Header Ads

İş dünyası istihdama sessiz

İsmet Hazardağlı • #IşDünyası, #İstihdam


Önce şunu belirtelim: 2.5 milyon insana istihdam hedefinde süre daha da kısaltıldı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “bir yıl” olarak verdiği süre Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ” yılsonuna “çekildi. Bu gerçekleştirmek için önümüzde sadece 10 ay var.





Açıklamalara bakılırsa, bu hedef, odalar ve borsalar aracılığıyla gerçekleşecek. Başka bir deyişle odalara ve borsalara kayıtlı şirketler, teşviklerle en az bir kişiye iş verirse hedef yerini bulacak.





İki kişiyi, hatta üç kişiyi işe alırlarsa hem mevcut işsizler hem de istihdama yeni katılacaklarla işsizlik sorunu kökünden bitecek ve Türkiye 2020’lı yıllara işsizlik diye bir sorunun olmadığı ülke sıfatıyla girecek. Ne güzel!





Ancak yönetimin bu iddialı söylemlerine dünyasının sessizlik kalması dikkat çekici. İzleyebildiğimiz kadar şu ana kadar sadece Ankara Ticaret Odası’nın “destek vereceğiz” açıklaması var. Diğerleri şimdilik suskun.





Hatırlayınız, geçmişteki istihdam seferberliklerinde bu örgütler birbirlerinin önüne geçerek, yüz binlerce insanı en kısa sürede işe alacakları vaatlerinde bulunmuşlardı. Ağzını açan 300 binden başlıyordu. O zaman da yazmıştık, yapamayacağınız sözler vermeyin diye, şimdi bu konuda haklı çıktık.





Belki bu süreçten ders çıkarılmış ki bugün bırakın rakam vermeyi ağızlardan bir kelime çıkmıyor. Yapılmayacak, olmayacak sözler, afaki rakamlar verip ileride mahcup olunacağına susmak en iyisi.





GERÇEKÇİ OLMAK LAZIM





Hiç kimse bir işinin iş bulmasına, evine aş götürmesine karşı olamaz. Ama geçmişin rakamları, bugün ortaya koyulan 10 ayda 2.5 milyona iş hedefinin gerçekçilik boyunu tartışmalı hale getiriyor.





Türkiye’de işsizlik oranları 2005 yılından buyana (2012 yılındaki yüzde 8.4’lük oran hariç) hep yüzde 9’un üzerinde seyretti ve işsiz sayısı da hiçbir zaman iki milyonun altına inmedi. Üstelik o yıllarda yıllık ortalama yüzde 5-6’larda büyüme hızlarına ulaşılıyordu. Dahası böylesine geniş prim, maaş, vergi gibi destekler, teşvikler de yoktu.





Paranın, kredinin bol, dövizin ucuz olduğu o dönemlerde düşürülemeyen işsizlik bugünün ekonomisinde nasıl azaltılacak? Belki de iş dünyasının sessizliği bundan kaynaklanıyordur.





Bu noktada şunu de ekleyelim: 2005’de 21.6 milyon olan işgücü sayısı 2018’de 32.2 milyon kişiye çıkmış. On milyondan fazla kişinin istihdama katılmasına rağmen işsizliği belli oranlarda tutmak, yani bu kadar insana iş yarattık demek başarılı sayılır mı, tartışılır? Bu tartışmaya ana sektörlerdeki istihdam bazında şu rakamlarla katılalım: 2005–2018 döneminde;





Tarım sektöründe kayda değer artış yaşanmamış, istihdam 5 milyon kişi düzeyinde kalmış.





Sanayide 4.2 milyondan 5.6 milyon kişiye çıkmış ve her yıl ortalama yüz bin kişilik istihdam yaratılmış.





İstihdamı kurtaran hizmetler sektörü. Bu sektörlerde çalışanların sayısı 9.2 milyondan 15.8 milyon kişiye yükselmiş, inşaat sektöründe de 2 milyondan 3.9 milyona çıkmış.





Bize göre, ekonomik kalkınmada hizmetler ve inşaat sektörlerine öncelik verilmesi bugünün işsizliğin en temel nedenidir. Eğer ekonomi insan merkezli sürdürülebilir kalkınmayla hayat bulacaksa, bu öncelikleri yeniden düzenlemekte fayda var. Bari gelecek on yılları sonu gelmeyen iştihdam seferberlikleriyle harcamayalım.




http://bit.ly/2tGgrqI • İsmet Hazardağlı • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Hiç yorum yok