Suudilerin Dümen Suyunda Gerçekleşen Zirve, Türkiye’ye Ağır Bedel Ödetecek!

14-15 Nisan 2016 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatı (İİT) Liderler Zirvesi’nin 13.cüsü sona erdi ve Zirve sonunda bir sonuç bildirgesi yayınlandı.

Bu bildirgede yer alan tüm hususlara girmeyeceğim; merak edenler internetten bulabilirler. Ancak herkesin dikkatini çeken husus, İran’a karşı sert ifadelerin bu bildirgeye bir şekilde girmiş bulunmasıdır.

Bu tarz bir bildirgede, aynı uluslararası bir örgütün içinde yer alan bir ülkeye doğrudan saldırı anlamına gelebilecek ifadelerin yer alması diplomatik görgüye ve geleneklere aykırıdır. Tamam, Birleşmiş Milletler ve AB de bazı kınamaları, kendi üyelerine yapmıştır. Ama İİT kapsamında bu tarz bir ifadenin yer aldığına ilk defa şahit oluyoruz.

Bildirgede İran’ın sadece Suudi Arabistan’ın değil, Yemen, Bahreyn, Suriye ve Somali gibi üye ülkelerin de içişlerine müdahalesinden ve teröre desteğini sürdürmesinden üzüntü duyulduğu bildirilerek bu ülke kınanmıştır. Dahası, İran’ın yakından desteklediği bilinen Hizbullah’ın da faaliyetlerinin eleştirilmesi de şaşırtıcı olmuştur.

İşin daha da enteresan tarafı, İran’ın yanı sıra, son zamanlarda Azerbaycan’a saldırıları dinmek bilmeyen Ermenistan’ın da kınanmış olmasıdır. Yani bu bildirge ile İran ve Ermenistan adeta aynı kefeye konmuştur. Böylesi bir durumda İran’ın yakın bir zamanda kuvvetli bir şekilde İİT’na tepki göstermesi kaçınılmazdır.

Bildirgede ayrıca, IŞİD’e vurgu yapılarak, İslam ülkeleri arasında terörizme karşı daha da fazla işbirliğinde bulunulması gerektiği kaydedilmektedir. Ancak üyelerinin neredeyse tümünün İNTERPOL (Uluslararası Polis Teşkilatı) üyesi bulunan bu ülkelerin, kendi ülkelerinde kurulu ofislerin varlığına rağmen, İstanbul’da kurulması mutabakata bağlanan bir ofisten gerçekten ne bekledikleri açık değildir. Zira terörizmle de ilgilenen İNTERPOL’ün istihbarat imkânlarının İslam Âleminde mevcut olduğunu iddia etmek mümkün değildir.

Ha bu arada, ülkesinde yüzbinlerce insanın ölümüne neden olmaktan dolayı iki elin parmaklarını geçmeyen sayıda ülkeye gidebilen, uluslar arası suçlu kabul edilen Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir’e verilen destek de bildirgede yer almıştır.

Bildirgede yer almamasına rağmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, gerçekten her türlü diplomatik anlayışa ters bir şekilde üye ülkelerden teşkilata borcu olanları teker teker ifade etmiş olması da takdire değen bir davranışı teşkil etmiştir!

Sonuçta, bu 13.ncü İİT Zirvesi Sonuç Bildirgesi’nin Suudi etkisi ve kontrolünde hazırlanmış olduğu dikkatten kaçmamıştır ve kabak, ne yazık ki İran’la ilgili içerdiği ifadeler yüzünden Türkiye’nin kafasında patlayacaktır netekim!

Suudilerin Dümen Suyunda Gerçekleşen Zirve, Türkiye’ye Ağır Bedel Ödetecek!