Header Ads

Bir laik anayasa kalmıştı… RTÜK, FM TV izlemez mi?

Türkiye, Cumhuriyet miraslarını tek tek elinden kaybetmeye başlamıştı.


Bir zaman, Atatürk posterleri kaldırıldı,

Bir zaman resmi kurumların isimlerinin başındaki T.C. ibaresi kaldırıldı,

Bir zaman Kürtçe ilçe isimleri yaygınlaştı,

Bir zaman Belediyeler Kürtçe tabelalar astı,

Bir zaman Türküm andı kaldırıldı,

Bir zaman Türban Meclis ve kamu alanlarında serbest bırakıldı,

Bir zaman okuldan çok cami yapıldı,

Bir zaman yasal dayanağı olmayan yatılı çocuk yurtları ile denetimsiz din eğitimleri yaygınlaştırıldı,

Bir zamanlar Gülen Cemaati ile Kahraman Türk askerleri, aydınları esir alındı,

Bir zaman şike, casusluk, balyoz gibi bugün yok sayılan operasyonlar, yargısız infazlar yapıldı.

Şimdi Anayasa’mızdaki Laik Cumhuriyet maddesine göz dikildi.

Bir de bunu TBMM Başkanı konumundaki Zat’tan bu bir teklif gibi geliyor.

Onun bu tartışmayı gündeme getirmesi ile Türkiye gündemine oturuyor.

Türkiye’nin o kadar sorunu var iken, ülke hala ateş topu gibi yanarken, kendilerini dini ulema, şeriatçı diye tanıtanların ekmeğine yağ sürüyor.

Türkiye’de yayın yapan televizyon kanallarında dolaşırken, FM TV’de bir açık oturum dikkatimi çekiyor. Konu yeni Anayasa’dan laiklik maddesinin kaldırılması cübbeli, sakallı ve sarıklı din adamı görünümündeki yüzler tartışıyor.

Bunların hepsi Cumhuriyet ve laiklik düşmanı söylemleri rahat rahat açıklıyorlar. Ecdat olarak ise Cumhuriyeti değil, Osmanlı İmparatorluğunu görüyorlar.

Laikleri ateist, Müslümanlara eziyet çektiren insanlar olarak yorumluyorlar. Kendilerini ise Müslüman olarak tanımlıyorlar. Bütün konuşmacıların ortak söyleminde ve hedefinde Osmanlı İmparatorluğunu yok eden Atatürk ve laik Cumhuriyetçiler var. Onların gönlünde ise din kurallarına göre yani şeriat ve İslam dini ile yönetilmek yatıyor.

Bizler Cumhuriyet çocuklarıyız. Atatürkçüyüz. Onlar ise Osmanlı hayranları. Yani biz ve onlar olarak görüyorlar. Yani bizi düşman görüyorlar. Bizi din düşmanı, Müslüman düşmanı olarak gösteriyorlar.
DİNSİZ DEVLET OLUR MU?

Kısa bir göz atarken TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın laik olmayan Anayasa teklifini değerlendiren cübbeli, sakallı ve sarıklı kişiler TBMM Başkanına açık destek veriyorlar. Zaman bu zaman diyorlar ve laik cumhuriyetçilerden artık bu rövanşı almanın zamanı geldi diyorlar.

Örnek olarak ta, şekersiz çay olur mu? dinsiz devlet olur mu? diyerek bir ilginç örnek vermeyi de yeğliyorlar.

RUHLARINDA ŞERİAT VAR

Bu cübbeli, sakallı ve şalvarlı din adamı görünümlü kişilerin fikirlerine saygılı olmak gerekir ama konu Cumhuriyet ve laiklik ise orada durmak gerekir.

Her devletin bir kırmızıçizgisi olmalı. Türkiye’nin koca Osmanlı İmparatorluğunu sonlandırırken, Atatürk’ün en büyük eseri demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti oldu.

Bu özlemi 93 yıldır yaşatan ve bir rövanş hayranları da 100 yıl bitmeden bu özlemin sonlandıracağı yönünde beklentiye girmişler.

İşte savaş bunun savaşı. Ancak bu hayal sonsuza kadar hayallerinde kalacak.
BUNA NİYE GEREK DUYDULAR

Başkanlık sistemiyle onaylanacak yeni Anayasa’daki Başkanlık sistemine onay anlamına da gelecek. Bunun halk oylamasında böyle bir gaza ihtiyaç vardı. İşte bunu zorlayan bu kesim, bir taşla iki kuş vurmak istiyorlar.

Eğer halk oylaması ile bir de  hem Başkanlığı hem de İslam Cumhuriyet’ini inşa ederler ise işte size yeni bir Osmanlı İmparatorluğu.

Durum bu kadar açık ve net. Tehlike, İran’daki gibi göstere göstere geliyor. İran’da da böyle bir şey olmaz dediler. Mollalar ülkeyi ele geçirdiler.

O mollalar şimdi laik Türkiye Cumhuriyeti’ne göz diktiler.

Bir de bu RTÜK’çüler bu TV kanallarını bu cübbeli, sakallı ve şalvarlı laik Cumhuriyet düşmanlarını dinlemezler mi?



Bir laik anayasa kalmıştı… RTÜK, FM TV izlemez mi?

Hiç yorum yok