için Lale Meydanı’ndan
her 30 dakikada bir sefer düzenleyecek olan EGO Genel Müdürlüğü,
Karşıyaka Mezarlığı’na gitmek isteyen vatandaşlar için de
Hastane Metro İstasyonu’ndan hareket eden “210
Hastane Metro- Karşıyaka Mezarlığı” 
hattının
sefer sayılarını artırdı. Bu hatta gün boyu 15 dakika arayla
yolcu taşınacak.






Ortaköy
Mezarlığı’na gitmek isteyenler ise “359
Gökçeyurt-Ortaköy- Kızılcaköy-Mamak- Ulus”
 hattını
kullanabilecek. EGO, Kabristan ziyareti esnasında vatandaşların
zorlanmaması için ayrıca Mezarlık içerisinde gün boyu ring
servisleri ile hizmet verecek.




http://bit.ly/2JNGciL • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Aman, dolar daha fazla düşmesin!

İsmet Hazardağlı • #Avro, #Dolar


Sabah akşam düşüyor yükseliyor diye takip ettiğimiz döviz kurlarında bayram tatili öncesinde son iki gündür önemli gerilemeler yaşanıyor.  Dolar ve avro bir ay öncesinin değerlerine gelirken daha fazla gerilemesin diyoruz.





Nedeni basit. Eğer daha fazla gerilerse dolara avroya yine hücum başlayacak, bankalardaki döviz mevduatları katlanarak artacak.





Bakınız doların 6.2 lira düzeyinde sürdüğü 24 Mayıs günü öncesindeki haftada bu değerden 316.5 milyar dolar alınmış. Şimdi 5.7’lere filan inerse, tam saldırı başlayacak, milyarca lira yine milyarlarca dolara dönüşecek.





Hesapla, o tarihte 100 bin dolar satan bir vatandaş,  bir hafta içinde bu para karşılığında bugün 107 bin dolar alabilecek.  





Bir haftalık kar yedi bin dolar. Hele bu para dolar tekrar 6.2’ye gelmesiyle lira karşılığı 662 bin olacak.





Aynı tarih itibarıyla değerli metal hesapları hariç 182.5 milyar olan döviz hesapları bu defa 200 milyar dolara ulaşırsa şaşırmamak gerekir.  





Çünkü vatandaş,  Türk kökenli bir ABD vatandaşının serbest bırakılması ile  Trump-Erdoğan görüşmesinin yarattığı iyimser havanın en azından bayram sonrasında devam edecek S-400 füzeleri,  F-35 savaş uçakları konularına bakıyor ve yukarıdaki hesabı yapıyor.





Bunlar dışında önümüzde Mayıs ayı enflasyonu rakamlarının açıklanması ve İstanbul seçimleri var. Ve herkes biliyor ki kurlardaki bu ani gerileme geçici.





Umarız kalıcı olur diyoruz ama geçen Eylül ayından buyan 5.2’lerde tutulan dolar Nisan ayı ile birlikte hareketlenmiş ve 6.5 liraya kadar çıkmıştı.





BÜYÜME EKSİDE DENGELENDİ





Dolar/lira ilişkisinde takdir vatandaşın ama bakınız büyüme rakamlarına. Ekonomimiz yerinde sayarak büyüme bir önceki yılın son çeyreğinde olduğu gibi yine eksi yüzde 2.6 olarak gerçekleşti, adeta bu rakamlarda dengelendi.





Son altı ayı hesaplarsak ekonomik daralma yüzde 2.6’nin üzerine bir bu kadar ekleyerek daha da kötüleşmiş hem de yerel seçimlerin yapıldığı dönemde.





Demek seçim harcamalarına rağmen liranın sert değer kaybı, finansal koşullardaki sıkılaşma ve iç talepteki yavaşlama ekonomiyi derinden sarsmış.





Sektörel bazda, tarımın katma değeri yüzde 2,5 artarken, sanayi yüzde 4,3, inşaat yüzde 10,9, hizmet yüzde 4 oranlarında azaldı.  Bu durumda vatandaşın harcamaları da yüzde 4.7 oranında gerilemiş.





Bu durumda en bile döviz kurları gerilemeye devam ediyorsa ve “ne olacak bu memleketin hali” diye tepki göstermiyorsa ucuz dolara hücumu nasıl açıklayacağız?





Bu nedenle dolar daha fazla düşmesin, ekonomiye bir faydası olmaz, sadece hesapları kabartır diyoruz.





Büyümede nasıl toparlanırız, faiz, kredi, enflasyon kurlar denklemini nasıl sağlıklı oluştururuz da düze çıkarız, en azından son altı ayının kayıplarını nasıl telafi ederiz diye düşünüyorsanız tüm ekonomik politikaların, hedeflerin yeniden gözden geçirilmesinde fayda var.  








http://bit.ly/2QCWM5x • İsmet Hazardağlı • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Mayıs’ta Ağustos sıcağı

Nuri Kayış • #Ağustos, #Mayıs


Mayıs ayında hava sıcaklığının mevsim normallerinin 10-11 derece üzerine çıktığını açıkladı uzmanlar. Hatta bazı illerimizde son 67 yılın en sıcak Mayıs’ı yaşanmış. Üzerinde derin derin düşünülmesi, çareler aranması gereken vahim bir tablo bu.





Dünyayı acımasızca kirletmenin, tahrip etmenin bedelini ödüyoruz aslında. Fabrika bacalarından, araç egzozlarından, ısınma amaçlı kullanılan yakıtlardan atmosfere yayılan başta karbondioksit olmak üzere çeşitli zehirli gazlar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de iklim değişikliğine yol açıyor, hava sıcaklığını korkutucu boyutlara ulaştırıyor.





Gerekli önlemler alınmadığı takdirde önümüzdeki yıllarda sıcaklık, kuraklık, çölleşme, yağış sisteminde anormal değişiklikler, su baskınları, fırtınalar, tayfunlar, hortumlar, orman yangınları yaşamımızın bir parçası olacak, ardı ardına gelen felaketler yüzünden toplu ölümler meydana gelecek.





İklim değişikliğinin bulaşıcı hastalıkların hızla yayılmasına yol açacağını, bugüne kadar bilinmeyen bazı hastalıkları ortaya çıkaracağını da bilmemiz gerekiyor. Kuraklık ve çölleşmeye bağlı olarak tarımsal üretimin azalması, bunun sonucunda kıtlık ve açlık yaşanması da söz konusu.





++
Tehlike sanıldığından daha büyüktür. Klimaları çalıştırarak, “Ay şekerim, buzlu limonata iç, iyi geliyor” diyerek, ince pamuklu giysiler giyerek, elde yelpazeyle dolaşarak, havuza denize girerek, günde dört beş kez duş alarak, vantilatörün önüne oturarak geçiştirilemez.
Dev sorunlar, pansuman tedbirlerle değil radikal operasyonlarla çözülür.
++





Peki, ne yapılabilir?
Diğer ülkelerin yapacaklarını beklemeden acil almamız gereken önlemler bulunuyor.
Sanayi tesislerinden çıkan zehirli gazların etkilerini azaltıcı çeşitli üretim ve filtreleme sistemlerine yönelmek, özel araç çılgınlığını durdurup toplu taşımacılığa ağırlık vermek, güneş, rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla yararlanmak, denizlerin, toprakların ve su kaynaklarının kirlenmesine karşı etkili mücadele etmek, yalıtım uygulamalarıyla enerji israfını önlemek bunlardan sadece birkaçı.





++





Şunu aklımızdan hiç çıkarmayalım:
Önümüzdeki yıllarda dünyadaki tüm devletlerin birinci sorunu küresel ısınma olacaktır.




http://bit.ly/2JOZ9Sk • Nuri Kayış • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete