AK Parti alkol politikasında

İşte biz havuz medyası değiliz. Her zaman her yerde tarafsız gazeteci gibi olmaya çalışıyoruz. Haberleri ve köşe yazılarını objektif ve tarafsızlık ilkesinden ödün vermeden yayınlama ilkemiz var.

İsveç’in başkenti Stockholm’de Liljeholmen de bir küçük meydan var. Bu meydanın çok yakınında da bir alışveriş merkezi var.  O meydan da benim sahibi olduğum bir büfe var. Tam büfenin önünde bir olay yaşandı. Oradan hareketle bunu sizinle paylaşayım dedim.

Bu meydanda bazen, alkol bağımlısı İsveçliler, ellerinde bira kutuları ile otururlar. Polis ve meydan bekçileri ise bunlara göz açtırmazlar. Gördükleri anda hemen müdahale eder, ellerindeki bira kutuların imha ederler.

İşte o imha sırasında ben de İsveç polisini biraları boşaltırken fotoğrafladım. Bu arada bazen gözümde büyüttüğüm İsveç polisi, ağzına kadar bira ile dolu kutuları, bir ağacın dibine boşalttı.

Çevreci bir ülkede bir polisin bu davranışını yadırgadım. Göstericilere biber gazı sıkmıyorlar ama çevreye insan kadar önem veren bir ülkede ulu orta biraları bir ağacın altına boşaltıyorlar ki doğrusu beni üzdü.

Daha uygun bir yere bulabilirdi diye düşündüm. Demek ki İsveç’te olsa bazı istisnalar olabiliyor.

KONU KONUYU AÇIYOR

Madem, bugünkü yazımı İsveç’teki alkol konusuna ayırdım. O zaman biraz ilginç detaylara da yer vermem gerekir. İsveç’te alkole düşkünlük epey üst düzeylerdedir. İsveçliler arasında alkol kullanmayan insan yoktur desem yalancı olmam.

Bu bir kültür olmuş artık. Dini bayramlarını bile alkole kendilerini gark ederek kutlayan bir toplum.

Hafta sonları alkol almak için içki satan tek bir yer var SYSTEMBOLAGET adında devlete ait içkiyi sadece orada alabilirsiniz. Gün içerisinde 10.00-18.00 saatleri arasında bu merkezlere giderek insanlar içkilerini ve stoklamalarını yaparlar.

Yani öyle bakkalda, markette, büfede içki satışı yoktur. Sadece ve sadece İsveç’in devlete ait tekel kuruluşu olan SYSTEMBOLAGET’ten alabilirisiniz.
TÜRKİYE’DE BUNU AK PARTİ YAPSA YER GÖK İNLER AMA!

Şimdi, bu satırlarımı yazıyorum, bir yandan da yüzüm gülümsüyor. Beni yazılarımdan AK Parti karşıtı olarak algılayanlar “kafasına saksı mı düştü Tandoğan kardeşimizin” diyeceklerdir kesinlikle.

İşte zaman gelir, nalına, zaman gelir mıhına vururuz.

Gazetecilik budur işte. Hakikaten, dünyada özgürlükler ülkesi olarak isim yapan İsveç’te alkol kullanımı halk arasında çok olduğu için ve buna elverişli bir yapıyı uygun olan İsveçliler için  İsveç hükümetleri, hangi siyasi iktidar gelirse geri adım atmıyorlar. Oy avcılığı için de “seçim kampanyalarında bize oy verirseniz, alkol satımı özelleştireceğiz. Pazar günü de dahil, günün her saatinde bakkal, market, büfeden de içki alabilecek hale geleceksiniz” diye halkın önüne çıkmıyorlar. Yani bazı kırmızıçizgileri var ve bu konuda hiçbiri ödün vermiyor.
AK PARTİ İSVEÇ MODELİ DİYE ORTAYA ÇIKSA YER YERİNDEN OYNAR

Bugün siyasi eğilimi gereği, AK Parti, size İsveç modeli deyip, alkol kullanımında ve satışında bir düzenlemeye gitse, Türkiye’de yer yerinden oynar ve AK Partiyi topa tutarlar. Ancak dünyanın en gelişmiş, en modern ve en özgürlükçü ülkesi olan İsveç’te alkol satışı ve kullanımında ince ayarlar var hem de devlet kanalıyla.

Öyle herkes istediği gibi kafasına buyruk hareket edemiyor. Kimse de ses çıkaramıyor. Burada Sezar’ın hakkını Sezar’a verecek olur isek AK Parti 13 yıllık iktidarında tabanına da bakarak İsveç modeli altında Türkiye’ye bunu uyarlardı. Ancak yapmadı. O zaman da laikler vay laiklik elden gidiyordu derler miydi?

Derlerdi.

Atatürkçüler de işin içine sokulur Türkiye curcunası patlardı.

Bu kadar sorun varken Türkiye bir de İsveç Modeli alkol yasası ile çalkalanır dururdu. Belki bu yazıdan sonra AK Parti bir hazırlık başlatabilir, onu da zaman gösterecek.

Ama ben gazeteciyim yazmak zorundaydım ve yazdım.

Gerisi beni ilgilendirmez.

AK Parti alkol politikasında