Ahir zaman geldi mi?
Bülent Kuşoğlu •
Çok zor bir seçim dönemi olacak. Belli ki tansiyon
gittikçe yükselecek. Yükseltilecek…
Tek sığınağımız insanımızın Allah’ın verdiği aklı
kullanması.
Ahir zaman geldi mi? Anlatayım. Beka sorunumuz var, oy verin tutmadı, Millet için söyledikleri zillet yaftası tutmadı, bu defa 4’lü çete kampanyasıyla tüm muhalefet partilerini kötülemeye çalışıyorlar.
Siyasettir olur diyeceksiniz ama bu siyaseti aşan bir
şekilde yapılıyor. Devlet’te tüm gücüyle işin içinde…
Bu defa geçen seferki gibi Kandil’e girdik, terörist bırakmadık,
Menbiç’e birkaç güne kadar giriyoruz söylemi de olmaz zira Suriye’ye giriş izni
yok görünüyor. İnşallah bu durumda 2015 Kasım Seçiminden önce olduğu gibi terör
azmaz, seçmen terörle terbiye edilmez…
Çok garip, mantıksız olaylar yaşıyoruz. Girişte dedim ya
tansiyon gittikçe yükselecek diye, saçmalıklarda gittikçe artacak.
Sorun seçmenin saçmalıkları nasıl ayırt edeceğinde…
Kılıçdaroğlu, Grup konuşmasında yoksulluğa dikkat çekerek
Erdoğan’ın posterinin önünde devrik çöp kutusunda yiyecek toplayan bir kadının
resmini gösteriyor.
Resim muhtemelen medya ve sosyal medyada yayınlanmış.
Buna benzer tabloları hemen herkes her gün görüyor ve
alışık olduğumuz için de çok etkilenmiyoruz maalesef.
Ayrıca, Kılıçdaroğlu, ne kadının adını zikrediyor, ne de
kadının yüzü belli.
Tanınması imkansız. Olayın nerede geçtiği bile belli
değil. Birkaç gün sonra bir Ak Partili ile birlikte bir kadın çıkıyor
Eskişehir’de “Ben sokak hayvanları için çöpten yemek toplayıp dağıtırım.
Dört dairem var. Maddi durumumum iyi. Rencide oldum,
iftiraya uğradım. Dava açacağım.” diyor.
Kıyamet kopuyor. Yandaş medya yazarları konuyu işliyorlar
ve Kılıçdaroğlu’nun kadını rencide ettiğine hükmediyorlar.
Maddi durumu “iyi” olan, apartmanı olan bir kadın sokak
hayvanları için üç kuruşa hazır mama almaz da çöpten mi yiyecek toplar? Özrü
kabahatlarından büyük. Milletimiz yalanı ne görüyor.
Sosyal medya da söylenmedik laf bırakılmıyor.
Ahmet Hakan bile Hürriyet’te, “Bu hanımefendi gerçekten çöpten ekmek topluyor da olabilir. Ama bizim hassas olmamız lazım… Kendisini rencide etmemeye özen göstermemiz lazım… En iyisi bu hanımefendiyi bulup konuşmak demeyi neden düşünmez Kılıçdaroğlu” yazabiliyor…
-Çöpten yiyecek toplatan bir yoksulluk olduğunu kimse
inkar edemiyor.
-Kadının ifşa edilmesi diye bir şey söz konusu değil,
kendisi ortaya çıkmasa kimse kimliğini bilemeyecek.
–Aslında çöp toplayan kadının o kadın olduğu da meçhul.
Bu durumda Kılıçdaroğlu’nu linç etmek isteyenler ne anlatmaya
çalışıyorlar ki?
Sadece Kılıçdaroğlu’na ve CHP’ye vurmanın maliyeti yok,
hatta zevki bile var. Konu bu…
Buna mukabil Erdoğan Şubat ayı da dahil olmak üzere kaç
defa yakında Suriye’ye gireceğiz demiş, internete lütfen girip bir bakın.
12 Aralık’tan beri en az 3 kez. Bu konuyu yazdım ve birkaç
kez twitledim.
Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, en yetkili şahsı kalkıp bir
başka ülkeye harekat yapılacağını söylüyorsa bu çok ciddi bir olaydır ve
mutlaka ciddiye alınır.
90’larda bir ordu komutanımız bile Suriye’ye harekat
yapacağımızı söylediğinde Apo, Suriye’den gönderilmişti.
Şimdi durum ne?
Ordu komutanı değil, Cumhurbaşkanı en az 3 kezdir
Suriye’ye gireceğiz diyor, duyan, ciddiye alan yok. Ne Türkiye’de ne de
dışarıda…
Pazar akşamı da televizyonlarda “Güvenli bölge
kurulacaksa bizim kontrolümüzde olmalı” dedi
Cumhurbaşkanı. Karşısındaki gazetecilerden hiç biri
‘Şimdiye kadar güvenli bölge olmasını siz savunuyordunuz, ne oldu, fikir mi
değiştirdiniz’ diyemedi.
İnanın Suriye politikamızla ABD ve Rusya nezdinde komik
durumlara düşüyoruz, rezaletler yaşıyoruz. Gören de yok, gösteren de…
Kısaca skandal durumları gören, eleştiren medya yok.
Muhalefette yok derseniz itiraz etmem. Artık, Erdoğan, ‘Ne söylersem gidiyor,
her kes hayran oluyor’ diye işi iyice dalgaya bile vurdu.
Bakın geçen gün devlet destekli Denizli mitinginde ne
dedi; “AK Parti kuyruk getirdi’ diyorlar. İki kuyruk var. Bir, yokluklar
kuyruğu. Şimdiki kuyruk yokluk değil bereket, varlık kuyruğu, fırsatçılara ders
verme kuyruğu”
Vallahi dedi ve kimse Milleti enayi yerine koyuyor, bu
kadar da olmaz diyemedi…
İnananlar bile çıktı…
Bir kadını taciz eden polis tartışması ise iktidar
açısından rezaletin ötesindeydi…
Samimi söylüyorum, bu yazı beni hiç tatmin etmedi. Madem
seçimle ilgili yazdım partilerin seçim bildirgelerini ve teknisyenlerinin
söylemlerini, projelerini yazmak isterdim. Yazsam kimse mutlu olmaz, kimse
okumaz.
Ne hale geldik biz böyle?
Eskiler kıyamet kopacağa yakın zamanı anlatırken şöyle
başlarlardı, “Ahir zamanda…”
İşte ahir zamanın en önemli göstergesi, başka söze gerek
var mı?
http://bit.ly/2Vf1oQr • Bülent Kuşoğlu • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete
Post a Comment