Header Ads

Hamamönü'nün Genç Tostçusu

Mehmet Akgün • #Hamamönü, #Tost


Birçok girişimciye ev sahipliği yapan Hamamönü, genç girişimci Halil Kaygusız’a da hayallerini gerçekleştirmek için ev sahipliği yapıyor. Hamamönü’nün tostçusu olan Kaygusız girişimci ruhlu gençlere örnek oluyor.





Hamamönü, Ankara’nın tarihi mekanlarından biri olarak
karşımıza çıkıyor. Yakın sayılabilecek bir zamanda geçirdiği restorasyonla
birlikte Ankara’nın eksik kalan turizmine canlılık katan bölge birçok girişimcinin
de ekmek kapısı olmuş durumda.





Eski Ankara evlerinin tarihi dokusu, geleneksel lezzetler
ve geleneksel sanatlarla birleşince Hamamönü’ne gittiğinizde kendinizi eski
Ankara’da buluyorsunuz.





Bölge turizminin canlanması esnafa büyük katkıda bulundu.
Ticaretten anlayan girişimciler restorasyonla birlikte Hamamönü’nde ön
sıralardan yer kaparak dükkanlarını açtılar. Konsepte uygun olarak esnafların
birçoğu tarihi lezzetlerin sunulduğu kafe, aksesuarların ve antika eşyaların
satıldığı dükkanlar açtı.





Genç girişimci Halil Kaygusız ise Hamamönü’nde ucuz ve
rahat bir mekanın eksikliğini fark ederek tostçu açmaya karar verdi.
Kaygusız’ın aldığı bu karar önemli çünkü oda bu dükkanı açmadan önce
milyonlarca işsizin arasında yer alıyordu.





Hayallerinin peşinden gitmek isteyen Kaygusız biraz
girişimci ruhu, birazda cesaret ile Hamamönü’nün tostçusu olmayı başardı. Onun
bu girişimciliği dükkan açma hayali olan gençlere örnek oluyor.  





– Sizi
tanıyabilir miyiz?





Halil Kaygusız: 2012’de Erzincan Üniversitesi emlak yönetimi
bölümünü okudum. Bitirdikten sonra işsiz kaldım. Güvenlik görevlisi olarak işe
başladım. Orası sözleşmeli bir işti, süresi bitince yeniden işsiz kaldım. Bu
sırada askere gittim, döndükten sonra emlakçılık yaptım.





Ancak her zaman bir hayalim vardı. Küçük şirin, kendime ait
bir yer istiyordum. Otantik, insanların rahat rahat oturabileceği, nostaljik
şarkılar dinleyebileceği bir yer. Sonunda böyle bir yer açmayı başardım. Geliri
çok yüksek olmasa da kendi kendimi idare edebiliyorum. Ufakta olsa hayallerimize
bir adım atmanın güzel olduğunu düşünüyorum. Başarıya bir adım daha
yaklaştığıma inanıyorum.





– Daha
önce hep bir patronun vardı, kendi kendinin patronu olmak nasıl bir duygu?





Kaygusız: İnsanın kendi kendisinin patronu olması güzel bir
duygu. Daha önce her gün traş oluyordum. Şimdi daha rahatım. Kafam rahat kendi
işim sonuçta üst alt ilişkileri yok. Başkasının altında çalışmak bazen çok
bunaltabiliyor. Ayrıca burası Hamamarkası ve oksijeni, ortamı ve ambiyansı
cidden çok güzel. Burası Ankara’nın göbeğinde olmasına rağmen bir o kadar da
şehir hayatından uzak.






Neden hamamarkası?





Kaygusız: Burada tarihi bir doku var. Bu doku beni cezp
etti. Neden burada bir tostçu olmasın dedim. Her yer kafe, her yer birbirinin
benzeri dükkanlar ama gezin bakın bir tostçu yok. Sadece tost üzerine
çalışmıyorum. Köfte ve hamburger de yapıyorum. Dükkanı yeni açmamdan dolayı düzenimi
yeni yeni oturtuyorum. Broşür dağıtmaya ve çevrede bilinen bir yer haline
gelmeye çalışıyorum. Kısmetse işi sürdürmeye devam edeceğim.





– Genç
bir girişimcisiniz, sizin gibi bu tarz işler yapmak isteyen ancak cesaret
edemeyenlere neler söylemek istersiniz?





Kaygusız: Kadını, erkeği, genci yaşlısı bu tarz işler
yapabilir. Benim hayalimde Ege bölgesinde böyle bir yer açmak vardı. Tatil
yörelerinde yani ama buranın tarihi dokusu beni daha çok cezp etti. İnsan
sürekli olarak kendini geliştirmeli. Bence insanın kendisine yapabileceği en
büyük yatırım, kendisini geliştirmektir.





Burada kendimi yaptığım işte geliştirmek istiyorum. Sadece
tost değil köfte, hamburger de yapıyorum deminde söylediğim gibi ama mantı,
gözleme, börek gibi yiyecekleri de eklemek istiyorum. Yanımda yeter ki güvenebileceğim
biri olsun. Toplamak gerekirse kendi iş yerini açmak isteyen arkadaşlara
şimdiden başarılar diliyorum. Ben kendi işimin olmasını sevdim, cesaret
edemeyen arkadaşlarda bu duyguyu mutlaka tatmalıdır diye düşünüyorum. Ekmeğin
içine ne koyarsanız alır. Yeter ki siz o lezzeti verebilin.






Kimlere hitap ediyorsunuz?





Kaygusız: Genel olarak öğrenci ve turistlerin geliyor.
Burası tarihi bir yer olduğu için kaleye gidenler veya burada eski Ankara
evlerini gezen turist ve öğrenciler geliyor.





Ben burada esnaflığı tattım. Hep söylerlerdi esnaflığın
parası tatlı olur diye. İnsanlarla iyi oldukça çok daha iyi olursunuz. Burada
ve Hamamönü’nde dükkanlar yan yana ve insanlar birbirine saygı ve sevgi
çerçevesindeler. İnsanlar gerçekten burada birbirine saygılı. Bir şeyler alıp
verebilme, yardımlaşma olayı çok güzel.





Geçen gün başıma gelen bir olayı anlatmak istiyorum;
öğretmenle birlikte yaklaşık 20 kişilik bir grup geldi ve burada yemek istedi.
Tabi yerim yeterli değil gördüğünüz gibi karşı esnafımızla birlikte
ağırlayabileceğimizi söyledim. Bunun üzerine öğretmen öğrencilerine dönerek
Osmanlı zamanında esnafın birbirine yardım ettiğinden ve ahilik geleneğinden
bahsetti.  Çünkü kültürümüzde siftah
yapmayan bir esnafa diğer esnaflar yardımcı olurmuş. Öğretmenden böyle bir
cümle duymak beni çok mutlu etti.





– Bu
dükkanı açarken ailenizden destek aldınız mı?





Kaygusız: Dükkanı açarken çok ciddi bir sermaye harcamadım.
Ailem burayı açmamı çok istemedi. Ölü yatırım olarak gördüler. O yüzden zorluklar
kurulmuş bir yer. Ancak manevi açıdan destekleyenimde çok oldu. 2 Şubat’ta
açılışıma Yozgat Bahadın Belediye Başkan Adayı Yurtseven Bozdemir geldi. Sayın
Bozdemir şu an seçilen belediye başkanıdır aynı zamanda. Ayrıca diğer Belediye
Başkan adayı Bülent Atakul’da geldi. Onlara da teşekkür ediyorum.





Yozgat Sorgun Bahadın Kasabasına ve aynı zamanda
hemşerilerime teşekkür ediyorum. Manevi destek çok önemli. Ayrıca Can Deniz
Çıtak ve açılışta yardımını esirgemeyen aileme ve başta Anıl Baş olmak üzere
emeği geçen tüm arkadaşlarıma da çok teşekkür ediyorum.





-Peki
dükkanı geliştirme gibi bir amacınız var mı?





Kaygusız: Burası ilgi gördükçe ve rağbet arttıkça tost
dışına da çıkmak istiyorum. Burada yöresel lezzetlerimizi de yer vermek
istiyorum. Yozgat Bahadın’a ait ‘dönderme’ dediğimiz yiyeceği de menüye
eklemeyi düşünüyorum.






Biliyorsunuz belediye başkanı değişti, yeni belediye başkanından ekonominin
canlanması adına ne gibi beklentileriniz var?





 Kaygusız: Öncelikle
seçimi kazanan Mansur Yavaş’ı tebrik ediyorum. Yeni belediye başkanından esnafa
yönelik projelerde üretmesini bekliyorum. Özellikle Hamamönü’ne değer katacak
bir şeyler yapmasını istiyorum. Büyükşehir belediyesinin artık daha çok
çalışması gerektiğine inanıyorum. Gerçekten böyle bir gerekliliğe ihtiyaç
olduğunu düşünüyorum.






Tostlarınızdan bahsedecek olursak, tostlarınız beğeniliyor mu? Bir sırrınız var
mı?





Kaygusız: Şu ana kadar aldığım dönüşler oldukça olumlu.
İnsanlar yaptığım tostları beğeniyor.Tabi ki ufak sırlarım var. Ancak paylaşmam
gereken noktalarda var. Örneğin bunu tüm açık yürekliliğimle söyleyebilirim ki
tostlarımda kaliteli malzemeler kullanıyorum. Bu konuda kesinlikle ucuza
kaçmıyorum. Çünkü malzemeler tostun tadını etkileyen en önemli faktörlerdir.
Kendime ait özel bir baharat karışımım var. Tostuma farklılık katan bu
baharatlar.





HAMAMÖNÜ
TARİHİ





Ankara’nın henüz başkent olmadığı ve hızla büyüyerek
Türkiye’nin en kalabalık kentlerinden birisi haline gelmediği yılların çok
öncesine giden bir tarihi olan, şehrin en eski yerleşim yeri ve çekirdeğini
oluşturduğunu söyleyebileceğimiz bölgesi. Yakın zamanlarda Altındağ
Belediyesi’nin çabaları neticesinde, ödüle layık görülmüş restorasyon ve sokak
sağlıklaştırma projeleri ile yeni bir çehre kazanarak hem yerli hem de yabancı
turistlerin Ankara’da en çok ziyaret ettikleri yer olmayı başarmış.
Hamamönü’nün tarihi dokusu içerisinde kahvaltınızı yapabileceğiniz, farklı
yörelere ait lezzetleri tadabileceğiniz ve dostlarınızla hoşça vakit
geçirebileceğiniz çok sayıda restoran, kafe ve pastane mevcut. Ankara’nın merkezi
diyebileceğimiz bir noktada yer almasına rağmen kentin kalabalığı ve
gürültüsünden tamamen uzak olması dolayısıyla kültürel ve tarihi doku
içerisinde yer alan mekânlarıyla koşuşturmadan kaçarak sakin bir yer
arayanların da gözdesi.





Hamamönü, bir bütün olarak Osmanlı ve Cumhuriyet’in ilk
yıllarının mahalle ve yapılar ölçeğinde şehircilik anlayışını, aynı zamanda
mimari özelliklerini yansıtan ve bu özelliği ile eski Ankara’nın bir örneğini
ortaya koyarak tarihin yaşanabileceği bir mekân. Tarihi dokusu, dinginliği ve
insanlarının sıcakkanlılığı ile bu büyük şehrin içine adeta gizlenmiş saklı bir
cennet hissi uyandıran Hamamönü önemli kültürel değerlere sahip. Bir bütün
olarak Osmanlı kentini ziyaret ettiğiniz hissi uyandıracak derecede başarılı
bir biçimde yenileştirilmiş sokak dokusuyla birlikte yeniden canlandırılan bu
örneklerin arasında ilk sırayı 19. yüzyıl sivil mimarisini en iyi şekilde
yansıtan evleri alıyor. Bunların dışında tüm mahalleye de ismini veren
Karacabey Hamamı, Taceddin Sultan Camisi, Hacı Musa Camisi’ni de başta gelen
kültürel değerlerin arasında saymamız gerekiyor.





Hamamönü’nü ilgi çekici bir hale getiren önemli
özelliklerinden birisi de ünlü şair Mehmet Akif Ersoy’un Türkiye’nin ulusal
marşı olan İstiklal Marşı’nı yazdığı evin burada yer alıyor olması. Karacabey
Hamamı’nın yanında bulunan Mehmet Akif Ersoy Parkı içerisinde, kültür evi
haline getirilmiş bu evi ziyaret edebilirsiniz. Sahip olduğu anıtlarla Osmanlı
dokusunu yansıtmasının yanında bu örneğin de gösterdiği üzere Türkiye Cumhuriyeti
tarihinde önemli rolü olan kişilerin 1920’li yıllarda bu mahallede yaşamış
olması Hamamönü’nü Cumhuriyet’in kuruluş değerlerini de bünyesinde barındıran
bir yerleşim haline getiriyor.




http://bit.ly/2MM93q9 • Mehmet Akgün • Sonsöz Gazetesi • Son Dakika • Güncel Haberler • Ankara Yerel Gazete

Hiç yorum yok