Header Ads

Veliler çocuklarını kime teslim ettiğini görmeli

Emre Yılmaz • #Eğitim, #ModernOrtadoğu


Eğitim ciddi bir iştir diyen Sabri Çelik velileri uyarıyor: “Veliler çocuklarını kime teslim ettiğini gidip görmeli. En önemlisi reklam ad önemli değildir. Önemli olan orada verilen eğitimin kalitesidir. Meşhur A veya X okulu diye çocuklarınızı araştırmadan teslim etmeyin”





Eğitim toplum yaşayışında yer edinmek için edinilen bilgi,
beceri ve anlayışlara denir. Eğitim geniş anlamda, bireylerin toplumun
standartlarını, inançlarını ve yaşama yollarını kazanmasında etkili olan tüm
sosyal süreçlerdir. Kısaca “istenilen davranışı geliştirme süreci” olarak da
anlatılabilir.





Eğitim süreci aileyle başlayıp, okullarla devam eden bir
süreçtir. Eğitim hayatımızın hiç bir döneminde bitmez, sürekli öğrenmek kendini
geliştirmek sonsuz bir süreç içerisinde devam eder. Bu nedenle eğitimin temellerini
sağlam atmak toplum adına faydalı bireyler yetiştirmenin ön koşuludur
diyebiliriz.





Son yıllarda sıkça değişen eğitim sistemi ve buna bağlı
olarak değişen sınav sistemleri çocukları oldukça zorluyor. Çocuklar sisteme
adapte olabilmek ve iyi bir eğitim alabilmek adına özel eğitim kurumlarına
sıklıkla başvuruyorlar.





Hem disiplin hem de eğitim alanında Ankara’nın sayılı
kurumlarından bir tanesi olan Modern Ortadoğu Eğitim  Kurumları kurucularından Sabri Çelik eğitimin
ciddiyetine dikkat çekerken Modern Ortadoğu’nun eğitimi hakkında bilgi verdi.
Çelik ayrıca üniversite sınavına girecek öğrencilere de tavsiyelerde bulundu.






Modern Ortadoğu Eğitim Kurumları’ndan bahsedebilir misiniz?





Sabri Çelik: Kurum 1986 yılında 5 ODTÜ’lü öğretim
görevlisinin kurmuş olduğu bir kurumdur. Önceleri İngilizce ders vermek amaçlı
kurulan kurumumuz, 1995 yılından sonrada üniversite hazırlık dershanesi olarak
devam ediyor. Dershane yıllar geçtikçe adı değişiyor, temel liseye dönüşüyor.
Biz kurum olarak 4 yıl önce temel liseye dönüştük. Hükümetimizin çıkardığı yasa
gereği 2019-2020 öğretim yılı itibari ile de Anadolu lisesine dönüşeceğiz.





Adımız Ortadoğu ancak ismimizin arkasına birçok -lar -ler
eki ekleyen kurum olduğu için eski kurum olduğumuz halde bizim adımızı kullanan
başka eğitim kurumlarına yöneldi öğrenciler. Bu nedenden dolayı bu yıldan
itibaren adımızı Modern Ortadoğu olarak değiştirmeye karar verdik. Bu kavramı
özellikle kullanıyoruz çünkü diğerlerinden ayrılması için önüne bir ad gelmesi
gerekiyordu. Ortadoğu’ya gidiyorum deyip -lar -ler olan okullara gittiler.
Bizde bu şekilde bir çözüm bulduk.





Yıllardır bu işi yapıyoruz çok disiplinli bir kurumuz. İşin
başında durmayı seviyorum kendi işim. Ortağım Feride hanımla beraber
çalışıyoruz. Ancak disiplin konusunda öğrencilerimiz benim kontrolümdedir.





Kurumumuz hem disiplin hem de eğitim alanında Ankara’nın
sayılı kurumlarından bir tanesidir. Öğretmen kadromuz çok iyi. Sınavlarımızı,
modüllerimizi kendimiz hazırlıyoruz. Bunun dışında öğrenci başarımız her yıl
katlanarak devam ediyor.





Kurum temel lise olduktan sonra öğrenci dershaneye gitmeyip
sabah saat 08.30’dan akşam 18.30’a kadar burada derslerine odaklanıyor.
Dolayısıyla da öğrencilerimiz daha başarılı oluyor. Cumartesi Pazar günleri
sınav yapıyoruz. Okul 5 gün açık görünse de en az 6 gün açık. Cumartesi günleri
öğrencilerimize takviye dersleri yapıyoruz. Başarı, disiplinle ve çalışkanlıkla
geliyor. Biz de hem çalışkan hem de disiplinli bir kurumuz. Asla da disiplinden
taviz vermeyeceğiz.





Gençlerimizi yetiştirirken onlara sadece okul olarak bir
dershane mantığı ile bakmıyoruz. Hem eğitim hem öğretim verebiliyoruz.
Arkadaşlarına, öğretmenlerine, çevresine nasıl davranması gerektiğini
anlatıyoruz. Ülkesine, ailesine bağlı güzel insanlar olsunlar diye uğraşıyoruz.
Kaliteli insanlar olması için çabalıyoruz. Hangi işe hangi meslek gurubuna
dahil olurlarsa olsunlar o alanda en iyisi olmalarını sağlayacak şekilde
öğrencilerimizi yetiştiriyoruz.





Genel olarak öğrencilerimize motivasyon yaparız. Psikoloji
zaten benim alanım. Öğrencilerimle tatlı, sert bir sohbetimiz var. Bizi hem
sever hem de çekinirler. Bunu da uygulayan nadir kurumlardan birisiyiz.






Öğrencilerin ders çalışma disiplinini nasıl ayarlıyorsunuz?





 Çelik: Bizim kurum
olarak belli kurallarımız var. Sigara yasağı, telefon yasağı vs. hatta
velilerle işbirliği yaptığımız zaman evlere bile denetime gidebiliyoruz. Bunun
dışında sınıfın akışını bozan öğrencileri sınıfından ayırıyoruz. Benim
değimimle çok sürgün sınıflar kurarız. Yani öğrenciyi zapt etmeye çalışıyoruz.
Her öğrenci disiplinli değildir. Onu disipline edecek bir mekanizmaya bir
otoriteye ihtiyaç vardır. Bunu biz kurumumuz da kurallarla sağlıyoruz,
koyduğumuz bu kuralları da uyguluyoruz. Çalışma disiplininde, tatil günlerinde
öğrencilerimize çalışma programı hazırlıyoruz. Öğrenci bu programa uyduğu
sürece başarılı olur. Çalışma disiplini budur.





Öğrenciyi aslında biz evlerinde de denetliyoruz. Ev
aramaları yapıyoruz, velilerle görüşüyoruz. Bir öğrenci tüm bunlara rağmen
çalışmıyorsa buna yapabilecek bir şeyimiz kalmıyor. Ama disiplin anlamında
kesinlikle kurumumuzda taviz vermiyoruz. 
Yeter ki öğrencimiz çalışmak istesin gece dahi kurumumuzu açık
tutuyoruz. Çalışmak istiyorsa öğrencimiz kurum açık gelip buraya rahatça
kütüphanede çalışabilir. Kütüphanemizi 24 saat açık tutuyoruz. Öğrencilerimize
bu konuda yardımcı olabilmek için elimizden geleni yaparız yapıyoruz.






Sınava çalışan öğrencileri sosyal medyadan nasıl uzak tutuyorsunuz?





Çelik: Ara sınıflarda yani 9-10-11. Sınıflarda akşam
saatlerinde telefonları kapalı olmak zorunda. Gece aramaları yapıyoruz açıksa
el koyup soru cezası veriyoruz. Soruları çözdükten sonra telefonlarını tekrar
bizden alabiliyorlar. Bu sistemi iki ayda bir uyguluyoruz. 12. Sınıfa geçmiş
öğrencilerde ise kesinlikle akıllı telefon yasak. Ellerinden alıyoruz ve sene
sonuna kadar vermiyoruz. 12. Sınıftaki bütün öğrenciler takoz diye tabir edilen
tuşlu telefonları kullanıyorlar. Biz öğrencilerimizi bu şekilde sosyal medya
hesaplarından uzak tutmaya çalışıyoruz. Velilerden telefonu alıp yine de giriyorlarsa
velilerde buna izin veriyorsa bizim bu duruma müdahale şansımız olmuyor. Ama
müdahale şansımızı biz senenin başında telefonu elinden alarak kullanıyoruz.





İki oğlumda şu anda ODTÜ’de okuyor ikisinin de elinden
akıllı telefonlarını alarak orayı kazanmalarını sağladım. Kurumumuzda da bütün
öğrencilerimizi aynı uygulamaya tabi tutuyoruz.






Eğitim de ne önemlidir?





Çelik: Eğitim gerçekten ciddi bir iştir, özverili bir iştir
veliler kime teslim ettiğini gidip görmeli. En önemlisi reklam ad önemli değildir.
Önemli olan orada verilen eğitimin kalitesidir. Meşhur a veya x okulu diye
çocuklarınızı araştırmadan teslim etmeyiniz. Gerekirse gidip orada okuyan
öğrencilere sormalılar. Eğer gelip bizim öğrencilerimize sorarlarsa alacakları
cevaplarda %99 memnuniyet yoksa biz bu işi bilmiyoruz demektir. Birçok kurumda
%50 bile memnuniyet yoktur. Öğrenci %90 oranında memnunsa kurum bunu başarmış
demektir. Bu konuda da iddialıyız. İsteyen veliler istedikleri öğrencimizle
sohbet ederek bilgi alabilirler.





İyi bir eğitim iyi bir kadro ve iyi bir disiplinle olur biz
bunları sağladık. Bana göre Ankara’da güzel, başarılı bir kurum yarattık.
Geleceğimizde de iyi nesiller yetiştirmek için çabalıyoruz bunda da başarılı
olacağımıza inancım sonsuz. Çünkü daha önce olduk şimdide olacağımıza
inanıyorum.





– Üniversite
sınavına girecek öğrencilere tavsiyeleriniz nelerdir?





Çelik: Öncelikle öğrencinin inanması gerekiyor. Kendine
daha sonra bir hedef koyacak. Sonra da şunu söyleyecek ben çalışmalıyım. Çok
çalışmak başarıyı getirmez. Planlı çalışmak başarıyı getirir. TYT, AYT
dediğimiz üniversite sınavının en önemli özelliği tekrar yapmaktır. Öğrenci
tekrar yapıp soru çözmelidir. Direk soru çözerek bu sınavda başarılı
olamazsınız. Tekrar yapacak konuya hakim olacak ve rahatlıkla bu işi yapacağına
inanacak. Kendini motive edecek. Kendine güvenecek gerektiğinde destek alacak.
Ailenin de çocuğa uygun bir ortam yaratması gerekiyor. Çocuk güvenle başlıyorsa
başarmanın yarısını halletmiş oluyor. En önemli şey başaracağım diyebilmektir.





– Üniversite
sınavında başarılı olan öğrenciler tercih yaparken nelere dikkat etmeli, neler
yapmalı?





Çelik: Yazın biz öğrencilerimize tercihlerinde rehberlik
servisimizle ve bizzat bende gidip onlara hem meslekleri tanıtıyoruz hem de
aldığı puana göre nerede mutlu olacaksa onu tercih etmesini sağlıyoruz. Çünkü
bütün hayatı o işle o meslekle geçecek. Dolayısı ile mutlu olacağı bir bölüme
mutlu olacağı bir alana yönelmesi gerekmektedir. Üniversite kişiye iş vermez
garantisi yoktur. Üniversite ufuk açar. Senin o alandaki ufkunu genişletir.
Sende onu düşün ne olmak istiyorsun? Çünkü Türkiye’deki eğitim sisteminin en
büyük hatalarından bir tanesi çocuklarımızı yeteneklerine ve ilgisine göre
yönlendirememesi.





Buna ilkokul döneminden itibaren başlanması lazım. Çocuk
bize geldiği zaman artık birçok alanda iş işten geçmiş oluyor. Ama biz bütün bu
olumsuzluklara rağmen öğrencilerimize meslekleri tanıtıyoruz. Geleceğin
mesleklerini tanıtıp onları yönlendirmeye çalışıyoruz. Bu şekilde
öğrencilerimize yardımcı oluyoruz. Genelde öğrencilerimiz bizim
söylediklerimizi tercih ediyorlar ve mutlu oluyorlar gittikleri bölümlerde.





Bölümleri seçerken iş olarak düşünmememiz gerekiyor.
Garanti meslek olarak görülen sayılı bölüm var. Onlarda birkaç sene sonra bence
garanti kapsamından çıkacak. Önemli olan mutlu olduğun işi yaparsan en iyisi
olursan kesin seçilirsin. Bir meslekte en iyisi olduktan sonra seni bulurlar.





– Son
olarak öğrencilere ne söylemek istersiniz?





Çelik: Sınava girecek olan öğrencilere hem LGS olsun hem de
TYT, AYT olsun hepsine başarılar diliyorum. Bir kez daha söylüyorum önce
inansınlar sonrada çalışsınlar.




http://bit.ly/2WvIhSS • Emre Yılmaz • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Hiç yorum yok