Header Ads

Uyutan maçlar, kaçan puanlar…

Milli maçlardan sonra tekrar gözümüzü ligimize çevirdik. Çevirdik ama değişen bir şeyin olmadığını gördük. Maçlarda seyirci, futbol ve sportmenlik yine yoktu.

Süper-Toto Süper Ligi, Cumartesi günü üç karşılaşma ile başladı. Günün ilk karşılaşması Gençlerbirliği-Konya arasında oynandı. Çok çok özür dilerim. Maç oynanmadı. Çünkü statta ki az sayıda seyirci ile ekran başındakiler, futbol oynanmadığı için, uyuma moduna girdi. Maçın en iyi hareketi 90.ncı dakikada Konya’nın attığı goldü.


Günün ikinci maçında da futbol, seyirci ve sportmenlik yine yoktu. Gaziantep-Trabzon maçı seyirci ile ekran başındakileri uyuttu. Duran toptan atılan bir gol, yazılacak bir şey yok, maç bitti.

Eskişehir-Galatasaray maçı da ilk iki maç gibiydi. Tek bir farkla, atılan 7 gol. Galatasaray ilk yarı bir tek atak yapamadı, tek bir şut attı o da gol oldu. Bilal’ in füzesi çok güzeldi. Eskişehir ise çabaladı iki pozisyon buldu birini gole çevirdi.

Maçın ikinci yarısının başında Galatasaray organize bir atak ile yine öne geçti. Başka da atak yapamadı. Eskişehir ise maçtan kopmadı ve 5 dakikada 2 gol bularak öne geçti. Galatasaray savunması SOS verirken 4.ncü golü de yediler. Eskişehir hakkıyla kazandı ve ümidini sürdürdü.

Pazar günü 4 maç seyrettik. İlk ikisi aynı saatte oynandı. Bu iki maçta da Futbol, seyirci ve sportmenlik yine yoktu. Sivas-Bursa maçında misafir takım futbol oynamadan kazandı. Sivas ise çabaladı durdu. Bursalı Deniz hem kendisinin hem takımının ikinci golünü atınca öyle sevindi ki, sanki şampiyon oldular. Rakibin küme düşüyor, sen sus işareti yapıp aşırı sevinç gösteriyorsun. İşte sportmen olamamanın sonucu.

Başakşehir-Mersin maçı da diğer maçlar gibiydi. Mersin havlu atmış gibi oynuyor. Başakşehir Vasat oynayıp, güle oynaya kazandı. Galibiyeti hak ettiler.

Bu 5 maçta futbolu mumla ararken, Antalya-Akşehir maçı harikaydı. Her iki takım da iyi futbol sergiledi. Seyirci iyiydi ama sportmenlik hak getire. İlk yarı da karşılıklı pozisyonlar izledik. Antalya kaçırdıkça kaçırdı. Akşehir ise golü bulduktan sonra en az 3 gol fırsatından yararlanamadı.

İkinci yarıda aynı tempo ile oynandı. Her iki takım da gol kaçırma yarışına girdiler. Noktayı Akhisar koydu ve golü attı. Antalya bastırdı. Gol ararken, kalesinde tehlike yaşadı. Akhisar hızlı çıkışlarını bırakıp, vakit geçirirken, Antalya’nın ekmeğine yağ sürdü. Nitekim Etoo ile beraberliği yakaladı. Hatta galibiyeti kaçırdı. Akhisar vakit geçireceğim diye 2 puandan oldu.

Türk futbolunun ne halde olduğunu Pazar gecesi oynanan Fenerbahçe-Osmanlı Spor maçı bir kez daha kanıtladı. Güya bir takım(Fenerbahçe) şampiyonluğa oynuyor, seyircisi yok. Öbür takım ilk beşe girmeye çalışıyor. Ya Futbol? Yooooook.

Maçta toplam faul sayısı 46. Mücadele yüksekmiş. Bizim futbolcularımız mücadeleyi faul yapmak zannediyor. İspanya’da oynanan Barcelona-Real Madrid maçında yapılan faul sayısı ise16. Aramızdaki fark bu kadar.

Osmanlı Spor’un oynadığı futbol taktir ediliyordu. İyi ve hızlı oynuyorlardı. Fenerbahçe karşısında bu oyunları yoktu. Sarı lacivertlilerden korkmuş bir hoca, takımını da korkak oynattı. Öyle bir kapandılar ki, taktikleri 5-5-1 oldu. Fenerbahçe’ yi de Nani ve Diego’nun formsuz olmaları çok etkiledi. Sonuçta futbol yine yoktu, sportmenlik zaten hiçbir zaman olmadı.



Uyutan maçlar, kaçan puanlar…

Hiç yorum yok