Header Ads

Kim bu memleketi batıranlar?

İsmet Hazardağlı • #Memleket, #Siyaset


İstanbul seçimlerinde görüldü ki yüzlerce sandığa usulsüz kurul üyeleri atanmış. Kim bu atayanlar? Kim bu işlere göz yumanlar? Bulunmalı, ifşa edilmeli ve yaşadığımız daha da yaşayacağımız şu ekonomik krizin bedeli ödetmeli.





İstediğiniz kadar demokrasinin zaferi denilsin, istenildiği kadar itiraz edilsin, laf biter, hepsi gün gelir, unutulur gider ama ekonomide yaşanacakların faturasını öyle hem de en ağırından önümüze gelecek.





Şu hale bakın: Tüm ekonomik geleceğimizi alt üst ettiler. Borsa çöktü, paramız bir gece eriyip gitti. Kurlar, geçen Ağustos ayı rakamlarına geldi.





Bir türlü oluşturamadığımız güven tamamen yok oldu. Herkes değil yarından biraz sonra neler olacağından kaygılı.





Yabancıların “demokrasi diyorsunuz, bir seçimi bile doğru dürüst yapamıyorsunuz” sözlerine ne diyeceğiz? Bakın neler düşünüyorlar:





“YSK’nın seçim kararı Türkiye’nin demokratik işleyişi ve kurumsal güvenirliği açısından güven telkin etmedi.
Piyasa uzun bir seçimsiz dönem için umutlanmıştı. Hükümetin artık ekonomik tedbirlere yöneleceğini düşünüyordu. Şimdi ise Temmuz’a kadar yine seçim ortamı var. Politik belirsizlik Türk ekonomisi ve politikasının zaten mevcut risklerine yeni belirsizlikler ekliyor”.





Bu bakış açıları doğru yanlış tartışıp duralım da bu enflasyon, açıklar, faizler, diğerleri, başına eksi koyduğumuz rakamlar ne olacak?





Yılın yarısı sandık peşinde koşarken bitti. Geride daha yılan hikayesine dönen S-400 füze ve F-35 savaş uçakları konusu var: Zaten Suriye sorunu tam bir çıkmazda.





Bunlara bir de Merkez Bankasının rezervleri, bankaların batık kredilerini dünyada genelindeki ekonomik durgunluk sürecini de ekleyin. Bu konuların her kımıldamasında sarsıntılarını yaşayacağız, sonra bu ekonomiden hayır bekleyeceğiz.





“Efendim 4,5 sene seçim yok ekonomiye odaklanalım” deniliyordu. İyi de hangi ekonomiye? Neresinden tutarsanız elinizde kalıyor.





Ne tahmin kaldı, ne beklentiler ne de hedefler. Yani şu zıplayan kurların enflasyona, fiyat artışlarına, ekonominin tümüne hiç mi etkisi olmayacak? Hangi önlemleri alacaksınız da ekonomi normalleşecek?





Domatesi, patatesi çift haneli paralarla alırken kimi inandıracaksınız “yıl sonunda enflasyon tek haneli rakamlara düşecek” diye?
Üzülerek belirtelim ki her yerde karamsarlık, umutsuzluk, endişe var. Yarın bugünü aratacak stresi ne üreticide ne tüketici de moral bırakmadı, mutlu mesut günler geride kaldı.




http://bit.ly/2vGk3d6 • İsmet Hazardağlı • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Hiç yorum yok