Cafer Külahlıoğlu •
Öğrenci
Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından gerçekleştirilecek
olan, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) için süre
yaklaştı.
15
– 15 Haziran 2019 tarihinde yapılacak olan ÖSYM sınavları
konusunda görüşlerini aldığım Lapsus
Psikoloji ve Gelişim Atölyesi Kurucusu Uzman Klinik Psikolog Gonca
Akkaya, “Sınava
hazırlık süreci bitip de sınava girildiğinde, yine yönetilmesi
gereken bir süreç var” dedi.
Akkayabu
süreci doğru yönetebilmek adına
öğrencilere 10 altın kural velilere de 8 kural olduğunu anlattı.
Öğrenciler
için 10 altın kural şöyle:
- Kendinize güvenerek sınava
başlayın.
- Bir soruda takıldığınızda
hemen moralinizi bozmayın. Unutmayın ki sınavda her zorluk
derecesinden sorular vardır ve tek bir soru belirleyici değildir.
Bilemediğiniz bir soruyla karşılaştığınızda, mutlaka
bildiğiniz pek çok soruyla karşılaşacağınızı hatırlayarak
ilerleyin.
- Hiçbir soruya peşinen “Ben bu
sorunun yanıtını bilmiyorum, ben bu soruyu yapamam” diye
bakmayın. Buna soruyu okuyup inceledikten sonra karar vermek daha
sağlıklıdır.
- Bildiğinizi düşündüğünüz,
ancak o anda çözümüne ulaşamadığınız sorularla
inatlaşmayın. Bu size zaman kaybettirir ve panik yapmanıza neden
olur. Çözmeyi iki kere denediğinizde olmuyorsa o soruyu geçin ve
daha sonra tekrar dönüp bakın. Çoğu zaman sonradan bakılan
soruların kolayca çözülebildiğini göreceksiniz.
- Yanlış seçenekleri eleyip yanıt
alternatiflerini ikiye indirebiliyorsanız, size daha doğru gibi
görünen seçeneği işaretleyebilirsiniz. Ancak bir fikriniz
olmadığı veya üç seçenekten birinin doğru olabileceği
durumlarda rastgele işaretleme yapmaktan kaçının.
- Yanıtlarınızı cevap kağıdına
işaretlerken o güne kadar hangi yöntemle işaretlemeye
alıştıysanız sınavda da o yöntemi kullanın. Sınav sonunda
zaman kalırsa, kaydırma yapmış olmamak için yanıtları doğru
işaretleyip işaretlemediğinizi kontrol etmenizde fayda var.
- Özellikle Türkçe ve sosyal
sorularında, sizin ne düşündüğünüzden çok soru metninde ne
dendiği önemlidir. O nedenle metnin ne dediğini anlamak için
dikkatli okumak gerekir.
- Farklı testler ve bölümler
arasında mutlaka dinlenin. Bu, zaman kaybı değildir. Aksine,
arkanıza yaslanıp bir veya en fazla iki dakika zihninizi ve
vücudunuzu dinlendirip enerji toplamanız anlamına gelir. Bunu,
çok yorulduğunuzu hissettiğiniz anlarda da yapabilirsiniz.
- Sık sık saate bakmayın. Bu sizi
strese ve kaygıya sürükleyebilir.
- Sıkıldığınızı,
gerildiğinizi hissettiğiniz durumlarda nefes egzersizi yapmayı
deneyin.
Ailelere
büyük görev düşüyor
Sınava girecek öğrenci, belli etmese
veya yeterince umursuyor gibi görünmese de bu durumdan dolayı en
çok sıkıntı yaşayan, en çok kaygılanan ve en zor durumda olan
kişidir. Çünkü sınava girecek, performansı değerlendirilecek,
sonuca göre alkışlanacak veya eleştirilecek olan o olacaktır.
Ailelerin bazı yanlış tutum ve
davranışları, iyi niyetle bile olsa, başarıya katkı sağlamak
yerine başarıyı olumsuz etkilediğini ifade eden Akkaya ‘’Ailelere
büyük görev düşüyor’’ dedi.
Uzman
Klinik Psikolog Gonca Akkaya aileler
için de şu önerilerde bulundu.
- Artık çocuğunuzun çalışma
temposu ve performansı ile ilgili yorumlar, değerlendirmeler
yapmayın. Bu, duruma tümüyle kayıtsız kalmak anlamına gelmez.
Çocuğunuz herhangi bir duygu veya düşüncesini ifade ettiğinde,
ilgili bir dinleyici olun ve sadece onu anlamaya çalışın.
- Düşüncelerinizi birer öneri ve
seçenek olarak ifade edin. Keskin yargılardan ve dayatmalardan
kaçının.
- Çocuğunuzun yakınında bulunun.
İhtiyaçları olduğunda (dertleşme, ders konusunda destek alma,
herhangi bir konuda düşüncenizi bilme isteği gibi), bunların
farkında olun. Böyle bir süreçte seyahat, tatil, aile
toplantıları gibi faaliyetler, çocuğunuzun önem ve değerini
azaltıyormuş gibi hissetmesine neden olabilir.
- Eleştirmek, suçlamak, olası
olumsuz sonuçlar üzerinden yorum yapmak, başkalarıyla
kıyaslamak, teselli etmek gibi edimlerde bulunmayın.
- Heyecanınız çocuğunuzun
heyecanının önüne geçmesin.
- Sakin ve duyarlı olun. Sınav,
ders çalışmak, başarı, deneme sınavı sonuçları gibi
konularda ancak onun istediği ve ihtiyaç duyduğu oranda
paylaşımda bulunun.
- Yaşamın sınavdan ibaret
olmadığını ancak sınav dışı konularda da konuşarak ve
etkinliklerde bulunarak çocuğunuza hissettirebileceğinizi
unutmayın.
- Çocuklar ebeveynleri tarafından
övülmeyi (beğenilmeyi) çok önemser ve yine onlar tarafınızdan
eleştirilmekten (beğenilmemekten) çok korkarlar. Bu bilgiyi
unutmayın ve her davranışınızda bunu hatırlayarak hareket
edin.
Ben de şimdiden
sınava girecek tüm öğrencilere başarılar diliyorum.
http://bit.ly/2K7Aubz • Cafer Külahlıoğlu • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder