Header Ads

Binali bey istifa et demokrasiye biat et

Orhan Uğuroğlu •


31 Mart yerel seçimleriyle
ilgili “Kim kazanırsa kazansın,
İstanbul’a helali hoş olsun. Kazanan İstanbul olsun”
dedin…





O zaman gel istifa et
demokrasiye biat et ve yeniden aday olma, AKP ise aday dahi
çıkarmasın…





Neden mi? Anlatayım…





Binali Yıldırım
olarak kazanmanın gururunu, kaybetmenin de olgunluğunu
taşıyabilecek biriyim”
dedin…





“Bizim
anlayışımızda demokrasinin kazanması önemlidir”

dedin…





Seçilirsem hizmet
ederim, seçilemezsem tebrik ederim”
dedin…





Bundan sonra sonuç
ne olursa olsun, İstanbul halkının takdiridir. Onların kararı
başımın üstündedir”
dedin…





Asıl makam
insanların gönlünde olandır”
dedin…





17 Nisan’da Merhum
Turgut Özal’ın anma gününde bana, “Ne
yapalım, kaybettik,”
dedin…





O zaman gel ben neden
yapman gerektiğini
de ne yapman
gerektiğini de açık
seçik anlatayım.





Neden bunları yapman
gerekiyor;





  1. Çok gönülsüz idin
    ki “Emir”
    verilerek TBMM Başkanlığına veda ederek zorla aday yapıldın.
  1. 31 Mart gecesi seçimi
    3 bin oy farkı ile kazandığını söyledin.
  1. Ancak kandırıldın,
    aldatıldın çünkü kaybettin.
  1. Ekrem İmamoğlu
    defalarca sayılan sandıklardan 13 bin oy farkı ile seçimi
    kazandı.
  1. İl seçim kurulu tüm
    belgelerin şaibesiz, hilesiz, hatasız olduğunu tescil etti ve hak
    ettiği mazbatayı, millet ittifakının CHP’li adayı Ekrem
    İmamoğlu’na verdi.
  1. İstanbul’u
    kaybetmenin şaşkınlığı ile hangi gerekçe ile seçimi iptal
    ettireceğinizi şaşırdığınızdan bavullar dolusu alakasız
    belge ile YSK’ya itiraz hakkınızı kullandınız.
  1. Cumhurbaşkanlığı
    tarafından atanan ilçe kaymakamlarının oluşturduğu sandık
    kurul memurları listeleri, ilçelerin seçim kurulu başkanları
    olan o ilçelerin en kıdemli hâkimlerine gönderttiniz.
  1. Seçimlerin
    tarafsızlığının teminatı olan o hakimler gelen listelerdeki
    isimleri sandıklarda görevlendirdiler.
  1. Neymiş efendim o
    listelerdeki bazı isimler kamu bankalarının “personeli”
    imiş.
  1. Halkbank Genel Müdür
    Yardımcısı Hakan Atila’ya, “Türkiye
    Cumhuriyeti Devleti memurudur”
    diye sahip
    çıkmadınız mı?
  1. Şimdi bu kıdemli
    hakimler ve sandık görevlileri hakkında suç duyurusunda
    bulunacaksınız. Peki, ya beraat ederlerse? Seçimin iptali için,
    “atı alan Üsküdar’ı geçti”
    mi diyeceksiniz?
  1. O hakimler, listeleri
    kaymakamlar gönderdi. Yasaya göre bu görev onların derse kendi
    atadığınız kaymakamlar hakkında da suç duyurusunda bulunacak
    mısınız?
  1. Konuşmayan 7 YSK
    üyesinin yerine, Maşallah başta Cumhurbaşkanı ve AKP Genel
    Başkanı olmak üzere tüm AKP’liler konuşuyor ama milleti de
    ikna edemiyorlar.
  1. AKP aleyhine düşünen,
    konuşan yazan gazeteciler dahi senin için, “devlet adamı”
    diyorlardı ki örneğin Deniz Zeyrek gibi bir hayranın bile
    pişmanlığını dile getirdi.

Binali Yıldırım
beyefendi şimdi de “ne yapman”
gerektiğini söyleyeyim.





  1. Öncelikle yeniden
    aday ol ya da olma ama kendinin ve 1. Derece yakınlarının mal
    varlığını lütfen açıkla.
  1. Cumhurbaşkanı ve
    AKP genel Başkanına giderek, “yeniden
    kaybetmeyi istemem, adaylıktan istifa ediyorum”

    demen,
  1. Gazi Mustafa Kemal
    Atatürk’ün, “Egemenlik kayıtsız,
    şartsız milletindir”
    sözünü
    hatırlatarak, “Sayın Cumhurbaşkanım AKP
    olarak 23 Haziran’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
    seçiminde aday göstermeyelim. Demokrasimiz yara almasın”

    demen inan bana seni demokrasi kahramanı yapacaktır.
  1. Kaybettiğin
    itibarını sana geri kazandıracaktır.
  1. Ayrıca AKP de
    Erdoğan da demokrasi de kazanacaktır…

Sayın Yıldırım,





Türkiye Cumhuriyeti
Devleti büyük badirelerden geçerek 100. Yılına hazırlanıyor.
Bu büyük devlet siyasi hırs ve mülahazalarla değer
kaybettirilemez.





Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemi tüm kamu kurum ve kuruluşlarını yönettiği
gibi yerel yönetimleri de yönetmeye, hatta onları da sisteme
entegre etmeye çalışıyor.





Demokrasiyi benimseyin,
Türkiye’yi 23 Haziran’da yeni bir ekonomik ve siyasi kriz
ortamına sürüklemeyin.





Gün başta ekonomik kriz
olmak üzere terörle mücadele günüdür.





2023’e kadar
taşıyacağınız Türkiye’yi yeni bir siyasi krizle karşı
karşıya bırakmayın.





Unutmayın İstanbul’da
seçimi ikinci kez kaybedeceksiniz ki bu da Erdoğan’ın
meşruiyetini tartışılır hale getirecektir.





Ortaya çıkacak tablo da
yeni iki erken seçimi yani Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimini
gündeme getirecektir.





O zaman açık seçik
soruyorum: Bunu mu istiyorsunuz?





Gelin
bu FETÖ oyununa düşmeyin.




http://bit.ly/2YnAnMm • Orhan Uğuroğlu • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Hiç yorum yok