Header Ads

8 Nisan Kararları geliyor

İsmet Hazardağlı •


Sayılı
gün çabuk geçer misali 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin günü
geldi. Söz yerel iradede. Hayırlısıyla, şu kirli siyaset ağzını
bırakıp oyumuzu verelim. Demokrasinin, seçmenin, seçilmenin
tadını yaşayalım, sonrasında da ekonomiye odaklanalım.





Ekonomi
yönetimi 8 Nisan’da (eğer bir değişiklik olmazsa) bir dizi
ekonomik düzenlemeler ve kararlar açıklamaya hazırlanıyor.
İçeriği bundan 25 yıl önce1994 yılı yerel seçimlerinden sonra
açıklanan 5 Nisan kararları kadar geniş olacağını tahmin
etmiyoruz ama adı şimdiden yeni yol haritası oldu.





Arkadaş,
geçen Eylül ayında da “Yeni Ekonomik Program, YEP” diye yol
haritası ortaya koyulmuştu. Bu şimdi kadük yani geçersiz, yani
tarih mi oldu? O zaman da “bundan taviz verilmeyecek, şudur
burdur” denilmişti ama demek istenilen sonuçlar alamıyor ki
şimdi yenisi geliyor. Biz de adını “8 Nisan 2. YEP” adını
koyalım.





Bu
arada her altı ayda bir ekonomide yeni yol haritası diye
açıklamalar yapılırsa o kaybolan güven hiçbir zaman oluşmaz.





HEDEF
DÖVİZ HESAPLARI





Bu
kararlar arasında en çok konuşulacak olan vatandaşın sadece
bankalarda 22 Mart itibarıyla 170 milyar dolara ulaşan döviz
hesaplarına yönelik kararlarlar olup olmayacağı. Bakan Albayrak,
“seçimden sonraki süreçte özellikle döviz hesaplarında Türk
lirasına yönelik hareketin daha da hızlanacağı bir süreci
gözlemleyeceğimiz” sözleriyle bunun ipuçlarını veriyor.





Bu
hesapların hem artışını önlemek hem de eritmek için geçene
hafta vadeli döviz hesaplarında stopaj oranlarını yüzde 20’ye
çekilmişti. Bunun çok etkili olmayacağını tahmin ediyoruz.
Ancak burada eksik kalan TL hesaplarındaki stopaj oranı. Eğer
dövizden çıkılmak ve TL’ye dönülmek isteniyorsa TL vadeli
stopajlarını yüzde beşlere çekilmesi bir nebze çözüm
olabilir. Bu arada hiç tahmin etmiyoruz ama döviz hesaplarında
günlük alım satımda sınırlamalar vs. gibi kararlar
tartışılabilir.





Burada
sorun TL mevduat faizinin kaç olacağı? Şu anda olduğu gibi
enflasyon altında kalırsa bu indirim cazip olmaz. Bir anda liranın
bollaşmasıyla kredi faizlerinin düşmesi beklemek de hayal olur.
Bizim alışkanlığımız bu, dolar düşerse satın almaya
başlarız, değişen bir şey olmaz.





RİSK
PRİMLERİ YÜKSELİYOR





Bu
arada seçimlere bir gün kala piyasalardaki bazı göstergelerdeki
zıplamalar dikkat çekiyor. Günlük kurlar yukarıya doğru
baskılanmış vaziyette. Seçim sonuçları bu gidişatı ne kadar
yönlendirecek göreceğiz.





Dış
borç geri ödeme risk primi Ağustos ayından buyana en yüksek
seviyesine 458 baz puana yükseldi. Nedeni Türkiye’nin döviz
rezervlerindeki erimeyle acaba dış borç geri ödemelerinde
aksamalar yaşayabileceği kaygısı. Kimilerine göre bu düzey para
piyasalarında tedavisi zor kırılmaların habercisi.





8
Nisan kararlarında gelir, özel tüketim, stratejik alanlardaki
vergilere kadar yeni düzenlemeler de yer alacak. Tabii, piyasaların
yeniden krediler verilmesi de yeni yol haritasının destekleme
ayağını oluşturacak. Anlaşılan yine piyasalara müdahale
içerikli çok karar uygulamaya sokulacak.





ACI
REÇETE OLMASIN





Bu
kararlar ne kadar “acı reçeteye” dönüşeceğini göreceğiz
ama kusura bakmasınlar vatandaş zaten acılar içinde kıvranıyor.
Yoksulluk, yoksunluk, işsizlik, banka borçları, fiyat artışları,
yarın ne olacak kaygısı kabus gibi üzerimize çöktü.





Rakam
verelim: mevduat bankalarında tasfiye edilecek tüketici ve taksitli
ticari kredileri toplamı yıl başından buyana 14. milyar lira
artarak 37 milyarı geçti.





Bireysel
ve kurumsal kredi kartlarında takibe düşen tutar yine yıl
başından buna 875 milyon lira artarak 8.3 milyar liraya çıktı.
Buna göre yüz binlerce inansımız haciz ve icra kararlarıyla
uğraşıyor.





Bizce
kamu maliyesinden, döviz hesaplarından önce bu batıkların nasıl
düzeltileceği, vatandaşın ekonomik yaşam kalitesinin nasıl
iyileştirileceğine bakılmalı. Ne deniliyordu? İnsanı yaşat ki
devlet yaşasın. Bir Nisan ola, hayrola.




http://bit.ly/2uxzKCH • İsmet Hazardağlı • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Hiç yorum yok