Header Ads

Reel sektör krediye kolay ulaşmalı

Editör • #ReelSektör


İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, reel sektörün krediye ulaşmasının daha da kolaylaştırılması gerektiğini belirterek, “Geniş tabana yayılmış bir kredi uygulamasına işlerlik kazandırılması yerinde olacaktır. Özel sektör ile bankalar arasındaki kanalları, çok iyi çalışır hale getirmeliyiz.” dedi.





Avdagiç, İTO’nun nisan ayı
olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada, 31 Mart Mahalli
İdareler Genel Seçimlerinin geride bırakıldığını belirterek, iş dünyası olarak
seçilen tüm başkanlardan beklentilerinin, iş dünyasının önünü açan çalışmalar
yapmaları ve ticareti, ekonomiyi canlandırıp geliştirecek hizmetlere imza
atmaları olduğunu söyledi.





Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı yeni reform paketine
değinen Avdagiç, pakette yer alan en önemli başlığın, bankacılık ve finans
alanıyla ilgili olduğunu, ekonominin en önemli ayağı olan bankacılık sektörünün
güçlü yapısını sürdürmesinin reel sektörün finanse etmesi bakımından çok önemli
olduğunu vurguladı.





Avdagiç, “Bankalara ilişkin getirilen önlemle, Hazine ve Maliye
Bakanlığı ihraç edeceği 28 milyar liralık Devlet İç Borçlanma Senetlerini kamu
bankalarına veriyor. Böylelikle kamu bankalarının sermaye yeterlilik ve
likidite oranları artırılıyor. Bir başka ifadeyle, tahsili gecikmiş alacakların
sektör için bir risk oluşturulmasının önüne geçiliyor. Ayrıca özel bankalar da
yeniden sermayelendiriliyor.” diye konuştu.





– “Enerji Girişim Sermaye Fonu ve Gayrimenkul Fonu, ekonomiyi rahatlatacak”





İTO Yönetim Kurulu Başkanı Avdagiç, yeni reform paketi kapsamında
Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) öncülüğünde, Enerji Girişim Sermaye Fonu ve
Gayrimenkul Fonu kurulacağını belirterek, geri dönmesi zor kredilerin en fazla
olduğu bu iki sektörde, sorunlu varlıkların alınıp borç-hisse senedi takası
yapılacağını söyledi.





Söz konusu iki fonun ekonomiyi rahatlatacak bir adım olduğunu dile getiren
Avdagiç,  “Çünkü bu fonlar, bankalar ile şirketler arasındaki kredi
mekanizmalarını, özel bankaların da ekonomiye yeniden destek vermesiyle daha
işler hale getirecektir. Bu uygulama, özel bankaların aktif kalitesini
koruyacak. Aynı zamanda reel sektörün, dolayısıyla da Türkiye’nin varlıklarını
korumaya yönelik bir açılım olacaktır.” şeklinde konuştu.





Avdagiç, konuşmasını şöyle sürdürdü:





“Reel sektörün krediye ulaşması daha da kolaylaştırılmalıdır. Geniş tabana
yayılmış bir kredi uygulamasına işlerlik kazandırılması yerinde olacaktır. Özel
sektör ile bankalar arasındaki kanalları, çok iyi çalışır hale getirmeliyiz.
Borçlanma koşullarındaki yaşadığımız tıkanıklığı açmamız lazım. Kredi büyümesi
olmadan, Türkiye ekonomisinin büyümesi mümkün değil. Bankalar kolay kredi
vermiyor. İlk üç ayda banka kredileri 121 milyar lira oldu. İyi bir rakam ama
neredeyse tamamı kamu bankalarından. Umuyoruz ki yeni alınan tedbirlerle
piyasanın yeniden sağlıklı bir işleyişe kavuşması sağlanacaktır.”





– “KDV alacaklarının ödenmesi, şirketleri rahatlatacaktır”





Şekib Avdagiç, gelecek ay ayrıntıları kamuoyuyla paylaşılacak olan
Sanayi Yerlileştirme Programı’nı da desteklediklerini belirterek, program ile
300 ürünün yerlileştirmesini hedeflendiğini ifade etti.





Özel sektörün KDV alacaklarına da değinen Avdagiç, devletten KDV
alacağı olan işletmelere alacaklarının ivedilikle ödenmesinin şirketleri
finansal açıdan rahatlatacağını vurguladı.





Avdagiç, şunları kaydetti:





“Hükümet, Ağustos 2018 yılından bu yana karşı karşıya kaldığı kıskaç
ve küresel ekonomik olumsuzluklara karşı, başarılı bir duruş sergilemiştir.
Hızlı ve etkili kararlarla süreci çok iyi yönetmiştir. Ekonomide kalıcı
çözümler almak gerektiğinde bunu da başarıyla ortaya koymuştur. Bu süreçte de
iş dünyası, devletimizin yanında yerini almıştır. Gücünü son birimine kadar
kullanmaktan çekinmemiştir. Hükümet, 31 Mart seçimlerinden sonra, tam da ihtiyaç
duyulan bir anda yapısal reformları açıklayarak reel sektörü güçlendirmek için
önemli bir adım atmıştır. Biz bu adımları destekliyoruz. 





Ayrıca yerel seçimleri geride bırakan Türkiye’nin ‘altın değerinde’ bir
süre kazandığını ve bu fırsatı iyi değerlendirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu
süre içinde hem ekonomimizi daha güçlendirmeliyiz. Hem de AB ülkeleri dahil tüm
çevre ülkelerle ticari ilişkilerimiz daha da geliştirmeliyiz. Bunların yanı
sıra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin etkin, hızlı ve ihtiyaç duyulan
çözümleri kısa ve orta vadede kaygısız ve tereddütsüz gerçekleştireceğine
inanıyoruz. Böylece Türkiye meydan okuması gereken dışa bağımlılıklarını
azaltacak, temel sorunlarını çözebilecek, kalkınma ve gelişme çıtasını daha da
yükseltecektir. Bu süreçte piyasa dışı yaklaşımlara prim vermeden, ortaya
koyduğu program ve reform paketiyle içeride ve dışarıda piyasalara ve
ekonominin aktörlerine güven verecektir. Ekonomiyi ve hayatı
normalleştirecektir.”




http://bit.ly/2IuqxmV • Editör • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Hiç yorum yok